Sezin ÖNEY
Flódni, Macaristan’da Yahudi mutfağının sembolüne dönüşen bir pasta/kek.
Bir kat çıtırdak, üzeri yumurta sarısıyla parlatılmış hamur; altında bir kat elmalı tarçınlı harç, bir kat hamur, bir kat cevizli, ayçöreği içi gibi harç, bir kat hamur, bir kat haşhaşlı şekerli harç.
Bana kalırsa, kat kat farklı tatlar, farklı dokular, sadece Macaristan Yahudilerinin değil, aslında bu ülkenin değişik dil, din ve ırklardan insanlarının oluşturduğu yapıyı çağrıştırıyor.
Hem ülkenin Yahudileri, çok farklı tarz ve kültürel yaklaşımlardan oluşan çok parçalı bir “bütün”; hem de Macaristan’ın kendisi, Slovaklardan Romanlara, Almanlardan Sırplara, Müslüman’ından Katolik’ine, Çinlisinden Afrikalısına, bir sürü farklı köken ve kültürle “ortaya karışık” bir yapıya sahip.
Fakat farklılıkların oluşturduğu “karışıklık” sanki kötü bir şeymiş gibi, hep bir “bütünleşme” baskısı var, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, Macaristan’da da.
Egemen siyasal ve toplumsal yaklaşım, “farklılığı”, en fazla hoş bir kenar süsü hâline indirgeyip, “kardeşlik, hoşgörü” söylemleri eşliğinde, törpülemek ve bütüne eklemlemek kaygısında.
Farklılığını, göstere göstere ve tadını da çıkararak, tüm enerjisiyle yaşamak isteyenlere aba altından, bir “aşırı uç” örneği olarak “ırkçılık”, “şiddet” ve “nefret” sopası gösteriliyor. Nedense de, bu “aşırı kutup” her zaman da korunuyor “farklı” olana yaşam şansı verilmez ve farklı olan ezilirken...
Bu tanıdık hikâyenin Macaristan hâlinde farklı bir yön de var.
Dışlananın, yaşam heyecanını, sevgisini ve coşkusunu, kültürünü canlı canlı, doya doya, neredeyse inadına yaşadığı festivaller, kutlamalar giderek büyüyor, çoğalıyor.
Bugünlerde düzenlenen, 1998’den beri gerçekleşen Yahudi Yaz Festivali de (Zsidó Nyári Fesztivál) hiç olmadığı kadar coşkulu. Festival, her türlü dinî, etnik, ırksal, cinsel ayrıma karşı bir duruş sergilenmesi ana fikrini benimsiyor.
Başka kutlamalar ve etkinlikler de var...
Mesela, çok sevimli, ormanlarla çevrili minicik bir gölü olan, Bánk kasabasında gerçekleşen “Bankitó” festivali gibi. Temmuzda, “tüm azınlıkların festivali” olarak gerçekleşen bu gençlik etkinliğinde, Macaristan’da yüzde 50’den fazla oyla iktidar olan merkez sağ Fidesz hükümetinin, “çoğunlukçu” politikaları protesto edildi.
Fidesz, Avrupa Birliği genelinde de, muhafazakâr ve Hıristiyan egemen bir toplum anlayışını, tüm Macaristan’a dayatmakla suçlanıyor. Parti, 2012’de de, bu eksende bir yeni anayasa yapmıştı.
FARKILILIKTA ORTAKLIK
“Doğu”, Orta Avrupa’nın Yahudi kültüründe temel imge.
Dünyanın en büyük ilk beş sinagogu arasında sayılan Dohány Sokağı Sinagogu’nun minareleri, Doğu kökenlerine vurgu için özellikle haşhaş biçiminde yapılmış. Budapeşte’nin tam merkezinde yer alan üç bin kişilik bu sinagog, 19. yüzyıl ortasında, Avrupa’nın çeşitli yerlerinde olduğu gibi, “Yahudilerin toplumun bir parçası olduğuna vurgu için” özellikle büyük ve görkemli biçimde inşa edilirken, “Doğu mimarisinden” esin de bilinçli bir tercih olmuş.
Dohány, 13. ve 14. yüzyıl Kuzey Afrika ile İspanya’nın İslam mimarisinden ilham almış. Mimarı Ludwig Förster, 1859’da eseriyle ilgili şunları yazmış: “Bu sinagogun mimarisinde, başta Araplar olmak üzere, İsrailoğulları’nın akrabası olan Doğulu etnik grupların mimari stili kullanılmıştır.”
İslam ile ortaklık, Müslümanlar ile akrabalık, Doğu köklerine yönelik imgeler, Budapeşte’nin Yahudi cemaatinin birçok tarihî eserinde kendini gösteriyor.
Bugün de, kendi içinde çok farklı gruplar ve kültürler barındıran Macaristan Yahudi cemaatinin de, sadece Müslümanlar ile değil, tüm azınlıklar, ezilenler ve dışlananlarla bir ortaklık bağı kurabilme arayışı var.
4 Eylül’de, Yahudi takvimine göre, 5774 yılına giriliyor; Ortadoğu, yeni savaşlara doğru ilerlerken, 5774, yeni bir yıl olabilir mi?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024