Yıldıray OĞUR
Karşımdaki ekranda Halk Tv açık ve sabah programında Van’da bir evde ‘infaz’ edilen 12 kişi hakkında konuşuluyor. Konuk gazeteci Van’a gitmiş, o eve girmiş, bu kesinlikle “infaz” diyor.
Olayın ne olduğunu anlamak için internete girince karşınıza 12 kişinin üniformalı fotoğrafları eşliğinde HPG’nin açıklaması çıkıyor: “Van’da 12 gerilla "komplo ve ihanet yöntemiyle infaz edildiler."
Demek ki infaz edilenler gerillaymış. Esas tuhaflık ise bundan sonra başlıyor. Van’a gidip, o eve giren ve infaz edildiler haberini yapan, sonra Halk Tv’ye çıkıp bunu anlatan gazeteci bir cemaat haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni değil miymiş?
Bir internet haber sitesi ve onun GYY’si için aşırı gazetecilik faaliyeti sayılır bütün bunlar; İnfaz iddialarını araştırmak için Van’a gitmek, muhtemelen polisten izin alarak o eve girip çekim yapmak...
Basılı medyada ya da Tv’lerde bile pek sık rastlanmayan bu gazeteciliği yapan gazetecinin 'Googleladığınızda' karşınıza, -buna benzer gazetecilik faaliyetleri değil bir yığın 17/25 Aralık, polis, savcı, Fuat Avni, Yezid, diktatör temalı haber, yazı çıkıyor. Bir de 2012’deki bir mahkemenin yerel bir gazeteye ilan olarak düşmüş kararı... Merakla kim olduğunu anlamaya çalıştığımız gazeteci meğerse 3 yıl önce adını ve soyadını değiştirmiş!
Eski adıyla arama yaptığınızda da karşınıza antoloji sitelerinde şiirler ve Türkçe Olimpiyatları’nda yaptığı sunuculuk haberlerinden başka bir şey çıkmıyor. Benim gibi hikayeyi ilginç bulup araştırmış başka gazetecilerin yazdıklarına bakılırsa gazeteci, eskiden Türkmenistan’daki cemaat okullarında öğretmenlik yapmış.
Herhalde oradan olimpiyat sunuculuğu, sonra soy isim değişikliği, 17/25 Aralık’tan sonra da Twitter, Samanyolu, Bugün ekranlarında başlayan gazeteciliğe bir geçiş olmuş. Olabilir tabii.
“Cemaatin Türkçe Olimpiyatları sunuculuğundan, Van’da PKK’lı 12 kişinin öldürüldüğü eve ‘infaz mı edildiler’ diye bakmaya giden gazeteciliğe” uzanan hikaye bile üzerinde uzun uzun konuşmayı hak ediyor.
Ama hikayenin geri kalanı o kadar ilginç ki bu sosyo-politik değişim hikayesinde o kadar kalamayacağız.
O geri kalanı da kendisi yazmış. Herhalde bu gazeteciliğe giriş hikayesi pek ikna edici bulunmayınca yazdığı “Ben kimim” başlıklı yazının tamamı çok ilginç ama şu kısmı herhalde hepsinden tuhaf:
“5 veya 6 ay önce HDP sözcüsü Ayhan Bilgen'le röportaj yapmaya gittim ve gittiğimde tanıştık. Röportaj sonrası bana Kenan Çamurcu'dan bahsetti ve sitede yazması konusunda ricacı oldu. Bir gün sonra Kenan Çamurcu'nun yazdığı yazıları ve yaptığı analizleri de okuyarak kendisini ofise davet ettim ilk kez o zaman görüştük ve tanıştık.”
Ve siteye girip bakınca anlıyorsunuz ki sahiden kabul etmiş. Cemaat savcılarının meşhur Selam/Tevhid davası soruşturmasında “İran ajanı’’ diye dinlediği, soruşturma durdurulmasa muhtemelen bu suçla hapse atılacak isim, aynı soruşturmada aynı iddialarla dinlenmiş diğer ismin referansıyla cemaatin sitesine yazar oldu.
Cemaatin haber sitesinde İrancı yazar, onu cemaat sitesine öneren HDP’nin parti sözcüsü. Nasıl oldu bu diye sormayın. Aynı iddianamede bizzat kendisi telefonda İran için çalıştığını söyleyen biri, cemaatin 17/25 Aralık’tan sonra çıkardığı Karşı gazetesine Genel Yayın Yönetmeni, sonra da CHP’ye milletvekili hatta en son da Parti Meclisi üyesi olmadı mı?
Genel yayın yönetmeni üç yıl önce adını ve soyadını değiştirmeden önce Türkçe Olimpiyatlarını sunan eski bir öğretmen olan sitenin ancak büyük bir bütçeyle oluşturulabilecek yazar kadrosuna da şöyle bir bakalım: Ahmet Altan, İlhan Tanır, Yavuz Baydar, Cengiz Aktar, hatta İMC TV’den Fehim Işık...
(İnsan ister istemez, Lübnan Hizbullah’ına ve Esad’a yakın bir ismin kurduğu Al Monitor sitesinden her gün Türkiye’ye ve iktidara demokrasi, mezhepçilik, diktatörlük hatta ironi değil laiklik dersleri veren Türk laik, solcu ve liberallerini hatırlıyor. ABD-İran anlaşmasına yol yapmak kurulmuş bu PR sitesinin hikayesini yazmıştık. http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yildiray-ogur/575878.aspx.
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yildiray-ogur/575897.aspx.)
Hazır arşivlere daldık o tweeti de bir hatırlayalım. Kaçak savcı Zekeriya Öz’ün devrik Romanov ailesi psikolojisinde günlüğüne yazıyormuş gibi Twitter’ı kullandığı zamanlarda attığı en samimi mesajlarından biriydi:
“Gezi olaylarına PKK müdahil olsaydı şu an hükümet edenlerin bu makamda oturma imkanları olmayacaktı. PKK kimden emir aldıysa katılmadı.”
