Hilâl KAPLAN
Silahsız kuvvetler'in desteğiyle yürütülen 28 Şubat süreci, sivil toplumda büyük bir dağılmaya yol açmıştı. Ancak Ak Parti iktidarıyla beraber, gerçekten sivil olan sivil toplum çalışmaları güçlenerek yaygınlaştı. Özellikle Müslüman kitlelerin başını çektiği sivil toplum hareketleri yeniden özgüven kazandı ve toparlanmaya başladı. Fakat bu toparlanma bir tarafıyla "Hükümet gereğini yapıyor" anlayışının getirdiği rehavetten de nasibini aldı. Aynı rehavet hükümetin dış politikasıyla alakalı gelişmelerde de kendini gösterdiğinden Ortadoğu'daki halk hareketlerine sivil toplumumuzdan kısıtlı destek sesleri çıkmıştı.
Ortadoğu halkları teker teker başlarındaki baskıcı yönetim ve liderlere karşı ayaklanırken Türkiye'nin "komuşularla sıfır sorun" politikasından "komşu halklarla sıfır sorun"a doğru dümeni kırması oldukça önemli. Ancak Türkiye halkının da bu doğru politikaya gereken katkı ve desteği vermesi de meydanlarında "Teşekkürler Türkiye" sloganının atıldığı Suriye ve Libya gibi ülkelerdeki dost halklarla dayanıştığımızın nişanesi olarak aynı derecede önem taşıyor.
Bu minvalde Suriye halkıyla dayanışmamızı gösterecek çok önemli bir hareketten bahsedeceğim: 16 Temmuz Hareketi. İsmiyle müsemma olarak, 16 Temmuz tarihinde, hâlen zulmün her çeşidiyle yüz yüze olan Suriye halkına destek vermek amacıyla, çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu bir grup genç Hatay'daki Türkiye-Suriye sınırına gidecek ve orada bir gece kalacak. Gençler manifestolarında hareketi ve amaçlarını şöyle tanımlıyorlar:
"16 Temmuz Gençlik Hareketi bağımsız ve bağlantısız bir gençlik hareketidir. Destek veren gruplar, her biri kendi alanlarında farklı çalışmalar yürüten ve birbirleri ile organik bağı olmayan sivil gençlik gruplarıdır. Ortak noktaları Suriye halkına destek olmak, mazlumu kollamak, nereden ve kimden gelirse gelsin zulme karşı durmaktır. Kardeşlik ruhları ölmemiş, ümmet olma bilinciyle yeryüzünü vatan bilen, Şam'ı İstanbul'dan ayrı tutmayan bu Anadolu çocuklarının ortaya koydukları tavır ve geliştirdikleri hareket ise sonuna kadar insanî ve anti-emperyalist bir tavırdır.
Suriye önümüzde bir sınav kâğıdıdır.
Çünkü dengeleri değil, insanlığı gözetmeyi öğretir.
Çünkü rüzgara göre değil, doğrulara göre hareket etmeyi öğretir.
Çünkü slogan atmayı değil, proje üretmeyi öğretir.
Çünkü komplocuların değil, Allah'ın bir planı olduğunu öğretir.
Çünkü dağınık olmayı değil, birlik olmayı öğretir.
Çünkü eleştirileri umursamayı değil, eylemi gerçekleştirmeyi öğretir.
Çünkü görmezden gelmeyi değil, inisiyatif almayı öğretir.
Çünkü batılıların çizdiği sınırlara değil, kardeşliğin sınırlarına itibar etmeyi öğretir.
Çünkü devrimi kodamanların değil, gençlerin gerçekleştireceğini öğretir."
Sınırsız Dayanışma İnisiyatifi ise, 16 Temmuz Hareketi kadın katılımcıların sorumluluğunu almak istemediğinden, aynı amaç doğrultusunda aynı tarihte Hatay'a hareket edecek başka bir grup. Manifestolarında şöyle deniyor:
"Bizler, sorumluluk bilincine sahip olan kadınlar ve erkekler olarak; ABD'nin ve Batılı ülkelerin Esad merkezli çözüm önerilerinden de, BM ve Nato'nun barışçıl(!) müdahalelerinden de, Türkiye devletinin askeri müdahalesinden de uzak bir şekilde, halkın iradesiyle özgür bir sistem oluşturmalarını destekliyoruz ve istiyoruz.
Bizler, sınırların zorba yönetimlere karşı mücadele veren halkları engelleyemeyeceğini düşünen vicdan sahipleri olarak; Suriyeli kardeşlerimizle dayanışmak için, zulme çomak sokmak ve mazluma omuz vermek için, Meryem'in, Hamza'nın ve daha nicelerinin hesabını sormak için, 16 Temmuz'da Hatay'da olacağız."
İki harekete de "sınırsız" destek vermek gerektiğini düşünüyorum. Dileyenler, 16 Temmuz Hareketi'ne [email protected] adresinden, Sınırsız Dayanışma İnisiyatifi'ne [email protected] adresinden ulaşabilir ve mazlum Suriye halkıyla dayanışabilir.
Apoyevmatini 'ye sahip çıkmak
Rumca "ikindi vaktinde" demek olan Apoyevmatini, aynı zamanda Türkiye'nin en eski gazetelerinden birinin adı. 11 Temmuz 1925'te kurulan bu gazete önümüzdeki 11 Temmuz'da, yani 86. yıl dönümünde, kapanma tehlikesiyle karşı karşıya.
Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren gayri-Müslimlere uygulanan baskıcı politikalar sayesinde şu anda ülkemizde 2.000 civarında Rum vatandaşımız kaldığından Rumca yayınlanan bu gazeteyi yaşatmak oldukça zor. Gazetenin tirajının 1920'lerde 15.000'i bulduğu düşünülürse halkımızın çoğulculuğuna dair günümüzdeki durumun vahameti daha iyi anlaşılır sanırım. Rum cemaatinin %95'ine ulaşan gazetenin okurundan başka bir gelir kapısı yok. Gazeteyi şu anda binbir zorlukla çıkarmaya gayret eden Mihail Vasiliadis, Basın İlan Kurumu'nun küçük gazetelere karşı olan politikasında pozitif bir değişiklikle bu zorluğun altından kalkılabileceğini söylüyor. Halktan gazeteye sahip çıkmak isteyenlerden telefon ve e-mail aldıklarını da ekliyor. Mihail Bey, bu gönüllü destek karşısında oldukça duygulanmış; "Rumca bilmeyen insanlar sırf gazeteyi yaşatmak için abone olmak istiyorlar. Üzülsem mi, sevinsem mi bilemiyorum" diyor.
Apoyevmatini, şu anda Türkiye sınırları içinde çıkan tek Rumca gazete. Ona sahip çıkmak, sadece toplumsal çoğulculuğa değil, Osmanlı mirasına da sahip çıkmak demek. Çünkü "biz hep birlikte Türkiye'yiz", öyle değil mi? Destek olmak isteyenlerin [email protected] adresine bir e-mail göndermesi yeterli.
Yazarlar
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019