Hadi ULUENGİN
ŞU kesin, Büyük Britanya Parlamentosu’nun Suriye’ye müdahale alternatifini reddetmesi Frenk deyimiyle şaraba su kattı. Yani yükselmiş olan ateşi düşürdü.
Zaten kısmi bir cezalandırmayla sınırlı kalacak olan harekât dahi tehlikeye girdi.
Nitekim İngiltere’deki oylama öncesinde vurduk, vuruyoruz retoriğini kullanan Barack Obamaen yakın müttefikinin yelkenleri mayna etmesinden sonra hemen frene bastı.
Tek tabanca davranmamak için “Kongre’ye danışacağım” şeklinde konuşmaya başladı ki, Rus ve Çin vetosundan dolayı New York’taki BM’den karar çıkmaması Washington açısından ikincildir ve belirleyici unsuru Londra’daki tornistanı oluşturmuştur.
***
ÇANTADA keklik değil ama varsayalım ki o Amerikan Kongresi harekâta evet dedi.
Bu durumda dahi gerek her geçen gün Şam’daki kıyıma duyulan tepkinin dozu düşeceğinden, gerekse Moskova’daki G-20 zirvesi aynı Obama’ya onay vermeyeceğinden, eğer Esad yeni bir vukuata imza atmazsa, operasyonun gerçekleşme şansı azalmış olacak.
Başka bir deyişle, kısa- orta vadede zaman Baas Katili lehine işleyecek ve işliyor.
Zaten sırf bu aşamada değil, Suriye gelişmelerinin başından beri onun lehine işliyor.
***
ÖYLE, çünkü bizim ulusalcıların hiç utanmadan ve hiç sıkılmadan üç yıldır uydurduğu bin bir yalana, bin bir dezenformasyona, bin bir komplo teorisine rağmen Güney Komşumuz’daki isyanın arkasında ne genel olarak Batı, ne de özel olarak ABD vardı.
Mezhebi ve oligarşik diktatoryaya karşı gelişen halk hareketi hem muazzam bir yeter çığlığına tekabül ediyordu, hem de tabii ki Arap Baharı’nın rüzgârından esinleniyordu.
Artı, yine ulusalcı yalanlarının aksine, o Batı ve o ABD olayların başlamasından sonra da Suriye’ye müdahil olmak için asla istekli davranmadılar.
Tam tersine, stratejik konumu ve bölge dengeleri itibariyle Şam diğer Ortadoğu başkentlerine benzemediği içindir ki, Türkiye hariç diğer NATO üyesi devletler Beşar Esad ve rejiminin göz göre göre yaptığı katliamları mümkün mertebe geçiştirmeye çalıştılar.
Ya havaya bakıp ıslık çaldılar, ya da lâf ola beri gele ihtarlarla yetindiler.
Ve dediğim gibi, bu vurdumduymazlık kısa- orta vadede bir yandan Baas reisine zaman kazandırdı, öte yandan da zıt kutuptaki İslamcı yaftalı çetelerinin güçlenmesine imkân sağladı
***
OYSA doğru, Ankara’nın Şam siyaseti ahlaki açıdan o Batı’ya oranla daha dürüst oldu.
Amenna da, yukarıda göz çıkarttığı gibi uluslararası ilişkiler illâ bu kıstas üzerine inşa edilemiyor.Makyavel teorisine paralel olarak çoğu defa etik değerlerin ırzına geçiliyor.
Ve Türkiye yukarıdaki Batı’nın aidiyetini taşıdığı için de gerçekçi, mantıki ve pragmatik yaklaşım Suriye denkleminde sözkonusu Batı’nın üç- beş adım önünde koşmayı değil, olsa olsa bir adım önünde yürümeyi gerektiriyordu. Hızlı depar almanın âlemi yoktu.
Başka bir deyişle, son tahlilde büyük güç kategorisine girmeyen ülkemizin motor rol oynamak şansı da cüssesiyle sınırlı olduğu içindir ki Şam’a ilişkin siyasetin hassas ayarını tam gayr-ı ahlaki olmasa bilelâ-ahlaki sayılabilecek bir realpolitik eksene uydurmak gerekiyordu.
***
İMDİİ, bu takdirde Suriye politikasında eleştirilecek nokta ulusalcıların yaygarasını koparttığı gibi Ankara’nın “Batı sopası” (!) rolüne soyunmasından falan kaynaklanmıyor.
Tam tersine, sopa ne kelimeymiş, aynı Batı’nın zalime karşı falaka kullanmak gerektiğinde bile arazi olup kaçtığını öngörememek yanılgısından kaynaklanıyor.
Fakat bir defa daha tekrarlıyorum, bütün bunlar kısa- orta vadeli tahlillerdir!
Kongre kararından sonra Obama Şam canisini ister cezalandırsın, ister cezalandırmasın, Beşar Esadve avenesi uzun vadede mutlaka ve mutlaka, yolcudur Abbas!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015