Yalçın AKDOĞAN
Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’ın tarihi başarıları sayılırken icraatlarından, hizmetlerinden, Türkiye’yi bölgesel güç haline getirmesinden, dünya çapında bir lider markasına dönüşmesinden ve başka birçok şeyden bahsedilebilir. Ama bence bunların içinde en hayati olanı Erdoğan’ın gerçekleştirdiği sivilleşme devrimidir.
Erdoğan 1960’da başlayan darbelerle kurulan vesayet düzenine son veren liderdir.
Erdoğan ‘sessiz devrim’ diye nitelenen sayısız demokratik reforma imza atmış, demokrasinin temeli olan sivilleşme konusunda yapılamayanları yapmıştır.
Erdoğan’ın şikâyet ettiği bürokratik oligarşi etkisizleştirilirken sürecin en önemli dinamiği asker-sivil ilişkilerinin normalleşmesi olmuştur.
Asker sivil ilişkilerinin normalleşmediği, demokratikleşmediği bir ülke gerçek demokrasiye ulaşamaz.
Erdoğan uhulet ve suhuletle asker sivil ilişkilerini çok iyi idare etmiş ve ciddi rahatlamalar sağlamıştır. Beşeri ilişkilerle kaydedilen mesafeden daha önemli olan büyük sıçrama ise sivilleşmenin sistem bazında kurumsallaşmasıyla başarıldı.
15 Temmuz’daki demokratik direniş sivilleşmenin hâkim olduğu bir sistem doğurdu.
Bu sivilleşme elbette ki sadece darbeci teröristleri temizlemek için Genelkurmay koridorlarını sivillerin doldurması değil, halkın 15 Temmuz ruhunun oluşturduğu atmosferle yeni hükümet sistemine onay vererek darbeci vesayet düzenine son verilmesiydi.
Bunun en sembolik tezahürü ise Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanmasıydı.
Bütün NATO ülkelerinde olan ve AB uyumu için de gerekli olan bir uygulama böylece hayata geçti.
Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren herkesin gündeminin ilk sıralarında olan, hep konuşulan ama bir türlü başarılamayan bir adımdır bu…
1960’da başlayan darbeler geleneğinin kurduğu vesayet düzeninin temeli sivil siyaset alanının daraltılmasına, iktidarların etkisizleştirilmesine, asker-sivil bürokrasinin hâkimiyetine dayanıyordu.
Genelkurmay Başkanı Başbakana bağlanmış görünüyordu ama Başbakanın asker üzerinde doğrudan bir tasarrufu olmuyordu. Halkın seçtiği sivil yönetimin bir kısım kurulların üzerinden dolaylı olarak etkilemeye çalıştığı bir alandı askeri alan…
Başbakanın sadece bir üye olarak katıldığı YAŞ üzerinden yürüyen bir ilişki…
Başbakan ile Genelkurmay Başkanı arasında haftalık görüşmenin bile olmadığı bir ilişki…
Bunu bozan Erdoğan oldu.
İlk kez Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde Genelkurmay Başkanıyla haftalık mutat görüşmeler yapılmaya başladı.
Erdoğan’ın ve dönemin Genelkurmay Başkanlarının kişisel ilişkileriyle daha ileriye taşınmaya çalışılan yeni bir durumdu bu.
Ama darbe gecesi görüldü ki, iktidardan sürekli yazılı talimat isteyen bir yapıda herhangi bir askeri birimi harekete geçirmek bile çok kolay olmuyordu.
Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması bu yüzden tarihi bir adımdır. Sadece asker sivil ilişkilerinde değil ülke yönetiminde artık paradigma değişmektedir. İleri demokrasinin, evrensel uygulamaların ve milli iradenin gereği neyse o yapılmaktadır.
Rejimi ve ülkeyi koruma kaygısıyla kendi kendine vesayet düzenini gerekli görenlerin çıplak gerçeği anlaması gerekiyor. Bu ülkeyi de, vatanı da, rejimi de, Cumhuriyeti de, demokrasiyi de millet kurtarmıştır, Erdoğan’ın liderliği kurtarmıştır.
1960 darbesinin yanlış algı ve kabulleri Türkiye’yi uçurumun eşiğine getirmiş, Türk milleti ise geleceğine sahip çıkmıştır. Demokratik sivilleşme adımları bu sürecin yapı taşlarıdır.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019