Mehmet TIRAŞ

KIRŞEHİR’DE GÜL KİTAPEVİ’Nİ KİM YAKTI?
1.07.2024
165

Yaşadığı toplumun vicdanına ve merhametine sığınarak, ”Ne olur çocuklarımı yetim bırakmayın”, “ölümle tehdit ediliyorum ”diyen, feryat figan eden, 19 aydır kocasının katillerini ve azmettiricilerinin peşini bırakmayan ve adalet arayan Ayşe Ateş…

Kendi can güvenliğinden çok öksüz kalan iki kız çocuğunun geleceğini düşünen, ”çığlığı ile insan olanın yüreğini dağlayan” Ayşe Ateş kim?

30 Aralık 2022 Tarihinde gündüz gözü iki ülkücü çete tarafından öldürülen, Sinan Ateş’in eşi.

Ayşe Ateş kendini dul, çocuklarını öksüz bırakan katillerin ve azmettiricilerin ortaya çıkartılmasının aylardır hukuk mücadelesini veriyor.

Rezalete bakın ki katilleri azmettirenler ve onların siyasal destekçileri Ayşe Ateş’i ölümle tehdit ediyorlar.

Tehditler ciddi boyutta olmalı ki Ankara Emniyet Müdürlüğü Ayşe Ateş’e iki tane silahlı koruma verdi.

Ama tehditlerin ardı arkası kesilmedi.

Tehdit edenler kendilerini gizlemiyorlar bile.

Yargı bağımsız olmayınca…

Emniyet ve Cumhuriyet Savcıları tehdit edenlerin peşine düşmüyorlar bile.

Sinan Ateş cinayetinin peşini bırakmayan Ana muhalefet Partisi,muhalif medya ve demokrasi güçlerinin kamuoyu baskısı sonucu olaydan 18 ay sonra;

“11 Haziran 2024 Tarihinde Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan Ayşe Ateş’i ve iki çocuğunu beş tepede kabul ederek, cinayetin aydınlatılması için destek vereceğini açıklamak zorunda kaldı.”

Nihayet…

Sinan Ateş cinayetinin ilk duruşması bugün başlayacak.

Halbuki Sinan Ateş cinayetinden bir yıl önce bu cinayetin olacağını ve devamının da geleceğini; ülkücü çeteler tarafından saldırıya uğrayan ve ölüm tehditleri alan,eski Ülkü Ocakları başkanlarından Avukat Afşin Hatipoğlu saldırı ve cinayetlere dikkat çekmişti.

Katıldığı her televizyon programında MHP’den ayrılan ve saldırıya uğrayan, eski Ülkücülerin adlarını, uğradığı saldırı tarihlerini ve olay yerlerini tek tek açıklamıştı…

“MHP Genel merkezinde saldırıya uğrayacak ve ölüm listesine alınmış 100 kişinin isimlerinin dolaştığını” söylüyordu.

Hatipoğlu’nun bu açıklamasından dolayı hiçbir yetkili açıklama yapmadı, hiçbir Cumhuriyet Savcısı da ifadesine bile başvurmadı.

Bu saldırgan ülkücü tetikçiler gözaltına alınırım veya tutuklanırım korkusu yaşamıyorlar.

Çünkü arakalarında iktidar ortağı var.

Ülkücü çeteler sadece MHP’den ayrılan siyasilere saldırmıyorlar…

Kürt siyasetçilere ve onların parti teşkilatlarına ve Batı illerinde ticaret yapan Kürt kökenli insanların iş yerlerine saldırılar yapıyorlar,iş yerlerini ateşe veriyorlar.

Ülkücü çeteler Kürtlere yaptıkları saldırılar ölümle sonuçlanmadıkça tutuklanmadıkları gibi, nadiren sadece ifadesi alınıp salıveriliyorlar.

Örneğin 15 Eylül 2015 Tarihinde Kırşehir’de, terörü bahane ederek sosyal medya üzerinden örgütlenerek toplanan, sayıları 3 binle ifade edilen MHP’li;Kırşehir HDP il ve ilçe örgütlerinin kapısını penceresini kırıp,partide bulunan insanları tartakladılar.

