Hadi ULUENGİN
“SÖMÜRGE valisi edasıyla konuşmak” deyimi hemen bütün dillerde mevcuttur.
Zaten çok muhtemelen de bunlardan birisi aracılığıyla Türkçeye mal olmuştur.
Evrensel lügatte kalıcılık kazanması ise modern anti-kolonyalizmin ortaya çıkışına, yani yine muhtemelen 20. yüzyılın ilk yarısında uzanır.
***
MALÛM, sözkonusu ifade muhatabını aşağılamak, onu hor ve hakir görmek, kendi tahakkümünü hem dayatmak, hem de hatırlatmak gibi bir dizi anlamı aynı anda ihtiva ediyor.
Dolayısıyla da, asgari bir edep bu tarzın değil uluslararası ilişkilerde, insani ilişkilerde dahi yer almamasını bir adab-ı muaşeret, bir terbiye, bir centilmenlik kuralı hâline getiriyor.
Aksi takdirde, “sömürge valisi” tutumu en hafifinden görgüsüzlük, en ağırından ise savaş gerekçesi oluşturabilecek bir hakaret ve bir provokasyon addedilir.
Tıpkı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni KKTC’de cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya “Sen Yavru Vatan’sın ve öyle kalacaksın” diyerek “haddini bildirmesindeki” (!) gibi…
***
BEN bu “yavru yatan” lâfını ellili yılların ortasında, Ada’nın bağımsızlığına çomak sokan İngilizlerin kasten Türkiye’yi de işin içine kattığı ilk Kıbrıs patırtısı sırasında işitmiştim.
Zaten 1955 Rum pogromu da o “yavru”dan (!) anaya sirayet eden ilk veba salgınıdır.
Sonra aynı ifade bütün atmışlı yıllar boyunca “Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır”, “Ya taksim, ya ölüm”, “Kara Papaz Makarios” sloganlarıyla birlikte kulağıma kazındı.
1974 çıkartması ertesindeki askerliğimde ise her sabah “Kıbrıs’ı alırız, Rumları s….z” diye anırarak talim koşusu yapmak zorunda bırakıldım.
***
ADA’daki çıkmazın esas sorumlusu olan ve gücünü “en iyi çözüm, çözümsüzlüktür” şiarı etrafındaki yarı-militarist– yarı-mafya bir Ankara lobisinden alan; zaten de şantajla Türk diplomasisini parmağının ucunda oynatan Rauf Denktaş yukarıdaki durumdan çok hoşnuttu.
Bu kasaba avukatı, bu küçük derebeyi, bu “Mister No” uluslararası planda olmayan ve özünde kendisi için biçilen KKTC kaftanını muhkem zırhla donatarak tasallutunu sürdürdü.
Ta ki, yine aynı Denktaş’ın taş koymasına rağmen gerçekleşen ve ilk kez AKP iktidarının olumlu ve yapıcı yaklaşımıyla hayata geçen 2004 “Annan Planı” referandumuyla Türkiye o “en iyi çözüm, çözümsüzlüktür” statükosundan vazgeçtiği müjdesini versin!
***
RUM kesimi planı reddetmiş olsa bile ne sevinmiştik! Ne desteklemiştik!
Gerçi 2003 Mart’ındaki Lahey restiyle “Mister No” Güney Lefkoşa’ya AB üyeliğini kendi eliyle hediye etti ama referandumdaki yaklaşım hem Türkiye’nin, hem de Türk tarafının 1964’ten beri uluslararası camiaya yansıtmakta olduğu olumsuz imajı son derece hafifletti.
1974 çıkartmasına ilk kez “işgal” yerine “müdahale” denilmeye başlandı.
Başka bir deyişle, Ankara’nın “Yavru Vatan” üzerinde “sömürge valiliği” uyguladığı yönündeki haklı tezler meşruiyetini epey yitirdi ki, işte bugüne geldik.
***
VE işte o bugün Recep Tayyip Erdoğan KKTC lideri Mustafa Akıncı’ya “Eşitlik de neymiş, sen Yavru Vatan’sın” diyerek her şeyde olduğu gibi Kıbrıs konusunda da köhne statükonun “çözümsüzlük, en iyi çözümdür” resmiyetine döndüğünü ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanı bir sömürge valisi edasıyla “had bildiriyor”. Tahakküm hatırlatıyor.
Ancak bu defa karşısında her türlü çözüme zaten baştan “hayır” diyen, hattâ sömürge valisini bile buna zorlayan bir küçük derebeyi, bir kasaba avukatı, bir “Mister No” yok!
Yeni bir Kıbrıs Türk kesimi var ve o Kıbrıs lâfta “yeni” (!) özde eski bir Erdoğan Türkiye’sine ebedi “yavru” kalmak istemiyor ki, hatırlatayım, sömürgeler çağı çoktan bitti…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015