Ümit KIVANÇ
Rusya’da olan bitene dair hâlâ doyurucu bilgi ve yorumlardan yoksunuz. Önce bilebildiğimiz kadarıyla gelişmeleri aktarayım, sonra kısaca her şeyi hatırlamaya çalışalım.
Hâlihazırda en az yaşananın kendisi kadar tuhaf bir durum var: Wagner paralı asker şirketinin ve silahlı isyanın başı Yevgeni Prigojin, güya Belarus devlet başkanı Lukaşenko’nun arabuluculuğuyla varılan anlaşma sonucu Belarus’a geçti. Haydi bunu olabilir sayalım, onunla birlikte sekiz bine yakın paralı askeri de, tanklarıyla, tüfekleriyle Belarus topraklarına geçtiler. Onlar için orada kamp kuruldu. Belki daha daha garibi, Wagner’in Rusya’daki bazı paralı asker kayıt büroları ile St. Petersburg’daki ana ofisinin de pazartesi günü olağan şekilde dükkan açıp çalışmaya başlaması. Putin’in de “vatan hainliği”yle suçladığı Wagner’cilerin yol yakınken vatan hainliğinden vazgeçmiş olmalarından duyduğu memnuniyeti açıklaması, paralı askerlerin büyük çoğunluğunun vatansever kişiler olduğunu söylemesi. Cumartesi gecesinden beri ortalıkta gözükmeyen, sesi de çıkmayan Prigojin nihayet -yerini belli etmeden- sesli mesaj yayınladı ve giriştiği harekâtın hedefinin Putin’i devirmek olmadığını, Rusya ordusu otuz elemanını öldürdüğü için harekete geçtiğini, elemanlarını orduya kaydedip Wagner’i ortadan kaldırmaya yönelik plana isyan ettiğini ileri sürdü. En tuhafı, Prigojin, Wagner’in faaliyetine Belarus topraklarından devam edeceğini bildirdi! Bu acayipliği normal saydığı belli olan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, Wagner elemanı askerî “danışman”ların Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde işlerine devam edeceklerini söyledi. Kısaca, Wagner’i -veya ona benzer başka oluşumları- tamamen ortadan kaldırmaya kimsenin niyeti yok. Arada cumartesi günkü gibi “vatana ihanet” girişimlerine kalkışsalar da.
Peki, cumartesi ne olmuştu? Gerilerden gelerek hatırlayalım.
Diktatörün yanaşmalarından bir sabıkalı, yemek ihalesiydi şuydu buydu derken hem aşırı zengin oluyor hem de, daha önemlisi, baştakinin en güvendiği yancılardan biri konumuna yükseliyor. O kadar ki, doğrudan Vladimir Putin’e hizmet edecek âhir zaman “silahlı” kuvvetini -trol ordusu- örgütleyip yönetme işi bu herife teslim ediliyor. Üstüne, eline sadece enformasyon savaşçıları değil sahici silahlı kuvvet de veriliyor. Moskova’nın kirli işlerini yapmak üzere kurulan “özel” paralı asker “şirketi” örgütlenmesi buna emanet ediliyor. Bu “özel” silahlı kuvvetin Rusya devleti içerisinde herhangi bir konumunun bulunmadığı iddiası sekiz-dokuz yıl boyunca utanmadan tekrarlanıyor. “Özel” savaş şirketinin adını niye -maalesef besteci olarak inkârı imkânsız özgünlüğünün yanısıra- ırkçılığıyla, bilumum faşistlere verdiği ilhamla hatırlanan Wagner’den aldığı başlıbaşına ilginç soru, ama sırf olgu haliyle, hiç kurcalanmaksızın da şirketin/örgütün işlevinin uluslararası çerçevede tanımlandığını ve bunun nasıl bir işlev olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim Wagner mensubu paralı askerler, -ABD kaynaklarına göre- şu ana kadar, on sekizi Afrika’da olmak üzere otuz kadar ülkede kullanıldılar. Suriye, Libya, Sudan, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti, Madagaskar, Mozambik ve Venezuela’da bizzat üniformaları, zırhlı araçları, silahlarıyla “sahada” göründüler -bazılarında hâlâ sahadalar- başka birçok ülkede de Rusya’ya ait tesislerin, binaların vs. korunmasında, daha çok da istihbarat işlerinde görev aldılar.
