Hakan Albayrak
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu’nun Afrin’i ABD-İran-Esed destekli PKK/PYD rejiminden temizlemesine fetih denir mi, denmez mi?
Bence denir ve ben diyorum.
Buna itiraz edenlerin argümanları ikna edici değil.
Kimileri, fetih kelimesinin gayrimüslimlere ait bir beldenin Müslümanlar tarafından ele geçirilip İslam’a açılmasını ifade ettiğini ve çoğunluğu Kürtlerden oluşan Afrin ahalisi neredeyse tümüyle Müslüman olduğu için burada fetihten bahsedilemeyeceğini söylüyorlar.
Açma / açış, açılma /açılış anlamlarına gelen Arapça fetih kelimesi bir beldenin İslam’a açılması anlamında kullanılır, evet; ama genel olarak “bir ülke veya şehrin savaş yoluyla ele geçirilmesi” anlamında da kullanılır ve Türkçe sözlüklerinde daha ziyade böyle anlamlandırılır.
***
Araplar da fetih kelimesini “İslam’a açmak”ın yanı sıra zaptın nazik bir alternatifi veya Batı dillerindeki “liberation”un karşılığı olarak -yani kurtarış yahut kurtuluş anlamında- kullanırlar.
Nitekim, Suriye halkının kahir ekseriyetini Müslümanların teşkil ettiği gerçeğiyle hiçbir sorunu olmayan Ahrar-ı Şam, Cebhet-i Şamiye, Nureddin Zengi gibi silahlı devrim grupları, İdlib ve Halep’te “Fetih Ordusu” adı altında savaşmakta beis görmediler.
Afrin’in TSK ve ÖSO tarafından zaptedilmesine fetih demekte de beis görmüyorlar.
Bilakis; Araplara, Türkmenlere ve başta dindarlar olmak üzere kendileri gibi düşünmeyen Kürtlere zulmeden PKK/PYD def edilerek Afrin’in kurtarılması ve Özgür Suriye topraklarının genişlemesi anlamında “fetih”i kutluyorlar.
Ben de -Türkiye’ye yönelik terör tehdidinin kısmen ortadan kaldırılmasını ilave ederek- aynı saiklerle katılıyorum onlara.
Böylece, “Afrin Türkiye toprağı mı oldu ki fetih diyorsunuz?” sorusuna da cevap vermiş oluyoruz.
Kendisi için istediği tek şey PKK terörüne mevzi kaybettirmek olan Türkiye, PKK/PYD’den temizlenen Afrin’in yönetimini bölge halkına bırakacağını Zeytin Dalı Harekâtının başından beri söylüyor.
Tekrar: “Özgür Suriye topraklarının genişlemesi”nden bahsediyoruz, Türkiye topraklarının değil.
***
Aslına bakarsanız Afrin konusunda fetih kelimesinin “İslam’a açmak” anlamında kullanılması da büsbütün yersiz olmaz.
Zira, ‘Kürt Kemalizmi’ icabı, İslam’a “Arap dini” nazarıyla bakıp Kürtlerin İslam öncesi uygarlığı ile övünen ve “Başöğretmen Öcalan”a adanan bir nesil yetiştirme gayretindeki PKK/PYD, kontrol altında tuttuğu diğer yerler gibi Afrin’i de sistematik bir şekilde İslam’a kapatıyordu.
Hal bu iken bazı mütedeyyin Kürt dostlarımın -sanki Suriye’nin kuzeyindeki PKK/PYD idareleri Müslüman Kürt halkının kazanımlarıymış gibi- “Afrin’de Kürtler kaybetti” psikolojisine girmelerine şaşırıyorum.
Türklük namına Kürt’ün “K”sına bile reaksiyon göstermek ne kadar fena ise, ‘Kürt olsun çamurdan olsun’ anlayışı da o kadar fena.
***
Afrin’de bir Türk- Kürt savaşı olmadı.
Türk’ün kazanıp Kürt’ün kaybetmesi diye bir şey yok.
PKK/PYD Kürt’le eşitlenemez.
Öte yandan, Türkiye etnik manada Türk’ün devletinden ve Türk Silahlı Kuvvetleri o manada Türk’ün ordusundan ibaret değildir; Zeytin Dalı Harekâtına katılan bazı askerlerin bozkurt işareti yapmaları, Türkiye’nin ve ordusunun Kürt’e de ait olduğu gerçeğini gölgelemeye yetmez. (Özgür Suriye Ordusu da Araplara mahsus bir ordu değil. Kürtler ve Türkmenler de yer alıyor bu orduda.)
Vakıa; Türkiye’de Kürtleri -veya Kürtlerin önemli bir kısmını- inciten anayasal sorunlar ve resmî söylem sorunları hâlâ var… Ama bunlar, PKK/PYD rejiminin Müslüman Kürt’e zararlarından daha korkunç olmasa gerek.
Bir hatırlatma: Irak Kürdistan Bölge Yönetimi eski Başkanı Mesut Barzani, Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD’nin kontrolündeki bölgelerde hüküm süren zulüm hakkında “PYD’nin uyguladığı baskı ve zulümden kaçan aşiret liderleri bize sığındı. Gelenler, Baas rejiminden bile bu kadar baskı ve zulüm görmediklerini dile getirdiler.” demişti. (Kaynak: tgrthaber.com.tr, 16 Nisan 2016)
***
Yukarıda sözünü ettiğim anayasal sorunları ve resmî söylem sorunlarını çözmek için beraberce gayret etmemiz gerektiğine hiç şüphe yok.
Bununla beraber, Afrin’in fethini beraberce kutlamamıza bir engel de yok.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2024
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021