Mehmet TIRAŞ
Sovyetler Birliği Komünist Partisinin(SBKP) son Genel Sektreteri ve Devlet Başkanı Mihail Sergeyeviç Gorbaçov, 30 Ağustos 2022 Tarihinde 91 yaşında Moskova’da hayata gözlerini yumdu.
Gorbaçov hakkında yazı yazmadan önce merakla biraz bekledim…
Kim ne diyecek ne yazacak yankısı nasıl olacak diye merakk ettim.
Demokratik ülkelerin yöneticileri ve yeryüzünün önde gelen saygın yayın organları; Gorbaçov’u ve ölümünü “insanlık adına yeri doldurulamaz” büyük bir liderin kaybı yorumunu yaparak verdi.
Biz de muhalifini düşman gören kendileri gibi düşünmeyenleri,kendini “solcu” olarak takdim etse de ihanetlikle suçlayan,Perinçek soyundan gelen ,sözde devrimci geçinen bir dinazor takımı var.
Gorbaçov’un ölüm haberini “sosyalizme ihanet eden, Sovyetleri dağıtan hain, Batı’nın ve ABD’nin Sovyetlerdeki ajanı öldü “ hakaretleriyle verdiler.
Odatv ise Gorbaçov’un ölümünü, ‘haberi bile yapılacak birisi değil’ diyerek duyurma cüretini bile gösterdi.
İdeolojisi korkunç körleşmiş, ilkel ve yobaz fanatik bir inanca dönüştüren sözde solcu takımı, Gorbaçov’un arkasından, bir tek siyasal faşist islamcıların sevmediklerine söyledikleri, “ateşi bol olsun” demediler.
Hakbuki Gorbaçov parti genel sekreterliğine gelir gelmez “devletçi sosyalizmi” masaya yatırdı..
“Uygulanan sosyalizmin toplumdan kopuk olduğunu,toplumun her kesimini kucaklamadığını,bireyi özgürleştirmediğini,toplumu sosyalleştirmediğini,toplumsal sorunları çözemediklerini;Batı ve ABD’de yaşayan insanların refahı ile vatandaşlarının refah düzeyi arasında çok büyük fark olduğunu” söyledi.
Sosyalist ülkelerde yaşayan insanlarda Batı ve ABD’ye karşı büyük bir hayranlığın arttığını;sosyalist ülkelerde yaşayan vatandaşların yurt dışı yasağının kaldırılmasını ve yeniden yapılanmanın ve açıklık politkasının kaçınılmaz olduğunu saptayarak kollarını sıvadı.
İlk defa bireyin özgürlüğünden,çoğulculuktan söz eden sosyalist bir lider oldu.
Söyledikleri SBKP’de ve değişime karşı çıkan sosyalist ülkelerinin komünist partilerinin yöneticilerinde, ezber bozuyordu.
Gorbaçov,”hani biz devrimden sonra fabrikaları işçilere,toprağı da köylülere devredecektik?
Ama hepsini devletleştirdik.
Sendikaları bile devletleştirdik,işçiler temsilcilerini kendileri seçmiyor parti atıyor..
Fabrikaları da işçi sınıfının temsilcileri değil, partinin görevlendiridği kişiler yönetiyor.
İvedi olarak Batı standartlarında özgürlükçü reformlar yapmalıyız .
Bürokrasi de göreve getirilen yöneticilerde liyakat değil de,partiye bağlığın aranmasına son vermeliyiz;partili olmayan liyakat sahibi insanlarda bürokraside görev almalı” diyordu.
Uzaya ilk Astronot gönderen ülkeyiz,75 yılda bir gözüken kuyruklu Halley yıldızını denetlemeye çalıştık ama,mutfakta tencere yapamadık,kalkınmayı sadece savunma sanayi de geliştirdik” diye..
Özeleştiri yapıyordu.
Dış dünyaya da soğuk savaşın sonunda patlak verebilecek bir nükler savaşın, insanlığın sonunu getireceği üzerinde de duruyordu.
