Hakan AKSAY
Pazartesi. Akşam. Havaalanı yolundayım.
Altı günlük Moskova seyahatinin sonuna geldim.
Ve aniden iki kelimelik bir mesaj alıyorum:
“Büyükelçi vurulmuş.”
Donup kalıyorum.
Sorumu yazana ve cevabımı alana kadar kan dolaşımımın hızlandığını hissediyorum:
“Hangi büyükelçi?”
Haber bana “özelden” geldiğine göre... Büyük ihtimalle ikisinden biri: Ya Moskova’daki Türk Büyükelçisi ya da Ankara’daki Rus Büyükelçisi...
İkincisi...
Karlov...
Sevgili Andrey Gennadyeviç...
Ardından telaşla iki soru daha soruyorum:
“Ölmüş mü?”
“Kim vurmuş?”
O andan sonra internette deli gibi siteden siteye atlıyorum.
İçimde en çok tekrar ettiğim cümle şu:
“İnşallah ölmemiştir... İnşallah ölmemiştir...”
* * *
Türkiye’den bir arkadaşım nerede olduğumu öğrendikten sonra beni uyarıyor:
“Bir an önce sınır kontrolünü geç ve uçağını bekle!”
Ona uyarısının nedenini sormuyorum; diyeceği belli “çünkü Türksün” ve “bakarsın Ruslar özel önlemler alırlar”.
Bu uyarı ve uyarının nedeni beni çıldırtıyor.
İçimdeki gerilim sinire, küfretme isteğine uzanıyor.
Evet, Türküm...
Hayatımın neredeyse yarısını Rusya’da geçirmiş olsam da, sonuçta bir Türküm...
Ve Rusya Büyükelçisi’ni vuran da bir Türk!
Bir yıl kadar önce Rus uçağını vuranlar ve paraşütle yere inmekte olan pilotu öldürenler de Türklerdi.
Ne yazık ki bu katillerle aynı milletten olmak gibi bir niteliğim var.
Özellikle de şu anda...
Özellikle de çevremdeki Ruslar açısından...
Öyle değil mi?
Ölenler Ruslar...
Öldürenler Türkler...
Bir düşünün, tersi olsaydı, yani Ruslar Türkleri öldürseydi, burada yeri göğü inletenler az olmazdı herhalde...
* * *
Sınır kontrolünü geçince kahve içerek uçuş zamanını beklemeye koyuluyorum.
İnternet sitelerini taramaya devam ediyorum.
Telefonum durmadan çalıyor.
Genellikle böyle zamanlarda hatırlanan bir “Rusya uzmanı”yım ya ben...
Olayı “yorumlamak” zorundayım...
“Büyükelçi neden öldürüldü? Bu olay nelere yol açar? Rusya ne yapar?..”
Bu türden birkaç görüşmeyi atlattıktan sonra, telefonumu açmamaya, mesajlara cevap vermemeye karar veriyorum.
Gözümün önünde Karlov’un görüntüsü...
Onunla sohbetlerimiz...
Şakalaşmalarımız...
Benim Türk-Rus ilişkileriyle ilgili iki yeni projeme gösterdiği büyük ilgi ve gelecek yıl içinde her ikisine de elinden geldiğince destek olacağı sözünü verirken gözlerindeki samimi ifade...
Gelecek yıl...
Onun için hiç gelmeyecek...
* * *
Moskova-İstanbul yolcularını uçağa çağırıyorlar.
Tam o sırada bir Rus sitesinden katliamın videosunu izliyorum.
Kahroluyorum.
Katil, Karlov’un tam arkasında kara bir sabırla bekliyor.
Ardından onu sırtından vuruyor.
Andrey Gennadyeviç’in yüzündeki büyük acıyı görüyorum.
Midem kaskatı oluyor; ağrı başlangıcı mı, kusmak mı istiyorum...
Sırtından vuruyor!
Sırtından!
Sinsice!
Bütün dünyada mertlik ve dürüstlük karşıtı tavırların başında gelir bu: Silahsız bir insanı kurşunlayarak öldürmek, üstelik de bu işi sırtından vurarak yapmak!
İnsanı sırtından vurmaya iten ideoloji mi, siyaset mi, din mi, her ne olursa olsun, benim ahlak anlayışım bu kalleşliğe lanet okur; hiçbir şartta ve hiçbir zaman başka bir tutum söz konusu olmaz burada!
Kahretsin!
* * *
Uçağa bindikten sonra tekrar mesleğim aklıma geliyor.
Gazeteciyim. Köşe yazarıyım. Rusya uzmanıyım. O halde...
Yazı yazmalıyım...
“Büyükelçi neden öldürüldü? Bu olay nelere yol açar? Rusya ne yapar?..”
Kafamı toplayamıyorum.
Terör tanıdığınız bir insanı hedef aldığında soğuk bir kavram olmaktan çıkar.
Yüreğinize bir acı olarak saplanır.
Aklınızdan ve yüreğinizden bir sürü şey geçer.
Karlov...
Evet, siyasi bir katliam bu...
Evet uluslararası ilişkilerle ilgili bir saldırı...
