Mahmut ÖVÜR
Gerilen Türkiye-ABD ilişkilerine sonunda Hollywood da bir diziyle el attı. El atmaması ne mümkün, ABD hangi ülkeye operasyon çekmek istiyorsa önce algı oluşturmak için medya harekete geçiyor, sonra da o algının pekişmesi görevini filmler ve dizilerle Hollywood üstlenir.
Değişmeyen klasik bir ortaklık bu... Afganistan'dan Irak'a, Brezilya'dan Venezüella'ya ABD bunu hep yaptı.
Bir filmde, Afganistan'da ABD uçakları kadın ve çocukların ağırlıkta olduğu bir düğünü bombaladığında izleyici şöyle düşündürtülür:
"ABD ne yapsın, cani teröristleri yok etmenin başka bir yolu yok..."
Şimdi aynı yöntem, Türkiye üzerinden deneniyor. ABD'nin ABC televizyonunda yayınlanan Designated Survivor isimli dizinin bir bölümü Türkiye'ye ayrılmış. Klasik ABD formatında algı operasyonu için üretilmiş bir dizi bu... Sponsoru CIA veya FETÖ elebaşı Gülen olsa bundan daha iyisini yapamaz.
Türkiye'nin başında Turan isimli bir Cumhurbaşkanı, onun karşısında ise "aktivist ve laik" bir muhalefet lideri olarak gösterilen Nuri Şahin var.
Bir bakıma, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la darbeci FETÖ elebaşı Gülen ilişkisi ters yüz edilerek anlatılıyor.
ABD'nin Pentagon'u CIA'si, bürokrasisi nasıl 17-25 Aralık'ta başlayan ve 15 Temmuz darbe girişimiyle süren kuşatmaların arkasında duruyorsa, medyası ve dizi sektörü de aynı rolü üstleniyor.
Dizide Cumhurbaşkanı Turan karakteri, ABD'ye sert çıkan, öngörülmez tavırlarıyla güvenilmeyen bir lider olarak sunuluyor. Ona meydan okuyan muhalefet lideri yerine de Gülen oturtulmuş. Yanlış değil aslında bugün en sert muhalefeti FETÖ'cüler yapıyor. CHP ve diğerleri hep FETÖ takipçisi durumunda.
Dizi, muhalefet lideri Nuri Şahin'in bir anlamda FETÖ-CHP ortak yapımı "laik" bir siyasi figür olarak algılanmasını istiyor. Eğitimci kimliğini öne çıkartıyor ama dini bir maske olarak kullandığından hiç söz edilmiyor. Hatta tam tersi, Türkiye'deki "İslamcı iktidar"a karşı laiklerin mücadele ettiği algısı işleniyor.
Dizinin en önemli argümanı ise 15 Temmuz darbesini FETÖ'cülerin yapmadığını kanıtlamaya çalışmak.
Tıpkı ABD'li General Joseph Votel veya Alman BND başkanı ya da "Kontrollü darbe" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi.
Onların siyasi yaklaşımları da diziye aynen yansıyor: Bakın FETÖ dublörü Nuri Şahin ne diyor:
"Geçen ay büyük ülkemizde pek çok gazeteci öldürüldü. Karşıt görüşlüler susturuldu. Hatta bazıları öldürüldü. Başkan Turan ise 20 milyon dolarlık yeni bir villa yaptırıyor."
Dizide ABD Başkanının Nuri Şahin'e yani FETÖ elebaşı Gülen'e güçlü sahip çıkmasının altı çizilirken Türkiye'nin haklı hukuki talebi ters yüz edilerek veriliyor.
Ters yüz edilen gerçeklerden biri de seçimler... Öyle bir algı oluşturuluyor ki, sanki Türkiye'deki iktidar seçimlerden korkuyor. Hatta bir başkan yardımcısı, "6 ay sonra seçimler var. Buna para lazım, satın alınacak çok oy var" gibi ucube şeyler söylüyor.
Darbelerin arkasında duran ABD Başkanı da, "Bizim paramızla olmaz" der ve darbeci Nuri Şahin'e şu öğüdü verir: "Böyle adamların mermiden daha çok korktuğu tek şey oy sandıklarıdır."
Pes doğrusu... Türkiye'den Mısır'a hatta Tunus'a kadar kimin oydan korktuğunu dünya alem biliyor. Şimdi gelelim dizinin en absürd yanına... Darbeci Nuri Şahin ABD Başkanına kendisini "Ben devrimciyim" diye tanıtıyor. Acaba PKK'lılara bir mesaj mı bilmiyorum ama devrimciliğin bu kadar zelil bir duruma düştüğü görülmemiştir.
İşin belki de bamtelini, ABD ve Batı'nın ağzındaki baklayı sonunda öğreniyoruz:
"Onu şimdi kontrol edemezsek eşik büyüyecek..."
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019