Amberin ZAMAN

Amberin ZAMAN
Amberin ZAMAN
DİKEN Tüm Yazıları
Demokrasi paketi ve AK Parti’nin demokratlığı
4.10.2013
2995

 Kendi tutturduğu standartlar açısından reformlara uzunca ara veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan nihayet bir demokratikleşme paketi daha sundu. Elinin tersiyle iten, öve öve bitiremeyen, bir de benim gibi “yetersiz ama hiç yoktan iyidir” diyen var.

Öyle diyorum çünkü bir şekilde AK Parti’nin insafına kaldık. Sebebine gelince... AK Parti’nin karşısında gücünü elinden alabilecek herhangi bir kitle veya aktör yok. Türkiye’de kırsaldan şehre göç devam ediyor. Türkiye hâlâ gelişen ülke ekonomisinin özelliklerini taşıyor. Seçmenlerin önemli bir kısmının öncellikli talebi Ruhban Okulu’nun açılması veya seçim barajının düşürülmesi değil. Talepler sağlık, eğitim, düzgün altyapı ve ekonomik istikrar gibi konular etrafında şekilleniyor. Bu konularda başarılı performans sergileyen AK Parti seçmen tarafından ödüllendiriliyor.

O hâlde AK Parti neden reformları ağar aksak olsa da sürdürüyor? İnandırıcı bir muhalefet yok. Kamuoyu yoklamaları bunu teyit ediyor. Dişli bir muhalefet olsaydı insanlar canları pahasına sokağa dökülmezlerdi bu yaz. Dış aktörlere gelince... ABD Türkiye ile ilişkilerini kendi çıkarlarını üzerinden kuruyor. Demokrasi üzerinden değil. Avrupa Birliği ise Türkiye’nin Müslüman kimliği yüzünden üyeliğine yanaşmıyor. “Kopenhag kriterleri” filan diyecek yüzü kalmadı. Basının ise açgözlü medya patronların işbirliği ile ruhuna Fatiha okundu. Gayrimüslümler sırasıyla 1915, 1950’ler ve 1974’te “hal edildiklerinden” teşekkül nüfusları ve nüfuzları, tüm entelektüel birikimlerine rağmen, yok sayılacak kadar az. Kıymetli meslektaşım Rober Koptaş’ın AGOS’ta belirttiği gibi Türkiye’de gayrimüslimlerin temel sorunu, eşit yurttaş kabul edilmemekle ilgili. Buna karşın yıllarca bastırılan dindar Müslüman kesim iktidarda olduğu için talepleri karşılanıyor. Apoletliler de sahneden çekildiğine göre hükümetin elini zorlayabilen tek grup 29 yıldır silahlı mücadele yürüten Kürtler kaldı. Ve nitekim zorluyorlar da... Demokrasi paketindeki çoğu düzenleme BDP her ne kadar içi boş dese de , Kürtlerin taleplerine hitap ediyor. Çözüm sürecini sürdürebilir düzeyde tutmayı amaçlıyor.

Dolayısıyla sunduğu her bir iyileştirme için, evet, AK Parti’ye minnettarımHem de çok. Yalnız kendilerinden bir ricam var. Lütfen “demokratız” demesinler. Roboski’de gökten yağan bombaların paramparça ettiği çoğu genç 34 sivil vatandaşın kanı hâlâ yerde duruyor. Failler cezalandırılmadı. Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty International) bu hafta Gezi olayları ile ilgili yayınladığı 60 sayfalık rapor da orantısız polis şiddetini gözler önüne tekrar seriyor. Ölen beş göstericiden en az üçü polis şiddetine bağlı canlarından oldu. Raporu kaleme alan Andrew Gardnerfaillerin tespit edilip cezalandırılmayacaklarından “emin olabileceğimizi” belirtirken birçok göstericinin gözaltına alındığını, cinsel istismar dâhil şiddet gördüğünü ve tehdit edildiğini hatırlatıyor. Ama İçişleri Bakanı yerli yerinde duruyor. Tıpkı Ali İsmail Korkmaz’ın polis coplarıyla öldürüldüğü Eskişehir’in valisi Aziz Tuna gibi. Geçtiğimiz gün Tuna yeni bir skandala imza atarak Radikalmuhabiri İsmail Saymaz’ı e-posta yoluyla alenen tehdit etti. Vali’nin tüm karartma çabalarına rağmen Ali İhsan Korkmaz’ın katledilmesiyle ilgili gerçekleri ortaya serdiği için yürekli meslektaşımıza “adisin, şerefsizsin” demekle kalmadı “Yerin altı da var unutma, eninde sonunda orada görüşeceğiz” dedi. Ve bu adam biz bu satırları yazarken hâlen yerinde duruyordu. Her şey bir yana darbecilerin hakkından gelebilen AK Parti kendi iktidar döneminde devlet tarafından öldürülen en az 37 genç için bırakın adaleti bir özrü bile fazla gördüğü sürece kusura bakmasınlar kendilerine “demokrat” diyemeyeceğim.


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar