Erol KATIRCIOĞLU
“İçinde yaşadığımız dünya bize bütün çıplaklığıyla kendini açmıyor. Bilmediğimiz bir geleceğe doğru hızla ilerliyoruz. Kodlarını, terimlerini ve şifrelerini henüz bilmediğimiz yeni bir dünya bu. Onu keşfetmemiz ve onu anlamamız gerekiyor. Bu arayış ne yalnız ekonomik alanla ve ne de yalnızca siyasal alanla sınırlı. Ekonominin ve siyasetin iç içe geçtiği, birinin diğerinin sebebi olabildiği bir yumak bu. O nedenle de ben ‘Arayış’ adını verdiğim bu köşede haftanın perşembe ve cumartesi günleri böyle bir anlama çabasını sizlerle paylaşacağım. Yalnızca ekonomik konulara değil onları da içine alan siyasal konular üzerinde duracağım. Genel bir ‘arayışın’ küçük bir parçası olarak...”
Dört buçuk sene önce Radikal’den ayrılıp Taraf gazetesinde başladığım ilk yazıma bu cümlelerle başlamıştım. Gerçeğin kendini bütün çıplaklığıyla bize açmadığı bir dünyada neyin gerçek olduğunu anlayabilmenin yolunun bir “arayış” sürecini ima ettiğinin altını çizen bir cümleyle.
Aramak, yeni nirengi noktaları bulmayı gerektiriyor. Daha önce olmayan ama bugün olan bitene anlam veren referans noktalarını yani. Bu noktaların neler olduğunu bulmak ise tartışmaya ve konuşmaya pek de yatkın olmayan bir toplumda tartışmayı ve konuşmayı gerektiriyor.
Taraf, benim için böyle bir ihtiyacın yalın, net ve dolambaçsız aracı olan bir gazeteydi. Ülke medyasında yer bulamayan birçok konuyu kamuoyuna taşıyarak, bu tartışma ve konuşma sürecine bence inanılmaz katkılarda bulundu.
Nereye doğu?
İlk yazımda da dediğim gibi Türkiye hızla değişiyor ve biz bilmediğimiz bir geleceğe doğru hızla ilerliyoruz. Üstelik kodlarını, terimlerini ve şifrelerini henüz bilmediğimiz yeni bir dünya bu. Böyle bir dünyayı anlamlandırmak ise artık eski formüllerle mümkün değil.
Bu nedenle de kimse AKP ve Kürt siyasetinin birlikte başladıkları barış sürecinin nereye nasıl varacağını önceden öngöremez. Çünkü süreç ne yalnızca AKP siyasetçi ve seçmenini, ne BDP, KCK siyasetçi ve seçmenini değiştirmekle kalacak bence tüm toplumu da değiştirecek yeni bir mecra açacak.
Tabii ki açılan bu mecranın umulduğu gibi daha ileri bir demokrasiye değil de otoriterleşmeye doğru evrilmesi olasılığı da hiç yok değil. Hele hele Başbakan Erdoğan’ın çeşitli çıkışlarında kokan ataerkil dil ve zihniyetin böyle bir gelişmeyi ima ettiği de doğru. Ama demokrasilerin bir tür risk içeren rejimler olduğunu dikkate alırsak böyle bir riski de kabullenmemiz gerektiği açık.
O zaman bu barış sürecinde doğru tutum ne olabilir sorusu herkesin kendine sorması ve cevaplaması gereken bir soru. Ama her şeyden önemlisi de herkesin kendi cevaplarıyla birbirini ikna etmesi, birbirleriyle tartışması ve konuşması olmalı, birbirlerini susturması değil.
Misyonu neredeyse bu olan Taraf’ta son günlerde olanlar ilginç bir biçimde tersine dönmüş görünüyor. Bir tür düşünenler başka bir tür düşünenleri kabul edilmesi zor bir biçimde gazetenin dışına itiyor. Şimdiye kadar yaptığı gibi kendi yazarları arasında tartışmaya tahammül edip yeni fikirlerin yeşermesine katkıda bulunmak yerine onların yıllarca emek verdikleri, üstelik de acayip fedakârlıklarla bunu yaptıkları gazetelerinden kopmalarına neden oluyor.
Kırılma
Bu duruma neyin sebep olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Ama bildiğimiz, ülkedeki siyasete uygun olarak Taraf’ta da siyasi bir kırılmanın yaşandığı. Bu kırılmanın barış mı önce demokrasi mi öncegibi saçma bir sorunun neden olduğu bir kırılma olduğu söylense de bence bu kırılma bundan başka nedenleri olan bir kırılma.
Nedenlerini tam olarak bilmesem de bu kırılmanın zorunlu olarak beni de taraf yapan bir kırılma olduğunu söylemeliyim. Dört yıldan fazla bir süredir, günlük koşturmalarım arasında zaman ayırıp yazdığım yazılarıma son vermek zorunda hissediyorum kendimi. Bunun kime ne yararı olacak bilmiyorum. Ama bildiğim barış sürecinin bu ülkede, demokrasinin düşmüş kalaslarını da kaldırarak yeni bir demokrasiyi kuracağı.
Bizim “Barış mı önce gelir demokrasi mi?” tuhaf tartışmasını yapadururken...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları


































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
9.12.2025
2.12.2025
26.11.2025
20.11.2025
11.11.2025
4.11.2025
28.10.2025