Ergün Diler
AMERİKA Birleşik Devletleri içindeki ÇATIŞMAYI günlerdir yazıyorum.
Aktarabildiklerimi aktarıyorum. Garip olan ABD içindeki kavganın etrafımızda, bölgemizde kendini göstermesi.
ORTADOĞU bir nedenle kavganın merkezi. KUDÜS meselesinde de bunu gördük.
ORTADOĞU ve AKDENİZ kavganın diğer ayakları.
ENERJİNİN olduğu yerde olmak isteyen çok aktör var. Bunların başında Amerika Birleşik Devletleri geliyor. PETROLE ya da GAZA ihtiyaç duyduğu için değil. ENERJİYİ RAKİP BELLEDİĞİ ÜLKELERİN KULLANMAMASI İÇİN! Burada atladığımız bir şey var! ABD, şu an SUUDİ ARABİSTAN'dan daha çok petrol, RUSYA'dan daha fazla GAZ üretiyor.
1 NUMARALI ÜRETİCİ YANİ!
Buralardan alacağı götüreceği bir şey yok! Derdi bu gücün rakiplerinin elinde olmaması... MESELA ÇİN'in!
Olaya böyle baktığımız zaman taşları yerine oturtmak daha kolay...
Şu an KÖRFEZ ülkelerinden bile ABD'den gaz siparişi veren var. Durum bu kadar ezber bozacak cinsten! O zaman kavganın gürültünün başka nedenleri olmak durumunda. Var da... ABD eğer ÇİN'e ENERJİ ile özgürce buluşma imkanı vermiyorsa, korktuğu içindir! SÜPER GÜÇ kavramının el değiştirmesinden çekindiği içindir. Ki bunlar da doğrudur!
"Çin" diye söze başladığınızda, ardından hemen İPEK YOLU'nu ve kapsayacağı 65 ülkeyi anlatmak zorunda kalırsınız! Bu da YENİ DÜNYA DÜZENİ'dir! KAVGA budur! Peki asıl oyuncular kim?
Kaç zamandır yazdığımı bilmiyorum ama Amerika Birleşik Devletleri ile İNGİLTERE büyük bir kavganın içinde.
Her ikisi de "İMPARATOR benim" diyor.
İngiltere'nin aklı, tecrübesi, ülkeler, devletler ve insanlar üzerindeki etkisi tartışılmaz.
Ve başarısı tabii. Amerika ise silahla oyun kuran bir oyuncu figür! Arada ciddi bir EKOL farkı var. Ama öyle ya da böyle iki güç karşı karşıya...
İşte bu kavganın içinde olup oyunun sonucunu değiştiren İKİ AİLE DAHA VAR! Buralarda hiç yazılmayan ve bilinmeyen bir mücadele daha var!
Belki işin özü bu! Belki kavganın şiddetli olmasının nedeni bu! Belki asıl hesaplaşma bu! Açalım biraz...
Amerika Birleşik Devletleri de her ülkede olduğu gibi bazı dengeler üzerinden gidiyor. Gitmek de zorunda.
Oldukça uzun zamandır altını çizmeye çalıştığım gibi KATOLİKLER bu kavganın asıl oyuncularındandır. Mesela PENTAGON'da neredeyse her 100 çalışanın 70'i KATOLİK'tir. Çok etkili KATOLİK isimler vardır. Daha önce bunları sıraladım. Tekrara gerek yok. Ama John Kerry ile KOLEJ'den arkadaş olan FBI eski Başkanı Robert Mueller önemli.
Çünkü önümüzdeki günlerde bu ekip çok ama çok öne çıkacak...
Gelelim bizim bilmediğimiz, atladığımız kavgaya...
KATOLİKLER, biraz da YAHUDİLER'in ABD içinde İKİ PARÇAYA ayrılmasından dolayı güçlü ve etkili! Zaten işin PÜF noktası da burası!
Özellikle son birkaç yıldır Washington'da AMERİKAN YAHUDİLERİ ile İNGİLTERE YAHUDİLERİ arasında büyük kavga var! İngilizler, ROTHSCHILD ailesi üzerinden İsrail'i ve ABD'yi Londra'ya bağlamak niyetinde.
Bunu yapacak akıl ve beceri fazlasıyla var.
Gereken hamleler de aralıksız yapılmakta zaten! AİLE, KUDÜS gibi konularda asla yakıcı ve yıkıcı da değil üstelik!
Ancak Rothschildler'in karşısında hiç adı geçmeyen ama çok etkili bir başka aile var. REICHMANN... Tutucu mu tutucu! Kararlı mı kararlı! Son günlerde bizde de manşetlerden inmeyen AIPAC'ın, yani Trump'a yön veren LOBİ KURULUŞUNUN arkasında, derinliklerinde bu AİLE var...
REICHMANN AİLESİ, İSRAİL'İN BAŞKENTİNİN KUDÜS olmasını istiyor. Net ve açık! Bu kıvılcımla çıkacak savaştan sonra kurtuluşa ereceklerine inanmaktalar. ORTADOĞU'daki büyük hayalleri bu savaşla birlikte gerçekleşecek!