Ve sonuçları da uluslararası dengeleri etkileyecek...
Zaten herkes bu türden – mantıklı ve mantıksız – bir sürü yorum yapmaya başladı bile.
Ve ben de yorum yapması gereken insanlardan biriyim.
Pazartesi akşamı uçakta da bunu düşünüyordum, şimdi cumartesi akşamı bu yazıyı yazarken de aynı şey aklımda.
Ama içimden siyasi analiz yapmak gelmiyor.
Yorumu izninizle daha sonraya bırakıyorum. Bu günlerde olayın sonuçları ve Türk-Rus ilişkileri açısından sanırım hiç de iyimser olmayan bir yazı yazacağım. Ama şimdi değil.
* * *
Şimdi içimden sadece bu kanlı, bu kalleş olayı nefretle protesto etmek geliyor.
Ve ölen Andrey Karlov’dan, eşi Marina’dan, oğlu Gennadiy’den, annesi Mariya Aleksandrovna’dan, öteki akrabalarından ve arkadaşlarından özür dilemek geliyor içimden.
Bir Türk olarak...
O teröristle, onun arkasında duranlarla, bu tür olayların yaşanacağı şartları yaratanlarla aynı milletten olmaktan dolayı...
Özür dilemek...
Her türlü milliyetçilikten nefret eden, kendini her zaman etnik, ulusal, dinsel aidiyetlerin dışında bir birey olarak tanımlamaya çalışan biri olmama karşın, bugün ruh halim bana bu özrü diletiyor.
Çünkü 40 yıldır Ankara-Moskova hattında ve halklar arasında dostluğu savunan, bu yolda birçok etkinliğe katılan, bazılarını da bizzat organize eden birisi olarak bugün şu gerçeği kederle ama çok net görüyorum:
Ruslar Türklerden hızla uzaklaşıyor.
Sıradan Ruslar...
Halk...
Karlov’un öldürüldüğünde açtığı fotoğraf sergisinin adı “Türklerin gözüyle Rusya” imiş. Şu an benim aklımdaki şey ise tersi: “Rusların gözüyle Türkiye”...
Galiba Ruslar arasında Türkiye’yi kendilerine ve ülkelerine hep felâket ve tehditler getiren bir ülke olarak algılayanlar artık çoğunlukta.
Suriye krizi ve uluslararası dengeler hesaplarının derinliklerinde mücadele eden Putin ve Erdoğan ne derse desin, iki devlet yönetimleri arasındaki “işbirliği” ne kadar iyi gidiyor görünürse görünsün...
Rusya kamuoyunda, medyasında, yönetim içinde ve ona yakın unsurlar arasında giderek artan bir hızla...
Prestij ve güven kay-be-di-yo-ruz!..
Siz bugün “Suriye’de masaya oturacağız” veya “Ruslara domates satacağız” ya da “bir süre sonra milyonlarca Rus turisti Türkiye’ye getirip onların paralarını kazanacağız” diye hayallerle oyalanabilirsiniz.
Mutluluğunuz daim olsun!
* * *
Karlov’un cesedi morgda incelendi, ülkesine götürüldü, resmî ve dini törenlerle uğurlandı.
“Karlov demek Rusya demek” oldu, adı devletiyle özdeşleşti, ölümünden sonra ona “kahramanlık madalyası” veren Putin Moskova’nın bu tür saldırıların hesabını soracağını söyledi.
En iyi bildiği jestle “Büyükelçilik sokağına onun adını verelim”diyen Türkiye yönetimi, Karlov’un öldürülmesinin siyasi sonuçlarını hesaplamaya başladı.
ABD’den, AB’den, dünyanın başka köşelerinden “Rusya Büyükelçisi’nin öldürülmesi” konulu yüzlerce açıklama geldi.
Bütün bunlar tamam da...
Sonuçta...
Bir insan öldü...
62 yaşında, eğitimli, kültürlü, hoşgörülü, şakacı bir insan...
İyi bir insan...
Uzun yıllar Kuzey ve Güney Kore’de çalıştıktan sonra, belki de son büyükelçilik dönemini güneşli ve güzel bir ülkede geçireceği umuduyla 2013’te Türkiye’ye giden Karlov’un başına gelmeyen kalmadı (iki devlet arasında Suriye uçurumunun derinleşmesi ve Rus uçağının düşürülmesinden bir sergide kalleşçe öldürülmesine kadar).
* * *
Hayat bazı insanlara karşı neden çok daha acımasız?
Tesadüf denilen şey (veya kader), neden birilerinin değil de ötekilerin ömrünü vahşice noktalıyor?
Cevap yok...
Ya da cevap, soruyla neredeyse aynı:
Hayat!..
Kader!..
Diyecek söz kalmıyor.
Hoşça kal sevgili Andrey Gennadyeviç...
Ölenlerin ruhları yaşamaya devam eder mi, ben o iki projemin duyurusunu yaptığım sırada sen bir yerlerden beni izleyecek misin, bilmiyorum.
Ama her ihtimale karşı sana bir selam gönderip senin için kadeh kaldıracağım.
Söz...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025
20.02.2025
13.02.2025
16.01.2025
9.01.2025