Figen Çalıkuşu
Bugün Cuma…
Hayırlı Cuma...
Çünkü cehennemin kapılarını kapatmaya bir ay kaldı.
Bu, 2016 yılından beri cehenneme sürekli odun atan ve hukuku boğan 15 Temmuz yargısının da sonu demek…
Cehennemin kapılarının kapatılacak olması şimdiden heyecanlandırıyor hepimizi, 15 Temmuz yargısının sona erecek olması ise hem bir vatandaş hem bir hukukçu olarak beni çifte sevince boğuyor…
Buna ilaveten bugün sizlerle hızlıca paylaşmak istediğim bir kişisel mutluluğum var, “15 Temmuz Yargısı” nın tomografisini çektiğim, cehenneme nasıl odun taşındığını anlattığım “101 Soruda 15 Temmuz Yargısı” kitabım tam da bugün çıktı…
Tabii “cehennemin kapılarını” kapatmaya az kaldı diyoruz, doğru ama bir yandan da seçim güvenliği ne olacak soruları çoğalıyor.
Seçim güvenliği deyince de akla ilk YSK geliyor…
İstanbul seçiminde tanığı olduğumuz Yüksek Seçim Kurulu kararları, yetersiz demokrasimizin utanç belgeleri olarak tarihe geçti.
Genel seçim için ise ilk sinsi tuzak, seçim yasasını değiştirerek kuruldu.
Sandıkların, en kıdemli hakimler yerine deneyimin esas alınmadan, kuraya giren 1. sınıf hakimlere teslim edildiğini, bu değişikliğin anayasaya aykırı olarak 1 yıl beklenmeden hayata geçirildiğini hep birlikte izledik.
İl ve ilçe seçim kurullarına başkanlık edecek hâkimlerin rastgele seçilmesinin, seçim güvenliğini tehlikeye atacağına Venedik Komisyonu da dikkat çekiyor.
Toplumun yargı kurumuna güvensizliğinin %70 lere çıkması boşuna değil.
Keza AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisinin ve Venedik Komisyonunun geri kalan tavsiyelerini de Türkiye hâlâ yerine getirmedi.
Üstelik seçimde nihai organ olan Yüksek Seçim Kurulu halen Anayasa ve YSK Yasasına uygun olarak “kurulum merasimini” tamamlamadı. Yani bırakın YSK’nın vereceği kararları, önce kurul olarak kendisinin meşruiyeti tartışma konusu.
Nasıl mı?
Hem Anayasa hem YSK Yasasına göre YSK 7 asil, 4 yedek üyeden oluşur. Önce başkan sonra da başkan vekili seçildikten sonra geriye kalan 9 üye arasında kuralar çekilerek 4 yedek ve 5 asil üye belirlenir.
Alınan kararlar 7 asil üyenin katılımı ve sorumluluğu altında alınır. YSK’nın son olarak Cumhurbaşkanı hakkındaki kararlarını 10 üye ile aldığını görmekteyiz. Bu hukuki bir garabettir.
Asil olarak kimlerin sorumlu olduğu belirlenmeden karar alınamaz. Kimin asil, kimin yedek olduğu belirlenmeden, yedeklerin asil üye gibi karar alma yetkisi yoktur.
YSK üyelerine tarihsel sorumluluklarının bulunduğunu ve en tartışmalı kararların verileceği bir seçim döneminde görevli olduklarını hatırlatıyorum.
YSK adına alınacak kararlarda imzası olan üyelerin hukuki ve cezai sorumlulukları vardır.
Cumhurbaşkanı diploması ve adaylığı konusunda anayasaya aykırı kararlar veren YSK üyelerinin önünde şimdi de milletvekili adayları için yapılan itirazlar var.
AKP listelerinde, atanmış bakanlar milletvekili adayı olarak yer alıyor.
Halbuki bakan olarak atanmış kişiler birer kamu görevlisidir. Kamu görevlisi, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişidir.
Bu durumda Anayasa gereği milletvekili olmak isteyen kamu görevlileri gibi AKP’den aday olmak isteyen bakanların da 16 Mart 2023 olarak bildirilen tarihte istifa etmeleri gerekli idi.
Bizlerin oyları ve vergileri ile sahip olunan mevki ve makamların sunduğu imkanların, kamusal kaynakların, seçim kampanyasında kullanılması eşitlik ilkesine de aykırıdır.
YSK üyelerinin, kamu görevlisi sıfatını taşıyan bakanların zamanında istifası etmemelerine de aldırmayarak, milletvekili adaylıklarını ilan etmesi halinde, yetkisini anayasadan alan bu üyelerin en başta anayasaya hiç aldırmıyor oldukları gözler önüne serilecektir.
Unutulmasın ki İstanbul seçiminde olduğu gibi 14 Mayıs 2023 seçimlerinde de bu ülke insanları seçime ve sandığa dikkat ve özeniyle sahip çıkacaktır. Sandığa giren her bir oyun milyonlar olarak takipçisi olacağız. Oylarımızı çaldırmayacağız…
Bu seçim demokrasiye inananlar ile otokrasiden yana olanların arasında geçecek.
Ve her türlü engele rağmen demokrasi kazanacak.
Bugün Cuma…
Hayırlı Cuma…
Cehennemin kapılarını kapatmaya bir ay kaldı. O cehenneme sürekli odun taşıyan 15 Temmuz Yargısı da son bulacak.
Az kaldı…

Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.11.2025
31.10.2025
17.10.2025
10.10.2025
3.10.2025
26.09.2025
19.09.2025
12.09.2025
5.09.2025
29.08.2025