Fehmi KORU
“Son anayasa referandumunda ‘Evet’ oylarının önde çıkmasıyla gelen sistem değişikliği partileri ittifaka zorluyor” denildi ve o gün bugündür sürdürülen çalışmalar nihayet beklenen sonucu verdi: Oy pusulasında AK Parti ile MHP herbiri kendi armalarıyla yer alacaklar, oyları ortak bir havuzda değerlendirilecek.
Oluşan ittifakın yasal çerçevesi de Meclis’e bu hafta sunulacak teklifin yasalaşmasıyla belirlenmiş olacak.
‘Cumhur ittifakı’ hayırlı olsun.
İki partiye başka partilerin de katılması bekleniyor. BBP “Ben de varım” dediğine göre, ittifak, en azından üç partinin katılımıyla seçime gidecek.
MHP ve BBP aynı kökten gelen partiler, AK Parti de ittifak oluşturma sürecinde MHP ile zannedildiği kadar ters köşede durmadığını fark etmiş oldu. İttifak seçimde başarı kazanırsa, listelerde buluşan bu üç partinin aynı çatı altında toplaşması bile gündeme gelebilir.
Aynı listede buluşmaya karar veren üç partinin gözü şimdi Saadet Partisi’nde. Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nu da yüz yüze görüşerek ittifaka davet etti.
Önceden tarihleri belirlenmiş üç seçim var önümüzde, en erkeni yerel seçim ve o da gelecek yılın Mart ayında (24 Mart 2019) yapılacak. Diğer iki seçim (genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi) ise 3 Kasım 2019’da.
Ya erken seçim, ya da cephe oluşturmaya zorlama
Neden acele ediliyor?
Gelecek yılın sonuna doğru yapılacak seçimlerin daha erken bir tarihe alınması bir ihtimal. Hatta bunun için 15 Temmuz 2018 tarihi çoktandır telaffuz ediliyor. Yüksek Seçim Kurulu, kararının iki ay önceden alınmasıyla her zaman seçim yapılabileceği görüşünde.
Yerel seçimin tarihini erkene alabilmek için anayasa değişikliği gerek; ancak aynı şart diğer iki seçim için söz konusu değil, Meclis kararı yeterli.
Bu birinci ihtimal.
Hiç konuşulmayan ihtimal ise, erken başlatılan ittifak arayışının karşı cepheyi de benzer bir arayışa erkenden sürüklemesinin istenmesi… AK Parti-MHP ittifak cephesi karşısında bir başka cephe oluşsun ve iki cephe halinde bir kampanya eşliğinde seçime gidilsin isteniyor.
Yüzde 10 barajına dokunulmaması, buna karşılık ittifak partileri için barajın kaldırılması özellikle küçük partileri ittifaklar içerisinde yer almaya zorlar diye düşünülüyor olmalı.
Partiler ya o cephede ya da CHP’nin başını çekeceği öteki cephede yer almaya zorlanıyor.
Fazla gecikmeden… Şimdiden…
CHP ve ‘Cumhur ittifakı’ içerisinde yer almamaya kararlı görünen diğer partilerin acele eder halleri yok. Alttan alta görüşüyorlar mıdır, bilmiyorum, ancak dıştan bakıldığında öyle bir görüntü vermiyorlar.
HDP ve İYİ Parti baraja takılmayacaklarından emin görünüyor, Saadet Partisi ise bütün dikkatini gelecek cumhurbaşkanını belirleyen parti olma üzerinde teksif etmiş durumda.
Ya ittifak dışında kalmak yarar getirirse?
Türkiye seçime beklendiği gibi iki cephe halinde ittifaklarla değil de, “AK Parti etrafında toplaşan partiler” ve “Hiçbir ittifaka girmemiş diğerleri” olarak giderse ne olur?
İlk bakışta anlamsız gelebilir bu soru; özellikle aylardan beri ittifakların zorunluluğu üzerinde bir genel kanaat oluşmuşken… O kanaate göre, ittifaklar her partiye yarayacak. Zaten baraj derdi olmayan partiler (mesela AK Parti, CHP), baraja takılma ihtimali bulunan (MHP, İYİ Parti) partilerle ittifak oluşturduklarında, onların oylarını da kendi oylarıymış gibi saydırma üstünlüğüne sahip olacaklar.
Cazip değil mi?
Pek düşünülmeyen bir ihtimali hatırlatalım: Fazla uzak olmayan bir dönemde lider düzeyinde birbirleri için bugün hatırlatıldığında hiç hoş kaçmayan sözler sarf etmiş partilerin aynı çatı altında toplanmasının seçmeni kaçırtma ihtimalini…
MHP’nin AK Parti için vaktiyle söyledikleri İYİ Parti’nin işine yararsa?
Kurulduğu ilk günden ittifak çalışmaları başlayana kadar kendini diğer partilerden ayrıştırarak seçmen tabanını büyütmüş olan AK Parti, liderlerinin vaktiyle MHP için söyledikleri unutulsa bile sadece bu yüzden, kendi seçmen tabanından tepki görürse?
Adı ‘Cumhur ittifakı’ konulan cephenin karşısında ittifaka dayalı bir başka cephe oluşmaması seçime ayrı ayrı giren partiler açısından daha olumlu bir sonuç çıkmasını sağlayabilir.
Saadet Partisi ve İYİ Parti bu ihtimali akılda tutarak tercihlerini yapmaya hazırlanıyorlarsa hiç şaşırmam. İttifaka zorlayıcı siyasi ortama rağmen aceleci davranmaktan kaçınmaları bu ihtimali düşündüklerini gösteriyor.
Anayasa Mahkemesi’nin de, ittifak içerisinde yer alan partiler için yüzde 10 barajının kaldırılmasıyla ilgili yasa maddesini anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal etmesi de mümkün…
CHP bile ittifak derdine düşmeden gireceği seçimden daha başarılı çıkabileceği hesabını yapıyor olabilir.
Hesap tutar mı?
Ya tutarsa?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025