Bülent KORUCU
Daha kolay anlatabilmek için şu örnek üzerinden gidelim. İki gözü görmeyen biri ehliyet alıp arabasıyla kaza yapsa hukuk kimlerin yakasına yapışır? Öncelikle elbette sürücünün; sonra da suça iştirak edenlerin.
Ehliyet almak için gerekli şartlardan biri göz raporu. ‘Bu adamın gözü sağlamdır’ diye rapor veren doktor, ilk sorguya alınacaklardandır. İkinci aşamada ehliyet sınavı vardır. Hem teorik hem de pratik imtihanlardan geçmeyen kimse sürücü belgesi alamaz. O halde sınavlardan sorumlu olanlar da yakasını hukukun elinden kurtaramaz. Sürücü, doktor ve trafik şubesi yetkililerinin yaralıları hastaneye kaldırması, ölenlerin cenazesine katılması sadece ‘iyi hal’ kapsamına girer ve hukukun öngördüğü indirimden yararlanabilirler. Doktor ve trafik şubenin verdiği bütün kararlar şaibe altına girer, başka bu tür örnekler var mı diye bütün raporları mercek altına alınır. Herhangi bir menfaat karşılığında yapılmış ise ceza katlanır. Bu zincirin hiçbir halkasını tek başına suçlayarak işin içinden çıkamayız.
Gelelim Soma gerçeğine. Hiç şüphesiz işletme sahipleri zanlı listesinin ilk sırasında yer almalı. Başka bir maden şirketi alıp kâr düşüklüğü gerekçesiyle, muhtemelen tazminat ödeme pahasına vazgeçmiş. ‘Devlet 140 dolara mal ediyordu. Ben devletin yüzde 15’lik payı içinde olmak üzere 24 dolara mal ediyorum.’ diye hava atıyorsan, 301 canın hesabını vermek zorundasın.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, örnekteki göz doktoru konumunda. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bakan Faruk Çelik, faciadan sonra bile ısrarla tesisin bütün denetimlerden başarıyla çıktığını açıkladı. Son denetim mart ayı sonunda gerçekleşmiş. Kaza olmuş ama üstüne basa basa ‘adamın iki gözü de harika görüyordu’ diye raporlar savunuldu. Başta bakan olmak üzere teftiş silsilesindeki herkes masaya yatırılmalı. İdari adli soruşturmanın sıhhati açısından istifa müessesesini işletmek şart.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ise örnekteki trafik şubeye tekabül ediyor. Çalışma Bakanlığı bütün işkollarında aynı vazifeyi yapıyor. Her bakanlık kendi sektörel standartlarını belirlemek ve uygulamakla yükümlü. ‘Verimsiz diye terk edilen bir madeni nasıl maliyetleri altıda bir oranına düşürerek kârlı hale getirdiniz?’ sorusunu sorması gereken ilk kişi Taner Yıldız değil mi? Zaten işletme birçok gazeteci eşliğinde halkla ilişkiler çalışmasını yapmak istediğinde Bakan Taner Yıldız’ı tercih etmiş. Mühendis gömleği giyip baret takan ve Soma Holding madenlerini öven mesela spor bakanı olsaydı kimse dikkate almazdı. Tahliye, kurtarma ve cenazelerin çıkarılmasına nezaret etmek için neden başbakan yardımcılarından biri değil de madenlerden sorumlu bakan tercih edildi? Çünkü onun sorumluluk alanı... Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı sadece faciadan sonra işe yarıyor ve sorumluluk üstleniyorsa sair zamanlarda koltuk işgal etmesine gerek yok! Bakan Yıldız, kurtarma faaliyetlerini bizzat yönetti ise oradaki hatalardan da payına düşen faturayı ödemelidir. Yanlış müdahalelerle ölü sayısının arttığı iddiaları da ciddiyetle soruşturulmalı. Soruşturmaların selameti için Taner Yıldız’ın koltuğunu boşaltması kaçınılmaz. Bu arada ruhsatlandırma, denetim, iş güvenliği bürokrasisi aynı titizlikle soruşturulmalı. Soma Holding’le ilgili evraklara imza atan bütün memurlar gerçekten işlerini yapmış mı, yoksa kâğıt üstünde prosedür mü tamamlamış, araştırılmalı ve hesap sorulmalı.
Demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri yetki kullanan herkesin sorumluluk üstleneceğini emreder. Hangi madeni kimin işleteceğine karar verme yetkisini, bu yetkinin sağladığı iktidarı kullanıyorsanız; olumsuz durumlarda faturayı üstlenmek zorundasınız. Bu erdemin ötesinde bir mecburiyet. Haydi Faruk Çelik, haydi Taner Yıldız daha fazla beklemeyin, istifa edin, soruşturmaların sağlıklı yürümesinin önünü açın.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016