Fehmi KORU
Herkese ‘terörist’ denilince sıfatın değeri ucuzluyor.. İktidarlar muhalefete düşme ihtimalini unutmamalı…
Yakınım bir süre haberleri izledikten sonra “Terör sözcüğü ne kadar ucuzladı” dedi.
Ortada muhalif bilinen kim varsa belli çevreler gözünde -ve dilinde- derhal ‘terörist’ damgası yiyor. Bazıları -mesela HDP- diğerlerinden -mesela CHP’den ve İYİ Parti’den- daha fazla o damgaya muhatap ediliyor.
Fakat yine de her muhalif bir gün ‘terörist’ diye anılmaya mahkum ülkemizde.
En son atamayla gelmiş rektörlerini beğenmeyen ve bunu itiraza dönüştüren üniversite öğrencileri ve onlarla dayanışmaya giren öğretim üyeleri için kullanıldı ‘terörist’ sıfatı.
Hapiste gazeteciler, sivil toplum kuruluşları mensupları var, birileri bu konuyu gündeme getirince derhal aynı sıfat devreye sokuluyor ve “Onlar gazeteci ve sivil toplum lideri değil, onlar terörist” deniliyor.
Eskiden bir tek PKK ile özdeş bir sözcüktü ‘terör’ ve zihinlere de öyle kazındı; şimdi kolayca herkes o sıfata muhatap edilebiliyor.
“Kolay kullanılan sıfatlar bir süre sonra gücünü kaybeder” kuralı şimdilerde işlemeye başladı.
ABD’nin Suriye politikası kimlerin elinde
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ABD ile ilişkileri yumuşatmak için bir hamle yapma ihtiyacı duydu. Aradaki en büyük sorun gibi görünen Rusya’dan 2,5 milyar dolar ödenerek satın alınmış S-400 füze savunma sistemi için “Girit formülü uygulanabilir” dedi.
Kıbrıs Rum kesiminin Rusya’dan aldığı S-300 sistemi Avrupa Birliği üyesi olunca sorun teşkil etmeye başlamıştı; Yunanistan onu Kıbrıs’tan Girit adasına taşıdı ve bir depoya kilitledi.
‘Girit formülü’ bu.
“Biz de S-400 bataryalarını depoya kilitleriz” demek istiyor milli savunma bakanı.
Ancak bunu bir şarta bağlıyor. ABD’nin Suriye’de işbirliği yaptığı PYD/YPG yapılanmasını Türkiye gibi ‘terörist örgüt’ ilan etmesi şartına…
Oysa ABD’de yönetime yeni gelen kadrolar böyle bir konum değişikliğine pek uygun değil.
Gereksiz yerde de kullanıldığı için ‘terör’ ve ‘terörist’ sözcükleri, esas kullanım yeri çıktığında karşı taraf üzerinde fazlaca bir etki uyandırmayabiliyor.
Böyle bir tehlike şimdi de var.
ABD’de başkan değişimiyle birlikte ülke adına politika üretip uygulayan kadrolar da değişti. ABD’nin Donald Trump tarafından belirlenmiş Ortadoğu politikasının yürütücüsü olan ve Ankara’da tutumları beğenilmeyen biri general iki kişi yeni başkan Joe Biden tarafından kilit görevlere getirildiler.
Ordudan CENTCOM komutanı iken emekli olan Gen. Lloyd J. Austin III Biden hükümetinde savunma bakanlığı görevini üstlendi.
Son iki başkan dönemlerinde ABD’nin İŞİD (DAEŞ) ile mücadele sorumlusu olarak görev yapmış Brett H. McGurk de, Biden tarafından Ulusal Güvenlik Konseyi’nde Ortadoğu ve Afrika’dan sorumlu danışman yapıldı.
Her ikisinin yönlendireceği ABD’nin bu bölgeye dönük politikaları Türkiye’nin lehine olmayabilir.
Neden mi?
Herhangi bir arama motoruna girip bu iki ismi ve Türkiye sözcüğünü yan yana yazıp sonuca bir göz atın neden olduğunu göreceksiniz. Bizim ‘terör’ ve ‘terörist’ dediklerimizle ülkeleri adına işbirliği kuran, PYD/YPG yapılanmasına Amerika’nın bölgesel stratejik ortağı gibi davranan kişiler bunlar.
Böyle oldukları için vaktiyle Ankara’dan sert eleştirilere maruz kaldılar.
Libya’da dengeyi değiştirmekle BM görevlendirildi
‘Terörist’ sözcüğünün ucuzlatılmasının mahzuru yalnızca Suriye için değil, Türkiye’nin Libya politikası için de geçerli.
Libya’da çarpışan iki taraf vardı ve Türkiye onlardan birini ‘seçilmiş meşru hükümet’ olduğu gerekçesiyle destekliyordu. Geçen hafta Birleşmiş Milletler (BM) birbirine muhalif grupları Cenevre’de bir araya getirdi ve cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanları onların oylarıyla belirledi.
Yeni yönetim ülkede askerleriyle bulunan bütün yabancı devletlerin Libya’yı terk etmesini istedi.
Eski durumda Türkiye Trablus hükümetini destekliyor, ona karşı çıkanları meşru hükümete baş kaldırmış ‘teröristler’ olarak tanımladığı için Libya’daki varlığını gerekçelendirebiliyordu.
Şimdi durum farklı. Karşıda adı ‘milli mutabakat hükümeti’ konulmuş BM destekli bir hükümet var.
Araya BM sokuldu ve bütün denge değiştirildi.
Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliği gibi, Türkiye de, gelişmeyi olumlu karşılayan cephede yer alıyor.
Ankara’dan en son yapılan açıklama “Diğer ülkeler çekilsin, biz de çekiliriz” oldu.
BM’nin kurduğu denge uzun süreli olabilirse muhtemelen yakın zamana kadar ‘terörist’ damgası ile anılmış olanlar ülkenin meşru silahlı kuvvetleri haline dönüşebilir. [Cenevre’deki oylamaya 73 temsilci katıldı; bir kişinin çekimser kaldığı oylama 36 oyla, yani ‘yüzde 50+1’ ile, sonuçlandı. Kılpayı. Onun için süreklilik konusunda tereddüt belirttim.]
Gelişmeler iktidarı içeride yumuşamaya zorluyor
Dışarıda meydana gelen gelişmeler ‘terör’ ve ‘terörist’ sözcüklerini ucuzlatmanın yanlışlığını ülke siyaseti için de düşündürtmeli.
Türkiye demokratik bir ülke; ülkeyi kimin yöneteceği sandık sonucuyla belirleniyor. Demokrasilerde hiçbir iktidar ilanihaye varlığını sürdüremiyor, gün geliyor yerini farklı bir iktidara bırakmak zorunda kalabiliyor.
Zaten bu bilindiği için de, demokrasilerde, rakip siyasi partiler ve o partilerin politikacıları, devranın değişebileceği düşüncesiyle, siyasi rekabeti belli sınırlar içinde tutma ihtiyacı duyuyorlar.
Gereksiz sertlik, ucuzlatılmış sıfatların fütursuzca kullanılması bu yüzden mahzurlu.
Yakınımın haberleri izledikten sonra yaptığı “Terör sözcüğü ne kadar ucuzladı” tespiti boşuna değil.
Yazarlar
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025