Nejat ERDİM
Rojava’da el-nusra ve el-kaide çetelerine karşı adeta ölüm – kalım savaşı veren Kürtlerin yaşadığı acı ve trajedi kuşku yok ki Kürtlerin yaşadığı tüm coğrafyalarda derin bir sızı yaratıyor.
Özellikle geçtiğimiz günlerde PYD lideri Salih Müslim’in henüz 20 yaşındaki oğlunun yaşanan çatışmalarda yaşamını yitirmesi bu trajedinin ciddiyetini ve boyutunu bize göstermesi adına oldukça çarpıcı bir örnektir diye düşünüyorum.
Bu denli ağır bir kuşatmaya tabi olan Rojava Kürtlerinin kuşku yok ki gözü, kulağı başta Kürdistan yönetimi olmak üzere; Türkiye ve İran Kürtlerin’den gelebilecek destekte.
Şurası tartışma götürmeyecek bir gerçek ki gerek coğrafi ve gerekse jeopolitik anlamda bu desteği en güçlü ve de en kolay şekilde sağlama imkânı olan kesimin Kürdistan bölgesel yönetimi olduğu da kesin. Lakin son birkaç gündür Rojava’da ölümüne savaşan PYD ile Kürdistan yönetimini elinde bulunduran Barzani arasında anlam verilemeyen bir gerilim yaşanıyor.
Bilindiği üzere PYD lideri Salih Müslim özellikle Avrupa üzerinden yürüttüğü diplomaside Kürdistan yönetimini ve başkent Erbil’i adeta köprü olarak kullanıyordu.
Ama Erbil’den gelen son mesajlar Müslim ve Rojava Kürtleri için doğrusu şaşkınlık yaratmış durumda.
Erbil yönetiminin Salih Müslim’e sınırlarını kapattığının ajanslara düşmesinin hemen akabinde Ankara’dan aynı yönde gelen ihtar zamanlama açısında oldukça çarpıcı geliyor.
TSK’nın, Türkiye’nin güneyden sınırlarını aşan Kürt unsurların PYD’nin saflarında çarpışan militanlar olduğunu ve bu yüzden sınırların Kürtlere kapatıldığını bildirmesi Erbil’den gelen sesle oldukça eşdeğer görünüyor.
Hattı zatında PYD ve Barzani arasındaki gerilimin temeli temmuz ayı içinde Rojava’da faaliyet gösteren Barzani yanlısı el parti mensubu 75 kişinin Kürt yüksek konseyince tutuklanması ile başlıyor diyebiliriz.
PYD’nin Rojava’da kendi inisiyatifi dışındaki herhangi bir yapılanmaya izin vermemesi, Barzani’nin ise batı Kürdistan’da da söz sahibi olma isteği bu gerilimi had safhaya çıkartmış; başta BDP ve diğer Kürt siyasal dinamiklerin devreye girmesi ile tutuklu 75 el parti mensubu daha sonra salıverilirken bir bakıma bu gerilim de kısa süreliğine de olsa dondurulmuştu.
Ama Suriye iç savaşının giderek acımasızca yayılması ve kuzeyde devşirme radikal dinci çetelerle savaşan Kürtlerin batıdan, Türkiye’nin kendilerine sınır kapılarını kapatması ile yaşadıkları açlık ve sefaletin adeta tavan yapması ile gözler tekrar bölgenin istikrar ve refah merkezi sayılan Kürdistan bölgesine çevrildi.
Barzani, uzun süre bu çağrılara sessiz kaldı; lakin özellikle Kürt diplomasisinin yoğun çaba ve baskıları sonucunda Smelka sınır kapısını açmak zorunda kaldı.
Rojava Kürtleri sınır kapısının açılması ile çoluk, çocuk binlerce kişi ile Kürdistan’a doğru akın akın göç ettiler.
PYD, savaşın en çetin döneminde yaşanan bu göçten kuşku yok ki rahatsızlık duydu.
Çetecilerin Rojava’ya dört bir yandan saldırdığı böylesi bir ortamda Kürtlerden topraklarını ve onurlarını korumaları adına geri dönmeleri istenerek bu yönde çağrılar yapıldı ve son günlerde basında çok geçmeden, gerek Erbil yönetiminin kendilerine karşı beklenmedik tutumu ve gerekse başka gerekçelerle göçün tersine döndüğü yönünde haberler çıkmaya başladı.
PYD ve Barzani gerilimine tekrar dönecek olursak; Erbil yönetiminin bu kritik süreçte ortaya koyduğu tavrın kanımca iki önemli sebebi olabilir.
Birincisi; Rojava’da radikal çetelerin Kürtlere karşı işlediği katliamların sosyal medya üzerinden Dünya’ya yayılması üzerine Barzani’in katliamları araştırmak için bir komisyon oluşturup bölgeye göndermesi özellikle el kaide ve el nusra tarafından tepki ile karşılandı.
Daha sonra bu çetelerce Erbil yönetimine karşı peş peşe intihar saldırıları düzenlenmeye başlandı! Barzani’ye PYD’den desteğini çekmesi yönünde tehditler savruldu!
Bu durumda Barzani’nin el kaide ile savaşmayı göze alamamış olma ihtimali akla gelen ilk seçenek olarak göze çarpıyor.
İkincisi; Türkiye’nin kaygıları olabilir. Ankara, PYD’nin radikal dinci çeteleri dize getirmesi ile Türkiye’nin Suriye sınırı boyunca bir PKK hâkimiyetinden endişelenerek bu geçişi frenlemek istemiş olabilir.
Bu yönde de bölgede halihazırda en ciddi müttefiği olan Erbil yönetimine böyle bir dayatmada bulunmuş olabilir.
Zaten Ankara’nın Kürt yapılanmasından duyduğu rahatsızlık da bilinmeyen bir şey değil.
Tüm bu ahval içinde Barzani yönetimindeki KDP’nin geçtiğimiz ay içinde yapılan genel seçimlerde 110 sandalyeli parlamentoda 38 temsilci çıkartması kuşku yok ki önümüzdeki günlerde Erbil’de yapılması düşünülen büyük Kürt konferansı öncesi kendileri için oldukça önem teşkil ediyordur.
Barzani yönetiminin, tüm Kürtler için çok ciddi anlamda önemsenen Rojava savaşında an itibari ile almış olduğu pozisyon kuşku yok ki konferansta sorgulanacaktır.
Bilinmelidir ki; PYD ve Barzani arasındaki gerilimin bir an önce aşılması bilinmelidir ki en çok ta Kürtlere fayda getirecektir, aksi ise yine en çok Kürtlere zarar verecektir!
Radikal
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.06.2015
4.02.2015
19.05.2015
14.05.2015
9.02.2015
8.02.2015
4.04.2015
28.03.2015
24.03.2015
23.03.2015