3 Ekim 1985 Tarihinde,Fransız Parlamenterlerle tanışma münasebetiyle basına açık, yaptığı konuşmasında:
“Bu salondan bulunan herkesin ideolojimizi benimsemediğini biliyorum.Kendi inancımızı kabul ettirmeye girişmeyeceğim.Hepimiz ,bizlere önceki kuşakların teslim ettiği yaşam ateşinin koruyucularıyız.
Her kuşak,kendi misyonunu yerine getirdi ve dünya uygarlığını kendine göre zenginleştirdi.
Rönesans çağının ve Fransız Devriminin militanlar,Rusya’da Ekim Devrimi’nin zafer ve direnişin kahramanları,hepsi tarih karşısındaki görevlerini yerine getirdiler.
Ya bizim kuşağımız?
Büyük buluşlar gerçekleştirdi ama aynı zamanda “insan soyunun kendi kendisini yok etme” biçimlerini de buldu.Üçüncü bin yılın eşiğinde nükleer ‘Simya’ nın kara kitabını yakmalıyız artık”diyordu.
1983 yılında Polanya’da Gıdanks tersanesinde başlayan Lech Walese’nın başkanlığındaki Dayanışma sendikası altında örgütlenen işçilerin direnişini kırmak için;Polanya hükümeti dayanışma sendikasını yasa dışı ilan edip, Lech Walese ve arkadaşlarını tutukladı…Ama eylemler daha da geniş kesimlerin desteğiyle kitlesel gösterilere dönüşünce; hükümet Walese ve arkadaşlarını bir yıl sonra serbest bırakırken, yasadışı ilan ettiği Dayanışma sendikasını da tanımak zorunda kaldı.
Aslında Dayanışma sendikasının başında olan Lech Walese ve arkadaşları, devletçi sosyalizmin güvenlik örgütünün mekezi olan ”Varşova Paktının” sonunu getirecek işaret fişeğini patlatmışlardı…
Gorbaçov parti genel sekreterliğine henüz daha gelmemişti..
1988 yılına gelindiğinde Polanya’da Dayanışma sendikası artık rejime karşı muhalefetliğe soyundu ve hükümetle çok partili sisteme geçmek için, bir dizi protokol anlaşmasını imzaladı.
Lech Walese yeni kurulan İşçi Partisi’nin Genel Başkanı oldu.
1990 yılında Polanya’da yapılan serbest seçşimlerde Lech Walese, 5 yıllığına Cumhurbaşkanı seçildi.
Lech Walesa örneği sosyalist ülkelerde muhalif gösterileir hızlandırdı.
1989 yılında Berlin duvarının yıkılması ile devletçi sosyalizmin tabutuna son çivi çakıldı.
1991 yılında Gorbaçov parti genel sekrerliğinden istifa etti.
Komünistleri ve yandaşları dışında toplumu kucaklamayan devletçi sosyalizm, aslında yukarıda da belrtiğimiz gibi,Gorbaçov göreve gelmeden çok önceden dağılma sürecine girmişti.
Gorbaçov yaptıkları reformları 1 Ocak 1993 yılında,Sabah gazetesinden gazeteci Nilgün Cerrahoğlu’na verdiğ mülakatta açıklıyordu:
“Parti içi demokrasiyi hayata geçirdik..
Sansürü ve siyasi polis baskısına son verdik..
Yasaklanan kitaplar ve filmler bizim dönemimizde gün yüzü gördüler.
Siyasi tutuklular özgürlüklerine kavuştu..
Muhalif aydınlar sürgünden döndü..
Ruslar ilk defa yurt dışına seyahat etme özgürlüğüne kavuştu..
Yeterli olmasa da serbest seçimler yapıldığını” açıklıyordu.
Sosyalist ülkerdeki devletçi sosyalizmden özgürlükçü bir yola girildiğini böyle özetlemişti.
Dünyada insanlığın en önemli sorununun “Barış ve özgürlük”olduğu tezinde ısrarlıydı.
Gorbaçov, insanlığın sonunu getirecek “Nükler savaşın” önünü kesemezsek; tüm insanlığı büyük bir tehlike beklediğinin mücadelesini veren, hümanist entelektüel bir siyasetçi olarak tarihe geçti..
Gorbaçov Tarihin yönünü değiştirirken statükocuların ve savaş tamtamcılarının da ezberini bozuyordu.
Gorbaçov’un ölümünün ardından başta sözde devrimci geçinen Perinçekçi,Maocu faşist ırkçı,bozkurtlar koro halinde hakaret ettiler,bir tek zil takıp oynamadıkları kaldı.
Bazı gazeteci geçinen şarlatanlar,Canlı yayında Gorbaçov’un resmini ekran vererek bu “adamı iyi tanıyın,bu sosyalizmi dağıtan,Sovyet halklarına ihanet eden, vatan haini”;rejiye işaret ederek Gorbaçov’un resminin yanına, bizde de vatanına ihanet eden Kenan Evren’in fotografını koyun diyene de,rastladık.
Gorbaçov’la Kenan Evren’i aynı karede göstermenin en hafifinden bir zihinsel özür hali olduğunu söyliyebiliriz..
Kenan Evren askeri darbe yaparak ağzında süt kokan çocukları asmış birisidir..
Erdal Eren asıldığında 17 yaşından yeni ay almıştı.Evren’e neden insanları asıyorsun diye sorulduğunda,”asmayalım da besleyelim mi” diyordu.
Gorbaçov ise insanlığın sonunu getirecek nükler savaşın önünü kesip,soğuk savaşı sonlandıran,parçalanmış halkların birleşmesinin önün açmış,dünyayı tüm insanlığın ortak vatanı şiarı ile mücadele vermiş ve tarihin akışını değiştirmiş entellektüel bir siyasetçiydi.
Bugün Gorbaçov’u vatan haini,Batı ajanlığı ile suçlayanlar;Sovyetler Birliği dağılmadan önce Sovyetler Birliğine “Sosyal emperyalist”,”Sovyet rejimin savunan komünistlere ve solculara sosyal faşistler” diyerek;sloğan türetip meydanlarda “TİP,TSİP,TKP Revizyonistler,Amerika gitsin Rusya’mı gelsin sosyal faşistler” diye maniler söyleyenler ne gariptir ki,şimdi dağılan Sovyetleri savunuyorlar.
Bu solcu geçinen yobaz tayfası,nedense insanı ölçü almazlar.
Gorbaçov “Peresroika ve Glanost” adlı eseri ile dünyada taşları yerinden oynattı,tarihin akışını değiştirdi.
Gorbaçov SBKP’nin Genel sekreteri olduğu süreçte yeryüzünde ve demokratik kamuoyunda çok büyük ses getiren “Perestroika ve Glastnost” adlı kitabını yayınlaması; sadece mevcut sosyalizmin sorunlarını ele almıyordu.. İnsanlığın geldiği ve gideceği yer konusunda siyasetten,ekonomiye ve sosyal hayatın her alanına çok geniş bir düşünce sistematiğini sunuyordu.
“Perestroika” dünyada yılın kitabı seçildi ve onlarca yabancı dile çevrildi..
Gorbaçov’da Nobel barış ödülü aldı.
Perestroika, Türkiye’de 1988 yılından beri kitabevlerinin raflarında satılıyor.
“Perestroika ve Glasnost” kelimesi ne anlama geliyor diye insan üzerinde biraz düşünür..
Gorbaçov’un reformlarına karşı çıkanların başında, SBKP’nin başına çöreklenmiş,köfnemiş Şefleri geliyordu.
Gorbaçov bu şeflerin de şefliğini bitirdi.
Gorbaçov tarım alanlarını,çiflikleri,fabrikaları yerinde gezdi ve gördüklerine inanamıyordu.
Tam bir sefalat ve başı bozukluk ve sorumsuzluk vardı.
Parti programlarında yazılı olanlar hak getireydi.
Gerçek özgürlüğün sahibi olması gereken işçi sınıfı güya iktidardaydı ama gerçek hayatta bunun bir karşılığı yoktu.
