Yıldıray OĞUR
Dedem Mustafa Meral Rize’nin eşrafındandı. Küçük yaşta yetim kalmış, akrabalarının yanında büyümüş, anneannem ve sekiz çocuğuyla birlikte çok mücadele vermiş, kasaplıkla girdiği iş hayatında sonra açtığı mobilya mağazasıyla epey para ve daha çok da itibar kazanmıştı.
İl Genel Meclisi’nin daimi üyelerindendi. Siyasetin hep içindeydi. Demokrat Parti, Adalet Partisi, oradan Demirel’e kızıp istifa eden demokratların kurduğu Bozbeyli’nin partisi sonra Özal’ın ANAP’ı, sonra Mesut Yılmaz’ın ANAP’ı...
Adnan Menderes’in idam edildiği gece bütün aile radyonun karşısına geçip hüngür hüngür ağladıklarını anlatır annem. Torunların bakanlar kurulunda kim kimdir sorularıyla teste tabi tutulduğu, hep birlikte arabalara binilip Özal’ı karşılamak için Trabzon Havaalanı’na gidilen über politik bir ailede büyüdüm. O kadar ki “Arım Balım Peteğim” şarkısının devamının “Anavatan Çiçeğim” olmadığını çok geç yaşta fark edebildim.
Sonra ODTÜ’ye gittim. Yaz tatillerinde döndüğüm Rize’deki apartmanımızda dedem akşamları bize gelir, annem ona elma soyup, kumuşili fındık kırarken, birlikte haberleri izlerdik. Siyaset Bilimi okuyan ama siyasi olarak onunla hâlâ aynı frekanstan konuşan torununun genelde ona destek veren yorumlarından çok memnun olurdu. Sonra uzandığı çekyatta uykuya dalar, anneannem söylenerek gelir, birlikte kalkıp giderlerdi.
Dedem yaşadığı sürece Şahane Mobilya’nın girişindeki bir türlü satılmayan televizyon sehpasının üzerinde hep aynı gazete dururdu.
Türkiye Gazetesi.
Sonra bir gün dedem vefat etti, ardından anneannem. Aile apartmanımız dağıldı, herkes kendi yoluna gitti, işler büyüdü, biz değiştik.
Uzun yıllar bir daha Türkiye Gazetesi’ni görmedim. Ta ki bir gün gazetenin manşetinde Murat Karayılan’la Kandil’de yapılmış röportajı görene kadar...
O gün yazı işleri toplantısında Türkiye’nin geldiği yeri gösteren o manşeti gösterip “Tamam artık Kürt sorunu çözüldü sayılır” dediğimi hatırlıyorum. O gün kimse gücenmesin diye yüksek sesle söylemediğim bir şeyi de şimdi söyleyeyim:
Türkiye’yi dindarlar değiştiriyor ve demokratikleştiriyor. Hâlâ...
Askerî vesayetle mücadele edip onu bitiren, Kürt sorununun çözümü için masaya oturmaya cesaret eden, azınlık vakıflarına mallarını iade eden, Ruhban Okulu’nu açmaya hazırlanan, Gökçeada’daki Rum İlkokulu’nu açan dindarlar. Türkiye’nin ilk ve tek Liberal Düşünce Topluluğu’nu kuran dindarlar.
O yüzden bugün 43 yıllık bu gazetenin kapılarını büyük bir özgüvenle soldan, liberal dünyadan isimlere açması hiç sürpriz değil.
Bu ilk de değil. 90’lardan bu yana liberaller, hatta demokrat solcular seslerini ancak muhafazakâr gazetelerden duyuruyor.
Neden tam tersi olmuyor peki? Neden büyük laik merkez gazetelerde tek bir aykırı fikre yer yok? Neden bugün sokaklarda özgürlük ve demokrasi için barikat kuranların gazetelerinde, bir liberale, farklı düşünen bir solcuya tahammül yok?
Bu sorulara cevap veremeyen Türkiye’nin laik kesiminin bitmeyen yenilgilerine bir dur demesi zor.
Post-Gezi sürecinde kimi laik liberaller, demokrat bilinen solcular sılayı rahim yaptı ve 27 Mayıs’ın büyük laik cephesine, fabrika ayarlarına, baba evlerine geri döndü. Öyle ki tabu kırıcı çok sesli eski gazetemden geriye tek sesli ve çok tanıdık sıkıcı bir gazete kalıverdi.
Ben de dedemin evine döndüm sayılır. Ama hiç yabancılık çekmeyeceğim. Çünkü “Türkiye çok değişti, kayıtsız kalamazdık” diyerek değişimi cesaretle isteyen, başka kesimlere ulaşmaya çalışan, çok sesli bir gazetedeyim yine.
Dedem yaşasaydı, mobilya dükkânının girişinde yine bu gazete olur muydu bilmiyorum. Muhtemelen ak sakallı dedem hiç çıkarmadığı takım elbisesinin cebinden bir akıllı telefon çıkarır ve Türkiye gazetesinin aplikasyonunu indirerek bu yazımı okurdu.
Galiba benimle gurur da duyardı.
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/y%C4%B1ld%C4%B1ray-ogur/575794.aspx
Yazarlar
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025