Burada iş çatallaşıyor, çünkü Wagner’in paralı askerleri sadece Rusya devletince kullanılmıyor ya da Suriye’deki gibi, her an Rusya genelkurmayının denetimi altında iş görmüyor. Bazı Afrika diktatörlerinin muhafızlığını da yaptılar, yapıyorlar. Dolayısıyla, karşımızda Moskova’ya bağlı ama özerk bir askerî uzantı bulunuyor. Bu özerklik bir çatallaşmaya daha yolaçıyor. Bu silahlı kuvvet şüphesiz öncelikle Rusya devletinin hesap kitabına göre sahaya sürülen veya geri çekilen bir illegal teşkilat. Öte yandaysa sahiden bir tür “özel alan”a sahip özel şirket gibi davranabiliyor. Kısmen savaşçılık karşılığında hapisten çıkarılma paralı askerlerden oluşan, iyi donatılmış, eğitimli silahlı genç adamların, meydanı epeyce boş buldukları, ordusu, devleti zayıf ülkelerde yiyebilecekleri haltlar yalnız sorgusuz sualsiz insan öldürme, işkence yapma, gasp ve yağmadan ibaret değil. Altın ve elmas madenlerinin etrafında dolaşan silahlı güç pek çok kârlı işi ele geçirmeye imkân veriyor. Wagner’le ilişkili olduğu ileri sürülen girişimler, elkoyma ve haraç işleri, siyasetin dışında, başka kanallar oluşturuyor. Hele bu zenginlik kanallarının ucunda devlet yetkisi kullanabilen bazı güçlü adamların bulunduğu düşünülürse, karşımıza bir değil iki mesele çıkıyor:
Kendini -en azından, ülkedeki hak-hukuk demokrasi ve denetim seviyesine göre değişen- bir miktar hukukla bağlamış yapılar olarak tanımlanan devletlerin giderek denetlenemeyen, yani hukuksuz örgütlere dönüşmesi süreci, öyle görünüyor ki, hızla ilerlemekle kalmıyor, kendi “kurumlarını” da yaratıyor.
İkincisi, devletlere hakim olduklarını, devletlerin onlara hizmet ettiğini genel olarak varsaydığımız “egemen sınıf”lar ve devleti “egemen sınıfın baskı aracı” diye tanımlamamıza yolaçan ekonomi-siyaset ilişkileri değişiyor, egemen sınıf ile devlet, kapitalizmin bilinen dinamiklerine bakınca öngörülemeyecek tarzda içiçe geçiyor.
Bu geniş mevzuyu şüphesiz yeryüzündeki “sanayi” şirketlerinin gelir ve kârlarının çok büyük yüzdesini -onlarca senedir- sanayiden değil, para oyunlarından kazanmalarından, dünyadaki “para”nın çok büyük yüzdesinin de gerçekte varolmayıp sadece ekranlarda gözüken sayılardan ibaret oluşundan bağımsız ele almamalıyız. Ama o karadeliğe dalmadan, biz sıradan fânilerin görebileceği, tutabileceği kadarını fark edebiliriz en azından.
Şöyle sorayım: Dünyanın yeni ünlüsü Yevgeni Prigojin, “egemen sınıf” mensubu mudur? Adam süper zengin işadamı! Veya Rusya’nın hâlihazırdaki “egemen sınıf”ı kimlerden oluşuyor? Bankerler, tüccarlar ve sanayicilerden mi? Aileden mi iş insanı bunlar? Evet, kapitalizmde devlet elbette bir egemen sınıfın çıkarına göre işleyecek, ama ekonomik gücüyle devleti yönlendirenlere -silahlı güce komuta edenlere bile- istediğini yaptırabilen, eskinin “iş insanı”, günümüzün giderek şekillenen yeni düzenlerinde aynı konumda mı?
Mark Zuckerberg veya Elon Musk gibilerine getirmiyorum sözü; o da ezberleri sarsması gereken bambaşka mevzu. Lâkin Batı’da işler henüz bildik klişeleri bütünüyle terk etmeyi gerektirecek aşamaya varmadı. Batı dışındaysa, gördüğümüz üzre, güçlü devlet adamları ya bizzat ekonominin de egemenleri haline gelerek ya da ekonomi denen alanda da sorunların kaba kuvvetle çözülmesinin yolunu açarak dünyayı değiştirmekle meşgûller. Çin devleti nedir meselâ?
