Cemile Bayraktar
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı Ekrem İmamoğlu “Her şey çok güzel olacak” dedikten sonra bir vatandaşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a aynı sloganla selam vermesi sonrası Erdoğan “Daha güzel olacak” şeklinde bir yanıt verince iki sloganımız oldu; Her Şey Çok Güzel Olacak! ve “Her Şey Daha Güzel Olacak!” Ben de başlığımı bu iki sloganı birleştirerek seçtim.
Her şeyin çok daha güzel olacağı vaadi ağızlarda gayet iyi duruyor ancak güzel olması için yapılması gerekenler var, seçim öncesi “çok daha güzel olacak” deyip, seçim sonrası nasılsa olan oldu anlayışıyla karşılaşmak istemiyoruz.
Bir kere şunu anlamak gerekiyor, bir parti için seçimi kazanması tek başına “her şeyin çok daha güzel olması” için yeterli olabilir ancak vatandaş için bu kafi değil. Vatandaş taleplerinin karşılanmasını istiyor. Vaatlerin yerine getirilmesini istiyor.
Her şeyin çok daha güzel olması için opera dinlemeye gitmiş bir başkan adayına slogan atmak yerine tebessüm etmek gerekiyor, zaten kendisini istemiyorsanız oy vermezsiniz olur biter.
Her şeyin çok daha güzel olmasını istiyorsanız, her olayda “hesap sorarız” tehdidinden vazgeçmeniz gerekiyor.
Her şeyin çok güzel olması için 40 yıllık AK Partililere üç günlük ittifakçıların maksadını aşacak şekilde çirkin ifadeler kullanmaması gerekiyor.
Her şeyin çok güzel olması için İmam Hatip Lisesi mezunu insanlara olan alerjinizin tedavi edilmesi gerekiyor.
Her şeyin çok daha güzel olması için bir haftada üç gazetecinin öldüresiye dövülmemesi, dövenlerin salınmaması, tuhaf işler çevrilmemesi gerekiyor.
Her şeyin çok güzel olması için bir partiyi eleştirmekten korkmamak, insanlara baskı yapmamak, eleştirene hain dememek, aksine dinlemek gerekiyor.
Her şeyin çok daha güzel olması için sizi gönüllü ve gönülden sevenlerin samimi sözlerini paylaşmanız, parayla tutulmuş, 1 ay önce Erdoğan’ı eleştirirken bir ay sonra övgüler düzmeye başlayan çıkarcıları kenara çekmeniz gerekiyor.
Her şeyin çok daha güzel olması için bir dil sürçmesi sonucu ağzından “Sn Öcalan” ifadesi çıkmış birini linç etmemek gerekiyor.
Her şeyin çok daha güzel olması için yargıya, YSK’ya, YÖK’e, medyaya müdahale edilmemesi gerekiyor.
Her şeyin çok daha güzel olabilmesi için hem ateist olup hem elleri duaya kalkan riyakarlıklardan uzak durmak gerekiyor.
Her şeyin çok daha güzel olabilmesi için sanatçıları “her şey çok güzel olacak” dediği ya da demediği için hedef göstermemek gerekiyor.
Her şeyin çok daha güzel olabilmesi için Erdoğan’a sevgi gösteren ve sevgi gören bir manevi kızın, İmamoğlu’na 20 tl bağış yapması sonrası “bizden olan/olmayan” diye ayrılmaması gerekiyor.
Her şeyin çok daha güzel olabilmesi için FETÖ ile ilişiği olan herkesin eşit şekilde yargılanması, kimsenin kayrılmaması, FETÖ ile ilişkisi olmayan insanlara FETÖ üyesi iftirası atılmaması gerekiyor.
Doktorların saldırıya uğramaması gerekiyor…
Hayvanlara şiddet uygulayanlara para değil daha caydırıcı cezalar getirilmesi gerekiyor…
Yeni bir parti kurulabileceğini hazmetmek, parti kurma ihtimali olanlara “hain” dememek gerekiyor.
Devlet içinde baş göstermeye başlamış paralel ve FETÖ vari, tüm ülkenin tiksindiği kliklerin sesini kısmak gerekiyor.
İşi başında bir çok acı bir şekilde gazeteci uçuruma yuvarlanınca hakaret etmemek gerekiyor.
İnsanların yazılarını sansürlememek gerekiyor.
Uzun yıllar teşkilatlarda canla başla çalışmış fedakar insanları tasfiye etmemek gerekiyor.
İhaleleri sadece belli kişilere dağıtmamak gerekiyor.
Ekonomi konusunda “paket açacağız, paket yapacağız” diye meseleyi lafla geçiştirmemek gerekiyor.
Söylenen itirazları dinlemek, insanları zembereğinden boşaltmamak gerekiyor.
Her şeyin çok daha güzel olması için sadece konuşmak değil arada susup dinlemek, dinlediğini de hayata geçirmek gerekiyor.
Her şeyin çok daha güzel olabilmesi için “güzel olan şeyleri” sadece kendiniz için değil herkes için istemek, lafta değil icraatla nasıl olacaksa öyle yapmak, gerçekten güzel olanı istemek gerekiyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.12.2025
9.10.2025
7.08.2025
3.08.2025
16.01.2025
7.01.2025
7.11.2024
31.10.2024
9.10.2024
26.08.2024