Ardından Kırşehir’de Kürt kökenli vatandaşların 20 iş yerlerini güvenlik güçlerinin gözünün önünde yağmaladılar ve ateş verdiler.

Sol görüşlü kişiler işlettiği için 30 yıldır Kırşehir’de faaliyet gösteren “Gül kitabevini ”de yaktılar ve kitabevi bir daha açılmadı.

Dönemin Kırşehir Valisi Necati Şentürk,”Tankın üstüne çıkarak elinde megafonla toplanan kalabalığa “görevinizi yaptınız” dağılın” dediği kayıtlara geçti.

Kalabalık direnmeden dağıldı. Bu ırkçı saldırganlardan üç beş kişi tutuklandı ve üç ay cezaevinde kaldılar ilk duruşmada da tahliye oldular.

Ama Kürtlere olan saldırıların arkası kesilmedi.

2015 yılında Samsunda bir duruşmaya katılan adliyenin önünde Kürt siyasetçi Ahmet Türk’e ırkç bir faşist,saldırarak iki dişini ve burnunu kırdı…

2017 Yılında Kürt siyasetçi Milletvekili Aysel Tuğluk’un ölen annesinin Ankara’da defnedileceği mezarlıkta toplan bir grup ülkücü faşist, “PKK’lıları mezarlığımızda istemiyoruz” diyerek cenazeyi gömdürtmediler. Aysel Tuğluk ve yakınları yaşlı kadının naaş’ını Tunceli’ye götürüp toprağa verdiler.

Hala gün geçmiyor ki Kürt siyasetçilere,Batı da ticaret yapan Kürtlere, demokrasi ve hukuktan yana olanlara saldırı olmasın.

22 Nisan 2019 Tarihinde Ankara’nın Çubuk ilçesinde bir şehit cenazesine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan linç saldırısı yapıldı ve Kılıçdaroğlu ölümden döndü.

4 Nisan 2010 Tarihinde, Kayseri’de bir Şehit cenazesinde ülkücü olduğunu söyleyen bir öğretmen,kalabalığın içine dalarak AKP’li bakan Taner Yıldız’ın burnunu kırıyordu.

“Bu olayların hiç birisini MHP, Sinan Ateş cinayetinde olduğu gibi ne kınadı ne de bu saldırganların bulunup yargı önünde hesap vermelerini istedi, çünkü arkasında kendisi vardı.”

Hala da MHP bu desteğini sürdürüyor…

Devlet Bahçeli 26 Haziran 2024 Tarihinde Meclis grup konuşmasında; “Sinan Ateş duruşmasının adını vermedi ama bu davayı işaret ederek, bir tane Ülkücümü tutuklatmam da demiyordu, yargılatmam diyordu.”

Sinan Ateş duruşması o kadar çok önemli ki; ilk defa MHP suçüstü yakalanmış durumda…

Sinan Ateş Cinayetinden sonra elde edilen belgeler,bulgular,telefon kayıtları, vatsap yazışmaları ve 19’u ülkü ocaklarında değişik görevlerde bulunmuş,MHP’den milletvekili adayı olmuş,3’ü polis olmak üzere, toplam 22 kişi olayın failleri olarak şuan cezaevinde tutuklular.

MHP öyle zor durumda ki, delilleri karartamayacağı,yok edemeyeceği siyasi bir cinayet davasından yargılanacak.

Hukukçuların ve terörle mücadele de yıllarca bulunmuş deneyimli polis şeflerinden Hanifi Avcı’nın iddiası:

“Eğer Yargı bağımsız hareket eder;MHP’nin bugüne kadar yaptığı hukuk dışı fiili saldırılarını ve çıkarttığı olayları, terörle ilişkilendirirse “Yargıtay, MHP’ye soruşturma açabilir” diyorlar.

Adalet mi yerini bulacak yoksa siyaset mi kazanacak?

Bu iddiaları da davanın sürecinde ve sonucunda göreceğiz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar