Sezin ÖNEY
Bugün benim doğum günüm. Tam da denk geldiği için, kendimden yola çıkarak hayatla ilgili, dillerle, sözcüklerle ilgili yazıyorum bugün biraz da çekinerek. Neticede kendiyle ilgili yazmayı tabu kabul eden bir gazetecilik ekolünden yetiştim. Gazetecinin kendisinin haber olması, haberdeki bilgilerin yanlış olması kadar büyük bir kâbustu bizim için.
Doğum günüm için bir hayal kuruyorum.
Tümümüzün çocuklarının bütün bu ülkede, sınavlarda dirsek çürüterek değil, bu toprağım tüm dillerini öğrenerek büyüdüğü, dillerin en büyük ilgileri ve meraklarından olduğu, ders diye öğrendikleri bir sürü saçmalık yerine, farklı dillerden konuşmayı öğrenebildikleri bir yaşamı.
Aynı dilden konuştuğumuzda bile birbirimizi anlamadığımız bu dünyada, acaba ayrı dillerden konuşurken birbirimizi anlayabilir miyiz?
Sözlerin de canı, başlı başına dünyaları yok mu?
Kelimelerin, kendi başlarına karakter ve dünyaları?
Dil, yaratıcılık demek.
Amazonlardaki Pirahã kabilesinin dilinde ise, kelimeler bile yok.
Hiçbir başka dille akrabalığı olmayan bu dil, sekiz sessiz harf ve üç sesli harften oluşuyor. Tamamen tonlamalar, vurgulamalar, ıslıklar gibi seslere dayanan bir dil Pirahã. Sayılar, renkler için “mavi”, “kırmızı” gibi değişmeyen kelimeler bu dilde yer almıyor.
Kabile üyeleri de, dilleriyle o kadar gurur duyuyor ki, başka dilleri konuşanlara, “Çatlak kafalar” diyorlar.
“Eskimoların”, “farklı kar türlerini tasvir için yüzden fazla kelimesi var” dendiğini duymuşsunuzdur belki.
“Eskimo” sözcüğünün, aşağılayıcı anlamlar içerdiğine dair tartışma bir yana, Princeton Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan çevirmen ve yazar David Bellos, çok yinelenen bu iddianın kendisinin, diller arasında bir hiyerarşi kurma kaygısından ortaya atıldığını söylüyor.
Bellos’a göre, “Eskimolar” (yani kendilerinin anılmayı tercih ettiği biçimde İnuitler), sanki kardan ibaret bir dünyada yaşıyormuş gibi, “medeniyet dillerinde olduğu üzere”, “pudra gibi kar”, “yumuşak kar”, “ıslak kar”, “kuru kar” gibi sofistike betimlemeler yaratacaklarına, farklı kelimeler üretiyorlar gibi bir tasavvur var bu çok yinelenen hikayenin ardında.
Bellos, “Biz kendi kültürümüze bakalım; Amerika’da, kahve için kaç farklı sözcük türetilmiş durumda” diyor.
Bellos’un çok eğlenceli kitabı, “Is That a Fish in Your Ear? Translation and The Meaning of Everything” (Kulağınızdaki Şey Balık Mı?: Çeviri ve Herşeyin Anlamı), dillerin farklılığının, insanlığın en büyük kazançlarından biri olduğu tezi üzerine kurulu.
Bellos, milliyetçiliğin dilleri tek tipleştirme dayatmasının, tüm dünyada kültürel zenginliği yok ettiğini savunuyor.
Bellos, “Biz, farklı olmak için yaratıldık. İnsanlık, hep farklı diller konuşageldi, ki bu da farklı düşünme biçimleri, yaklaşımlar, düşünüş biçimlerinin varlığından kaynaklandı” diyor.
Stanford Üniversitesi’nden psikolog Lera Broditsky, araştırmaların, dilin insanların düşünüş biçimlerini etkilediğini, konuşanları şekillendirdiğini söylüyor.
Mesela, Rusça’da mavi rengin, başka dillerde bulunmayan, birçok farklı tonlamalarını anlatan kelime var. Yapılan araştırmalar, Rusça konuşanların, renk farklarını ayırt etmekte daha başarılı olduğunu gösteriyor. Gene Pirahã’lara dönersek, dillerinde, “miktar” anlatan kelimelerin bulunmaması, onları “maddiyattan” çok uzak kılıyor.
Farklı diller, farklı dünyalarsa, 145 dilin konuşulduğu Toronto gibi bir kent mi zengin, çoğunluğun tek dilli olduğu bir yer mi?
Kanada’da, doktorların doğru teşhis koyabilmesi, mahkemelerde adaletin tam yerine gelebilmesi için ülkede konuşulan dillerde mümkün olduğunca kapsayıcı şekilde, çevirmenlik hizmetleri verilmesine çalışılıyor.
Üstelik de, “en doğru çeviri nasıl olur”, “devlet görevlisi çevirmenler, doğru çeviri yapıyor mu” diye de fena halde titizleniliyor.
Sivil toplum örgütü Language Industry Association (Dil Endüstrisi Derneği) Başkanı Gonzalo Peralta, “tercüme” konusunun Kanada devletinin en öncelikli politik meselelerinden biri haline dönüştüğünü söylüyor ve çok da önemli bir vurguda bulunuyor; “İnsanların hayatları söz konusu burada, daha ne olsun?”.
Ben, şahsen, “sözün bittiği”, “bilinmeyen dillerin” memleketi bu ülkede, kelimelere, sözlere çok inanıyorum. Oğlum Ali Cem Hazar’ın, isimlerinin her birisini, barış, huzur ve adalet imgeleri nedeniyle seçmiştim. Ancak, niyet ve kısmet de, farklı şeyler! Hazar’ın kendisi, küçük bir delifişek olarak, barış ve huzur ile çok da alakalı bir yapıya sahip değil.
Geçenlerde, Hazar’ın arkadaşlarından Hilal, bir şarkı söylüyordu; “yanıyorum, ölüyorum” gibi sözleri olan bir şarkı...
Şarkının adını sorunca da, “Bu bir aşk şarkısı” dedi. Hazar ise, “Aşkı ve romantik şeyleri hiiiiç sevmem” diye söze katıldı.
Herhalde, bu farklı yaklaşımları da, ömür boyu sürecek; farklı dünyalar olarak
Onların komik aşk şarkısı çekişmesi, aklıma Kürt şair ve müzisyen Ömer Dizeyî’nin bestelediği ve sözlerini yazdığı, Aynur’un da çok güzel seslendirdiği Xewn/Rüya’yı getirdi .
Dizeyî’nin topraklarından uzakta geçen yaşamında, ismi “Homer Dizeyee”, “Omar Dizee” diye de anılır olmuş.
Soranî ve Türkçe; bu muhteşem aşk şarkısının başı şöyle...
Diwênê şew bînîm le xewê
Le ser cêy ber mangeşewê
Xom Xizande ser cêy fênik
Nemhişt ber henasem kewê
Rüyamda gördüm dün gece
Ayışığı altındaki döşeğinde
Süründüm serin yere doğru
İzin vermedim soluğumu duymasına...
Devamını siz şarkıdan dinleyin; bir de benden bir rica, şunu bir düşünün, bu sözlerin çevirisi aslına adil mi, değil mi bilebilecek çok kişi olsaydık nasıl olurdu bu topraklar acaba?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024