Şahin ALPAY
Geçen yazımda Gezi Parkı protestolarından çıkarılması gereken dersler üzerinde durdum.
Bu derslerin başta geleni, hiç şüphesiz, Türkiye’nin askeri ya da sivil nitelikte keyfi ve otoriter bir yönetimi asla kabul etmeyeceğidir. Eğer iktidar ve muhalefet bu dersi alarak yola devam edebilirse, Gezi Parkı protestoları demokrasimizin ilerlemesine büyük bir katkı olacak.
Sayın Başbakan, keyfi ve otoriter yönetimi asla kabul etmeyecek olan “Yeni Türkiye”nin, önemli ölçüde kendisinin öncülük ettiği, Türkiye’yi daha zengin, daha demokratik ve daha açık bir toplum haline getiren reformların ürünü olduğunu görebilmeli. Brezilya’nın yöneticileri, ülkede taşıma ücretlerine yapılan zamlar üzerine patlak veren ve 100 kente yayılan kitle gösterilerinin Brezilya’nın ne kadar demokratik bir toplum olduğunu bütün dünyaya gösterdiğini, bu gösterilerden gurur duyduklarını söylüyorlar. Muhakkak ki, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere Türkiye’nin yöneticileri de, Gezi Parkı protestolarının “iç ve dış düşmanların komploları”nın değil, özgürlük ve demokrasi ideallerinin toplumda kök salmasının sonuçları olduğunu görebilir ve bundan gurur duyabilirler.
Gezi Parkı protestolarının yol açtığı, demokrasimize, ekonomimize ve uluslararası itibarımıza zarar veren olumsuzlukları tersine çevirmek; Müslüman çoğunluklu bir ülkede birinci sınıf demokrasi kurulabileceğini tüm dünyaya göstermek için fırsat kaçmış değil. Bu fırsatı değerlendirmek için Sayın Başbakan’ın yeniden 2011 seçimlerine kadar yaklaşık on yıl boyunca izlediği, karşılaştığı büyük badireleri atlatıp Türkiye’yi yükseltmesini sağlayan, Türkiye halkının çeşitli kesimlerinin duyarlılıklarına saygılı, toplumu kutuplaştıran değil birleştiren tavrına dönmesi, ülkeyi hükümetine ve halkına danışarak yönetme siyasetine sarılması yeter.
Sayın Başbakan geçmiş siyasi kariyerinin gösterdiği gibi ideolojik değil pragmatik; hatalarda ısrar eden değil, onlardan ders almayı bilen bir liderdir. Ona başarılarını getiren bu vasıflar oldu. Bu vasıflarda ısrar etmesi, Türkiye’yi giderek gerilmekten ve kutuplaşmaktan kurtarır, demokratikleşme ve barış yolunda ilerlemesine hizmet eder. Bu vasıflarda ısrar etmesi, Türkiye halkı olarak büyük ihtiyaç duyduğumuz, bizi Türkiye olarak esas güçlü kılacak olan, Türk-Kürt, Sünni-Alevi, Müslüman olan-olmayan, dindar olan-olmayanlar olarak bütün farklılıklarımızla bir bütün olduğumuzu vurgulamaya, birbirimizin fikrine, diline-kültürüne, hayat tarzına karşılıklı saygıyı yerleştirmeye hizmet eder.
Önümüzde büyük fırsatlar var. Türkiye’yi bir yarı–demokrasi kılan askeri vesayet dönemini fiilen geride bıraktık. TBMM özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiyi hâkim kılacak anayasayı yapmak için gerekli çoğunluğu pekâlâ bulabilir. Ülkemizi 30 yıldır kanatan, güçten düşüren; demokrasiyi topal, insanlarımızı mutsuz kılan silahlı ayaklanmayı sonlandırma fırsatı elimizde. Sayın Başbakan, bu fırsatları önemli ölçüde siz yarattınız; ülkeyi gererek, kutuplaştırarak bu fırsatların heba olmasına izin vermeyin.
Sizin de teşviklerinizle PKK, bütün Türkiye’ye ve bütün Kürtlere karşı sorumlu bir politika izleme yoluna girdi. Silahlı mücadelenin Kürtlerin eşit yurttaşlık davasına zarar vermekte olduğunu nihayet gördü. Bundan böyle silaha başvurmayacağının, siyasi mücadeleye odaklanacağının işaretlerini veriyor. Artık barış sürecinin ikinci aşamasına ilerleme zamanı geldi. Kürt yurttaşlarımızın ortak, meşru, demokratik taleplerini karşılamalıyız. Artık demokrasi yerleşmeli, şiddetin sonu gelmeli.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020