Mücahit BİLİCİ
Meyvelerin toplumsal tarihini anlatan bir kitap olsa ne güzel olurdu. Belki vardır da haberim yoktur, bilemiyorum. Bir meyveler kitabı ama mutfak kitaplığı için değil. Tek tek bazı meyvelerin yabanî doğa cennetinden ehlî tarım dünyasına düşüşlerini, belki damaklardan ziyade insanların dil ve tasavvurlarına indikçe edindikleri yeri, bıraktıkları izi, sembol veya marka haline gelişlerini yahut bazı an ve olgularla özdeşleşmelerini anlatan bir kitap, bence epey ilginç olurdu. Bu fikir biraz da elmanın tarih içindeki yolculuğunu düşünürken aklıma geldi.
Her meyvenin şüphesiz gıda noktasında bir değer ve hikayesi var. Besleyiciliği, vitamini, sağlığa yararları gibi. Fakat meyvelerin bir de toplumsal hikayesi var. Kendisi o kadar geriye gidebiliyor mu bilmiyorum ama mesela elmanın hikayesi epey geriye gidiyor. Adem ve Havva kıssasında cennette yenen yasak meyvenin elma olduğu yolunda yaygın bir kabul var. Belki elmaya cennetten düşüren meyve de diyebiliriz. Elmanın anavatanının Kazakistan civarları olduğu rivayet olunuyor. Ekşi elmanın şekerlenip tatlı bir hal alması biraz insanların teşvik ve iltimasıyla çok sonraları gerçekleşmiş. Eski Yunan mitolojisinde bir fitne elması var, Hera, Athena ve Afrodit tanrıçalarını birbirlerine düşüren altın elma. Rivayete göre ihtilaf tanrıçası Eris, tanrıçaların cem olduğu bir düğün meclisinde onların ortasına (“en güzele” diyerek) bir altın elma fırlatmış ve nihayetinde Truva Savaşı’na giden yolu açan bir tanrıçalar kavgasına sebebiyet vermiş. Yunan Eris’in bu fettanlığı Roma geleneğinde Discordia namını almasına sebep olmuş.
Her elmayı acı, her elma hikayesini de fitne fücur ile ilişkilendiremeyiz. Hep dendiği üzere her zaman birkaç bozuk elma çıkacaktır. Menfi elma hikayeleri elma tarihinin bozuk elmaları olarak görülebilir. Kayda geçmeli ama genelleştirilmemeli. Teksaslıların bir atasözü “elma kadar gerçek” der. Herhalde hakkalyakin katiyetinde olan bir realiteye işaret etmek istediklerinde bu deyişe müracaat ediyorlar. Malum olduğu üzere, popüler kültürde tıbbi faydasına istinaden günde bir elma yiyene doktor gerekmez diyen atasözleri de var. Eskiden en yaygın ve ulaşılabilir meyve elma idi, ta ki son çeyrek yüzyılda muz büyük bir çıkış yaparak elmanın tahtını elinden alıncaya kadar). Elma ulusal mitolojilerde de istihdam edilmiş bir meyvedir. İsviçre milli tarihindeki sembolik yeri tabiri caizse baş üstünde bir yerdedir. Milli kahraman William Tell’in kendi oğlunun başının üstüne hedef olarak koyduğu elma hikayesi, hem nişancılık hem de özgürlük için gösterilen olağanüstü cesaretin hikayesidir.
Elmanın baş üstüne geldiği bir hikaye daha var. Elmanın bilim tarihinde bıraktığı en derin iz, kuşkusuz Newton’un kafasına düştüğü söylenen elma hikayesidir. Bu meşhur menkıbeye göre yine bir salgın dolayısı ile üniversiteler kapanınca memleketine dönen Newton elma bahçesinde bir elmanın dalından kopup yerle buluşma anına şahitlik etmiş. Sonra bu gözleminden hareketle ağaçtan düşen elma neden sağa, sola veya yukarıya değil de aşağıya “düşüyor” diye sormuş. Bu tefekkürü onu yerçekimi yasasının varlığına uyandırmış.
Elma ve tefekkür deyince Nurculardan bahsetmemek olmaz. Yaratılmış varlıklardaki ilahi iz ve sembolizmi tarif için Nurcuların en çok kullandığı örnek elmadır. Tipik bir risale dersi yapıcısı Esma-i Hüsna’dan bahsederken çoğunlukla “elma” örneğini verir. Bir Nurcu için elma yenmekten çok üzerinde düşünülmek için varedilmiş bir semiotik metin gibidir. ‘Yeme de yanında yat’ değil ama ‘yeme de üzerinde tefekkür et’ diyebileceğimiz bir yaklaşım ile elma, Allah’ın isimlerinin tecelli ettiği bir sembolik yüzey ve ilahi jeste dönüşmüştür.
Savaş ve düello meydanlarında dolaşan, bilimsel ve dini tefekkür için modellik hizmeti veren elma, aşk şiirlerinin mutena köşelerinde de kendine yer bulmuştur. Yusuf ve Züleyha kıssasını andıran ve doğup büyüdüğüm yer olan Silvan/Farqin’de geçen meşhur bir aşk hikayesi vardır: Zembilfroş. Sepet satan bir genç olan Zembilfroş’a aşık olan soylu Xatun, Zembilfroş’u baştan çıkarmak için onu reyhan ve elmaların arasına davet eder (“Were nav reyhan û sêvan, tu sekir bimêj bi herdu lêvan”). Elmanın arzu nesnesi bir metafor olarak ikilendiği bir başka dizeye Cegerxwîn’in sevgiliyle kavuşma anını anlatan “Ciwanîyê çi kare?” isimli coşkulu gençlik şiirinde rastlıyoruz (“Ez gihame ji rêva / Dest bezîne du sêva / Lêv gihane şer lêva / Wijdan gelek şiyare”).
Tabii rahmetli Steve Jobs’ın yadigarı olan Apple şirketi için elmanın yakın tarihteki en kalıcı izidir diyebiliriz. Akıllı telefonları, diz ve masaüstü bilgisayarları, tablet ve saatleri ile herkesi büyüleyen ve teknolojik letafet ve metalik estetiği ile dünya pazarlarını kuşatması altına alan bir marka. Ahirzamanda teknolojik bir ikon haline gelen Apple şirketi, kenarından ısırılmış elma logosu ile tanınıyor. Apple logosu, bir günahla malul bir düşkünlük yerine, keşfin ve yaratıcılığın heyecanı ile dolu olan insan dehasını temsil ediyor gibi. (Apple’ın basit bir ticari tasarım olan meşhur logosu hakkında günümüzde muhtelif şehir efsanelerinin türediğini de not etmek gerekir).
Elmanın tarih içindeki yolculuğu kuşkusuz çok daha zengin. Ben burada sadece elimin yetişebildiği birkaç tanesine temas ettim. Meyvelerin toplumsal tarihi, meyve penceresinden insanın tarihidir. Bir koparma, tatma, anlama ve hazım tarihi.
(Not: Sevgili Mehmet Efe’nin Sürgünlerini Budayan Çınar isimli şiir kitabı çıkmış. Okuru bol olsun.)
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
22.07.2025
10.07.2025
1.07.2025
28.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025