Gerçi belki TSK’nın (OYAK) tâ ne zaman banka bile kurarak bir tür dönüşüme erkenden katıldığı ettiği ileri sürülebilir. Ancak şimdi gelinen nokta bunun çok ötesinde. Daha baştan yasa ve kural dışı bir savaşı enformasyon âleminde sürdürmek üzere meydana getirilen “trol ordusu”nun başına geçirilen şahsa bir de paralı asker ordusu kurduruluyor, yani devletin resmî ordusu dışında illegal silahlı kuvvet oluşturuluyor. Bu, meselâ JİTEM gibi, varlığı sürekli inkâr edilen bir karanlık yapı olarak kalmıyor, sağa sola da kiralanıyor! Basbayağı şirket zaten. Bu arada sözkonusu şahıs zaten devlet ihaleleriyle zengin edilmiş… Ve adam öyle bir konuma yükseliyor ki, devletin savunma bakanı ve genelkurmay başkanına etmediği hakaret kalmıyor, savaşın ortayerinde kendi “birliklerini” başkente gönderip posta koyuyor, vesaire…
Prigojin’i herhalde bir şekilde yerler. Putin pek “yedirmem” diyebilecek konumda gözükmüyor. Önce direnip, bilahare “yenecekse de ben yerim”e geçebilir ama artık bu onun façasını düzeltmeye yetmez. Fakat ne olursa olsun, koca kıtaya boydan boya yayılmış, 150 milyona yakın nüfuslu ülkede öyle bir hadiseye şahit olundu ki, bu yalnız Rusya devletindeki güncel dağınıklıkla, parçaları kapanın elinde kalan, çıkara odaklı iktidar yapısıyla açıklanıp geçiştirilemez.
Hükmetme gücünün “arkada” biryerlerdeki egemen ekonomik güce hizmet kabiliyetinden alındığı dönem geride kalıyor sanki. Zira Batı’da da gelişme aynı yönde. Patronlar ve şirket yöneticileri aracısız, bizzat yönetmek istiyorlar ve başkanlıklara adaylık koyuyor, bakan koltuklarına kuruluyorlar.
Fakat oradaki bu “sivil” eğilim de pekâlâ sekteye uğrayabilir. Zira devletlerin, özellikle istihbarat örgütlerinin elinde öyle bir gözetleme-denetleme gücü birikti ve bize ulaşan kırıntıları bile dehşete düşürücü teknoloji öylesine muazzam manipülasyon imkânları yarattı ki, kurum kültürleri zaten fesatlığa dayalı bu örgütlerin ellerindeki güçle neler yapabileceklerini tasarlamaları uzun sürmeyecektir. Hattâ her şeye rağmen yerleşmiş demokrasi ve haklar-hukuk gelenekleri arasında -diyelim “göçmenler” tehdidi yüzünden- açılabilecek ilk büyük gedikten içeri dalmak için fırsat kolluyor da olabilir birileri. Geldiğimiz aşamada, “egemen sınıf”a hizmet edenlerin bizzat hizmet ettiklerinin elindekileri kapıp kendi egemenliklerini ilan etmeleri mümkün. Evet, böyle bir dönüşümde zihinlere yönelik çarpıtma-yoğurma operasyonlarından da fazlasıyla faydalanılacaktır, ama yine bir süre için esas rolü bildiğimiz silahlar oynayabilir. Hele Prigojin gibi, hem enformasyon savaşı hem bildiğimiz savaş için örgütlü silahlı güçlere sahip “işadamları”, belki de hukuksuz dünyanın yeni egemenleri olabilecek. Wagner gibi oluşumlar da yayılabilir (birçok benzerleri var zaten), şirketler, tekeller kendi ordularını, görece küçük çaplı iş insanları kendi “birliklerini” oluşturmaya yönelebilir. (“Güvenlik” firmalarının bunlara dönüşmesi ne kadar zaman alır ki?) Öyle bir ortamda şüphesiz, en kârlı yatırımları düşünen, hisseleri en çok kazanç getiren değil, “asker”leri en iyi savaşan, silahları en üstün olan kazanacak.
Dünya böyle bir yöne yönelmez mi diyorsunuz? Neye güvenerek? Hukuk-adalet kavramlarını eksene oturtmuş, buna göre işleyen bolca devlet mi var? Evet, Avrupa’nın büyük kısmında bu kavramlar hâlâ geçerli. Yani büyük ölçüde. Yani giderek küçülen ölçüde. Göçmen akını önlenemedikçe ülkelerin etrafında yükselecek duvarların dibine gömülebilir milyonlarca can pahasına erişilmiş bütün o insanlık değerleri. Egemenlerin doğrudan yönettiği veya onlardan gasp ettikleriyle egemenleşecek, meşruluk derdi olmayan silahlıların hükmettiği ülkeler… Aslında insanlığın büyük kısmı çok da zorlanmaz galiba öyle bir ortamda. Yadırgamayız yani…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları




































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024