Ömer F. Gergerlioğlu
OHAL bu sefer kalkacak mı? OHAL'den bu sefer kurtulabilecek miyiz? Çünkü gerçekten OHAL, tüm kötülüklerin anası durumundadır. Niye mi, çünkü anayasal sınırlarının dışına çıktığını defalarca tüm hukuk insanlarının ispat ettiği, sahada tüm insan hakları kuruluşları ve aktivistlerinin apaçık gösterdiği OHAL, herkese, her şekilde kötülük saçıyor.
Binlerce aile faciası yaşanıyor. Eşler tutuklu, çocuklar kimsesiz halde... Mesela en son örneklerden biri Balıkesir'den. Gönül, Şahin Menge çifti. İkisi de uzun süredir tutuklu, 5-10-14 yaşındaki çocuklar annesiz, babasız kaldı. Çocuklara bakan 72 yaşında 14 anjiyo olmuş 2 kalp krizi geçirmiş bir nine. Karı koca tutuklu, 3 cocuk ortalıkta... Kendi cocuklarınızı düşünün, empati yapın Bu zalimliklere devam etmeyin diyoruz sorumlu makamlardakilere. Onlar ne yaparsa yapsın, biz vicdanımızın sesini dinleyeceğiz ve hep bunlara karşı çıkacağız.
Ahmet Şık rekor seviyedeki tutukluluk günlerini bitirdi, şimdi Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ali Bulaç vd. yüzlerce gündür inanılmaz gerekçelerle cezaevlerinde tutuluyorlar. Çıkmaları için hukuka ihtiyaç yok şu anda, çünkü hukuk geçerli değil, yöneticilerin insafa gelmesi bekleniyor. Bu ülkede herkes yargının siyasallaştığını bilir ama artık normalleşmiştir, kimse ses çıkarmaz. Gerçek hukuk nerelerde...? Çok uzak görünüyor ama umutsuzluğa hakkımız yok, bizim elimizle gelecek, gökten bir mucize inmeyecek.
Ve yine Alpaslan Kuytul. Avukat Mehmet Ali Başaran onu Bolu F tipi cezaevinde ziyaret etmiş ve çok belirgin, kasıtlı bir cezalandırmayı, hak gaspını anlatıyor. "61 gündür tutuklu. Hakkında beş ayrı dosya var. Dosya denilen "şeyler" basında pişirilen iftiraların tırnak içindeki savcılar tarafından iddianame şeklinde servis edilmesinden ibaret. Şüpheniz olmasın.
.........
Alparslan Kuytul'a Bolu F Tipi Cezaevi idaresi de ayrıca zulmediyor. Tek başına bir hücrede kalan bu "özel" tutukluya kütüphaneye çıkma hakkı, spora çıkma hakkı, başka herhangi bir tutsakla avluya çıkma hakkı tanınmıyor. Kendisine televizyon da verilmiyor.
İki avukatı ile aynı anda görüşmesine müsaade edilmedi. Bu da bir hukuksuzluk lakin bir hukukçu olarak en aşağılayıcı bulduğum muamele avukat görüşme odasına gardiyan sokmaktır. Özel avukatları ile görüşürken bunu da yapmışlar.
Savunma hakkına öyle ağır bir saldırıdır ki bu, insan sormadan edemiyor: Avukatlara bu düşmanlık neden? Savunma Hakkı'na bu saldırı niye yapılıyor? Sizin hiç avukata ihtiyacınız olmayacak mı beyler?
(Gün gelir, ayaklar altına aldığınız o HAKLAR'ın ayaklarına kapanmak zorunda kalabilirsiniz diye size nasihat eden bir büyüğünüz yok mu? Hiç düşünmez misiniz? Hiç ibret almaz mısınız?)
Adana'dan Bolu'ya nakledilmesi de ayrıca bir zulüm. Eşi, çocukları, ziyaretçileri kendisini görmeye rahatça gelemesin diye tasarlanmış bayağı bir işkence.
Zaten Bolu F Tipi Cezaevi'nin müdürü mahkûmların haklarını kısabildiği kadar kısmaya çalışan, tam bir "düşman ceza hukuku" uzmanı mübarek! Son iki yıldır ne zaman ziyarete gitsem solcu mahkûmların attığı sloganları işitiyorum.
BİR OHAL klasiği daha ister misiniz. OHAL'in bir an evvel niye bitmesi gerektiğine dair yeni bir gerekçe ister misiniz?!! Bitlis'in Güroymak ilçesinde görev yaparken ByLock kullandığı gerekçesiyle KHK ile meslekten ihraç edilen ve 6 ay hapis yatan Uzman Çavuş Mehmet Şentürk, yargılandığı davadan "isim benzerliği olmuş, pardon" denilerek beraat etti. Filmleri mi hatırlasak yoksa tüm komik filmlerin günümüz Türkiye'sinde gerçekleştiğini mi hatırlasak.
Müfteri, muhbir düzenini hazırlayanlar, yargısız infazcılar, sorgusuz, sualsiz damgalayanlar..! Bilin ki bu vebal çok ağırdır ve binlerce yemin olsun ki hesap vereceksiniz. Mazlum anneler, ağlayan bebekler adına and olsun, and olsun..!
OHAL bitsin, hukuk gelsin demek herkesin isteği olmalı. Ama Ak Parti'yi destekleyen dindarlarımız o kadar başka bir dünyadaki gerçekten hayretler içinde izliyorum. Dün hep birlikte Emevi sultanlarını eleştirdiğimiz arkadaşlarımızın çoğu bugün modern sultanlara toz kondurmuyor. Bu nasıl bir dönüşümdür ya Rab..!?
Bugün OHAL, tüm hukuksuzlukların kaynağıdır. OHAL, tüm yalanların kaynağıdır. OHAL, tüm gözyaşlarının nedenidir. OHAL, tüm vicdansızlıkların mazeretidir. OHAL tüm kötülüklerin kılıfıdır. OHAL kalkmalı, aydınlık yarınlar gelmeli Bu sefer OHAL uzatılmasın, 20 Nisan'da anayasal hal isteğimizi bu sefer daha yüksek sesle dile getirelim. Çünkü artık bel veriyor, dayanılacak gibi değil OHAL.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2020
26.08.2020
9.02.2018
5.02.2018
3.02.2018
25.06.2018
23.06.2018
18.06.2018
12.06.2018
11.06.2018