Mehmet Ocaktan
Medyada öylesine bir damar var ki, bütün dönemlerde her türlü kirliliğe bulaşıyorlar, bütün yamuklukların altına imza atıyorlar ama sonra hiçbir şey olmamış gibi arkalarına bakmadan karanlık perdelerinin arkasında gözden kayboluveriyorlar. Galiba ‘günah çıkarma’ işlemini çok sağlam yapıyor olmalılar ki, kimse onlara eski günahlarını hatırlatmaya bile cesaret edemiyor.
Mesela epey bir süredir aktif olan “FETÖ fay hattı”na baktığımızda çok enteresan bir tablo ile karşılaşırız. Sahi yıllardır FETÖ’nün dizinin dibinden ayrılmayan, onun toplantılarında herkese rol dağıtan, “birlikte yaşama” fetvaları veren, parlak gazetecilik numaralarıyla herkese akıl satan gazeteciler, hocalar, Prof.lar şimdi neredeler acaba?
Zahmete hiç gerek yok, ben söyleyeyim, onlar şimdi FETÖ taşlamaya gittiler.
***
Bugün kim hızlı FETÖ düşmanlığı yaparak ortalarda caka satıyorsa, bilin ki onun geçmişini FETÖ kirletmiştir. Mesela öyleleri var ki, adam günde beş vakit FETÖ’ye küfrediyor, amabu zatın defterinin ilk sayfasını açtığınızda geçmişte azılı bir FETÖ’cü olduğunu görüyorsunuz. Hatta öyle ki 17/25 Aralık’tan sonra bile köşesinde, televizyonlarda Fetullah’a toz kondurmuyorlardı, ona yan gözle bakanı ihanetle suçluyorlardı. İsimleri lazım değil, nasıl olsa herkes biliyor, şimdi bu FETÖ düdükleri yine televizyonlarda kan ter içinde günah çıkartma yarışındalar. Ama bu kez başka bir düdük öttürüyorlar. Aramızda kalsın ama, Maduro’nun düdüğünü öttürmeyi de çok seviyorlar...
En güzel yalanı bu FETÖ meddahları söylüyor, en afilli FETÖ türküsünü onlar çığırıyor, Trump’ı, Putin’i en güzel onlar seviyor.
Trump’ın Amerikan başkanı seçildiği günleri hatırlayalım, Türk medyasında öylesine bir Trump sevdası yaşanıyordu ki... İslam ve yabancı düşmanı o ihtiyar Amerika’nın ‘derin güçleri’ne kafa tutan adamdı, Türkiye-ABD arasında yeni bir Trump baharı başlayacaktı. Sonunda kafalarını Trump duvarına çarptılar ve bu umutsuz aşkın sonu da hüsranla bitti, aşk nefrete dönüştü... Ve Trump güzellemesi yapan medyanın şaşkın aşıkları, şimdi yeni sevdalar peşindeler.
Galiba her mevsim başka bir sevdaya tutulmak böyle bir şey olsa gerek, ama umutlar hiç bitmez ki... Trump olmazsa Putin olur. Bu öylesine bir ruh hali ki, mesela Trump’ın PYD-PKK flörtünü görünce arka kapıdan kaçıp bu örgütlere resmen kol kanat geren Putin’e sığınırsınız. Bilindiği gibi PKK’nın, PYD’nin Moskova’da resmi büroları var ve bunlar Rus yönetiminin verdiği resmi izinle faaliyetlerini yürütüyorlar.
Geçmişte FETÖ icazetiyle herkese nizamat veren medyanın bu rüzgar gülleri, bir kez olsun çıkıp Putin’e PYD ve PKK bürolarını kapatması yönünde tek bir cümle etmediler. İşte karşılıksız sevda aynen böyle bir şey...
Aynı rüzgar gülleri şimdi de Maduro türküsü çığırıyorlar, bence hiçbir mazuru yok. Ancak başkalarının da aynı türküyü söylemesini beklemelerinin pek mantıklı bir tarafı yok. Ama hayır, ne yapıp edip Maduro’yu sevmek zorundasınız. Eğer sevmiyorsanız, mutlaka uluslararası bir projenin parçasınız demektir. Hatta öyle ki, Maduro eleştirisiyle aslında cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldığınızı bile söyleyebilirler. Böyle bir akıl tutulması olabilir mi? Ama oluyor işte... Açık söylemek gerekirse, bana göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Maduro’yu eşdeğer görenlerin kafasında arıza var demektir. Bir kere Erdoğan’ın Venezüela’daki Amerikan darbesine karşı çıkması son derece insani ve ahlaki bir tavırdır, demokrasiye inanan herkesin yapması gereken de budur.
Aslında medyadaki bu kirliliğe yakından baktığımızda, temelinde FETÖ yazılımının olduğunu görmek o kadar da zor değil. Çünkü FETÖ de kendisine yan bakanları aynen bu yöntemlerle itibarsızlaştırıyor, sonra da ‘birlikte yaşama’ ve vatan-millet masalları anlatıyordu.
Hasılı çok tuhaf bir ülke burası, bir dönem ulusalcı Kemalistler kendilerinden başka herkesi gerici ve yobaz diye damgalıyorlardı, sonra Fetullah’ın aklı alınmış serseri mayınları ülkede tam bir korku iklimi oluşturdular ve şimdi de nasırlarını kaşımak için buldukları her duvara sürtünen Fetullah yazılımı ile büyümüş küçük Fetullahçıklar ahaliye korku salmaya çalışıyorlar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025
24.03.2025
10.03.2025
11.02.2025
5.02.2025
23.01.2025