Cemaatçi savcının hayıflandığı şey tuhaftı ama doğruydu. Eğer Gezi olaylarında doğuda silahlı bir cephe açılsaydı, PKK büyükşehirlerde sahaya inseydi, hükümetin işi gerçekten çok zor olurdu.
Bunu engelleyen çözüm süreci oldu. Öcalan’ın Gezi’ye karşı duruşu sayesinde Demirtaş, belki arşivlerden en çok silmek isteyeceği cümleyi kurdu ve “geziyle değil, bu halk hareketini askerî darbeye kadar götürebilir miyiz diyenlerle aramıza mesafe koyduk” dedi.
Ardından olan biteni biliyoruz. PKK ve HDP yavaş yavaş çözüm süreciyle paralel bu pozisyondan en şiddetli anti-Erdoğan/AK Parti pozisyonuna doğru ilerledi ve son olarak seçimlerin ardından çatışmaları tekrar başlattı. Hem de tuhaf bir jargonla; “Saray’ın savaşı, Saray’ın Gladiosu, Saray’ın askerleri, Saray’ın polisleri.” PKK’nın TSK’ya “Savaşımız seninle değil, AKP’yle, onun oyununa gelme” diye çağrılar yaptığını bile gördük. O yüzden dün Kandil’den CHP’ye gelen sayısı belirsiz “İttifak içinde olalım” çağrısını tuhaf bulamıyoruz.
Ya da 2003’te Barzani’yi emperyalizmin uşağı ilan etmiş PKK’nın, her gün ABD’ye gönderdiği aşk mektuplarını...
Gözümüzün önünde bir cephe kuruldu. CHP, cemaat, PKK, HDP, Erdoğan ve AK Parti’ye karşı yan yana geldiler. Geldiler mi getirildiler mi bilmiyoruz. Bildiğimiz İran’la ABD’nin yan yana gelmesiyle paralel zamanlarda oldu bu...
Çözüm süreci bu direniş cephesini kurmaya kurban edildi. Kürtlerin hatta pek çok HDP’linin bile anlamadığı hendekler AK Parti’nin yeniden iktidarı elde ettiğinin anlaşıldığı seçimlerden sonra bu cephe için, iktidarı hata yaptırıp içine düşürmek için kazıldı.
Biz hendekleri, o hendeklere meftun akademisyenleri, onları içeri atmaya çalışan savcıları konuşurken İran’la ABD yanı başımızda anlaşıverdi.
Bu yazıyı tam burada yine tuhaf ittifakları, büyük oyunları, ittifakları teşhir etmiş, yine korkular sarmış, büyük analizinin keyfini çıkarıp, oraya buraya selamlar gönderip tebrikleri alarak bitirmek mümkündü....
Ama artık, bu işe yaramayan, tutmayan, o kadar da büyük olmayan planları deşifre etmeyi bırakıp bununla birlikte yaşamaya alışma aşamasına geçme zamanı gelmedi mi?
Özellikle iktidarın mesaisini, enerjisini bu negatif gündeme, karşısındaki ittifaklara göre pozisyon almaya, sürekli onlarla konuşmaya değil kendi pozitif gündemine harcamasına ihtiyacımız var.
“Hain akademisyenler bunu da yaptı”dan “neden bu akademisyenlerin bu bildiriyi imzalaması bizim için bu kadar önemli?” sorusuna geçiş yapmanın zamanı şimdi değilse ne zaman?
Neden hâlâ 70’lerdeki “bizim halktan kopuk aydınlarımız” diskurunda debelenip duruyoruz da entelektüel sınıfın değişmesi, çoğulculaşması için hakiki gayretler üzerine düşünmeye geçemiyoruz?
Ya da merkez medyaya laf yetiştirmek, her yazdıklarına, virgüllerine noktalarına bin manalar verip savaşlar açmak yerine neden bunca yıla rağmen neden hâlâ merkez “o medya” sorusuna cevaplar aramıyoruz?
Ya “büyük komplolar var, dünya bize karşı birleşti, hainler her yanı sardı” edebiyatıyla güvenlik sendromuna, kurban psikolojisine teslim olunup, içe kapanılacak, böylece daha fazla hata yapılacak.
Ya da “bölgesel bir aktör olmak isteyen bir ülkenin başına başka ne geleceğini zannediyordunuz ki” deyip, yola devam edilecek
Karşısında kurulan ittifakları güçlendiren değil, parçalayan, müttefiklerin sayısını içeride ve dışarıda sürekli yeni tasfiyelerle azaltan değil arttıran, üst akıldan şikayet etmeyi bırakıp kendi üst aklını kuran vatandaşları ile arasına istihbarat örgütlerinin giremeyeceği reformlar, açılımları yapmaya devam eden, Ortadoğu ve İslam dünyasındaki tek gerçek, işleyen ve derinleşen demokrasi olma vasfını sürdürmeye çalışan ve sahiden de hamaset için değil, ihtiyaçtan az konuşan, çok iş yapan bir bölgesel güç inşa etmeye odaklanan bir Türkiye’ye ihtiyacımız var.
Türkiye’nin artık sıradan vatandaşlarının güvenliği için bile zayıf kalma, içine kapanma, kendisiyle didişme, etliye sütlüye karışmayan bir dış politikayla yola devam etme lüksü yok.
Ya gözlerimizin önünde kazılan hendeklere bile isteye düşeceğiz, ya onların üzerinden atlayacağız.
Herkes lütfen biraz buraya doğru bakabilir mi artık!
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları












































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025