Gorbaçov,devletçi sosyalizmden,demokratik katılımcı sosyalizme geçilmesini savunuyordu.
Bireyin özgürlüğünü öne alıyor hayata insan odaklı bakıyord.
Eşit vatandaşlık hukukundan, evrensel değerlerden bahsediyordu.
Bu ülkede komünist partisi üyesi olmayanlarında kamu kurumlarında yönetici olmalı diyordu..
Bunları niye dile getiryordu:
SBKP üyesi olmayanlara liyakat sahibi olsalar dahi bürokraside görev verilmiyordu.
Sovyetlerde vatandaşların yurt dışına seyahat etme özgürlükleri yoktu.
Uluslararası spor yarışmalarına katılan sosyalist ülkelerin başarılı sporcuları, gittikleri ülkeden geri dönmüyor ve o ülkeden sığınma talebinde bulunuyordu.
SBKP’nin politikalarına dışarıdan muhalefet etmek şöyle dursun, parti içinde partinin politikalarını eleştirenlerin bile iş güvenliği bir tarafa, can güvenlikleri yoktu.
Aslında devletçi sosyalizm ile ülkede bir parti devleti oluşmuştu ve bunun adına da sosyalizm deniliyordu.
Partinin en üst yetkili organı olan Polit Büroda bulunan bir avuç kişi ülkeyi yönetiyordu.
70 yılda hiç mi güzel bir şey yapılmadı?
Güzel işler de yapıldı..
Eğitimde çok büyük başarı elde ettiler devrim olduğunda her 4 kişiden,3’nün okur yazarlığı yoktu.Sağlıkta,çevre,toplu taşımaclıkta metro hizmetleri, küçümsenemez başarılar elde ettiler.
Sosyalist ülkelerde eril bir iktidar ağırlığı vardı, kadınlar devlet yönetiminde yok gibiydi..
Hiçbir ülkenin Komünist partisinin genel sekreterliğine kadın getirilmedi.
Sosyalizmi Gorbaçov dağıtmadı..
Dağılma tehlikesinden devrimin 5.yıl dönümünde,Devrimin lideri Lenin’de söz etmişti:
“Eğer 10 yıl içerisinde Almanya’da devrim olmazsa sonumuzu felaket bekliyor,diyordu.”
Lenin’in konuşmasında tartışılmayan iki ülke arasındaki çarpıcı farkı ortaya koyuyordu..
Rusya’da Devrim olduğunda 4 kişiden 3’nün okur yazarlığı yoktu, sanayi de çalışan işçi sayısı ise yüzde 5’di.Rusya da güçlü örgütlü bir işçi sınıfı ve sendikal hareket yoktu,Ekim devrimi bir köylü hareketinin eseriydi.
Almanya,sanayi devrimini tamamlamış,okur-yazar oranı yüzde 80’en,sanayi de çalışan işçi sayısı ise yüzde 40’dı.. Almanya’da iktidara baş kaldıran güçlü ve örgütlü bir sendikal hareket vardı.
Sovyetler birliğini ve sosyalist ülkelerin 70 yıllık sürecini, bir makaleyle anlatmak mümkün değil, bu tartışma daha çok su kaldırır.
Gorbaçov’un bizi terketmesii ile ilgili son sözümü söyleyeyim:
“Güle güle büyük düşünür,barış sever adam, toprağın bol olsun, seni hep saygı ile hatırlayacağız.”
Not:Bu satırların yazarı da Tarihi TKP geleneğinden gelen birisi.Yıllarca Sovyetler Birliğinde ve sosyalist ülkelerde yaşamış;Gorbaçov’un tezlerini savunmuş Tarihi TKP’nin son genel sekreteri ve partinin üst düzeyinde görev yapmış arkadaşların, Gorbaçov’un ölümü üzerine sessizliğe bürünmelerini,”sağır ve dilsiz rolü” oynamalarını anlamış değilim.Arkadaşlar sizin Gorbaçov hakkında negatif veya pozitif söyleyecek hiç mi bir sözünüz yok?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025