Buna inanıyorlar!
AIPAC'ı ve KUDÜS kararının açıklanmasını vasiyet olarak Trump'a bırakan Naomi Lauter'i yazdım. Lauter, AIPAC'ın akıl ve enerjisiydi! Tabii arkada REICHMANN AİLESİ VARDI!
Trump'ın KUDÜS kararında biz görmesek de bu kavga ve çatışma yaşandı! AIPAC, yani Lauter, yani REICHMANN bu kararı istedi. Galip gelen bu ekip oldu! Şimdilik!
Reichmann ailesi, 1920'lerde Rothschild ailesi tarafından iflasa sürüklendi. Ancak o günkü Amerikan Devleti, Reichmann ailesini kurtardı. Çünkü o tarihte Reichmann ailesi iflas etmiş olsaydı, bugün Washington Rothschild ailesinin tapulu gayrimenkulü olacaktı.
Buna izin verilmedi!
Aile yani Reichmann'lar, BAŞKAN Trump'a bu kararı aldırdıktan sonra karşıt güçlerin ne adımlar atacağını gördü. Şu anda her şey planladıkları gibi gidiyor. İzlenimleri böyle...
Rothschild ile Reichmann ailelerinin kavgası, son 10 yıldır 3 ülkede yaşanıyor.
Türkiye, Almanya ve Fransa'daki kavgaların merkezinde de bu iki aile var. Çıkar çatışması! Fransa'da Sarkozy, Reichmann ailesinin desteklediği bir liderdi. Macron'un iktidara gelmesiyle kazanan Rothschild oldu.
Almanya'daki savaş ise önümüzdeki günlerde çok daha sert olacak. Almanya'da koalisyon hep bu iki ailenin kararı ile olurdu. Yaşanan büyük anlaşmazlık nedeniyle ülke siyasi bir krize doğru gidiyor.
Almanya'da hükümetin kurulamamasının nedeni, Reichmann ve Rothschild aileleridir.
Türkiye'ye gelince burada isteği olan, hesabı olan, gizli amacı olan, çok oyuncu vardı! Elbette bu iki aile de bunlardandı!
ANCAK TÜRKİYE'DE UYANAN MİLLİ VE YERLİ BAMBAŞKA BİR DAMAR VARDI! VE BU YENİLEMEZDİ! Bu iki aile de burada önemli isimlerle temastaydı. Her iki ailenin de kendine yakın tuttuğu gruplar vardı.
Mesela 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde AYAK İZLERİ ve PARMAK İZLERİNİ iyi takip ettiğinizde, ulaşacağınız adres Reichmann'lardı... Yakalanan hiçbir askerin, sivilin üzerinde "HAMİLİ KART YAKINIMDIR" yazmıyordu! Ama ilişkileri mercek tutarak izlediğinizde gideceğiniz yer REICHMANN'lardı... Yani Reichmann TÜRKİYE'de kaybetti. 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'den kaçan ya da bir başka ülkeden sığınma isteyen ASKERLERE ve sivillere bakın! İyi bakın ama! Gidenlerin sığındığı yerler ABD'nin kontrol ettiği ülkelerdi...
NATO'da kol kanat gerilen askerlere maaş ödenmesi, kaçanlara sahip çıkılması hep REICHMANN ailesinin hesaplarındandı! PARAYI VEREN BELLİYDİ YANİ!
AİLE kendisi için çalışan herkesi koruyordu anlayacağınız. Fransa, Almanya ve Türkiye'de güçlü olanlar AVRUPA ve ORTADOĞU'da güçlü olurdu. Bu yazılı olmayan kuraldı... Ama böyleydi.
Özellikle Reichmann'lar bu üç ülkeye de saldıracaktı... Gücü eline geçirmek için yapmayacakları yoktu. Her yolu deneyeceklerdi. Askeri, siyasi ve istihbari her kapıdan girmek isteyeceklerdi.
EKONOMİ dahil!
İşte büyük mücadele tam bu aşamaya gelmişken devreye İNGİLİZLER girdi!
Amaçları Amerika Birleşik Devletleri'ndeki KATOLİK GÜCÜ yanlarına almaktı... Ancak KATOLİKLER de bu iki gücün savaşını bildiği için ağırdan alıyorlardı. KATOLİKLER'in en önemli isimlerinden biri olan FBI eski BAŞKANI Mueller, Trump'a korku vermek için damadı, damadının arkadaşı ve BEYAZ SARAY'ın en etkili isimlerinden olan Jason Dov Greenblatt'ı kıskaca aldı...
Başkaları da gelecekti. Liste oldukça kabarıktı! OYUN İÇİNDE OYUN yani!
Bütün bu olanların yanına Mike Flynn'i ve Steve Bannon gibi etkili oyuncuları koyun! Bir yandan TASFİYE yaşanmakta, bir yandan da DÜNYAYI KARIŞTIRACAK KUDÜS gibi kararlar alınmakta... Bütün bunları gören PENTAGON da hem oradaki mücadeleyi izlemekte hem de ajandasını yapmakta...
Bugün için Trump, AIPAC, REICHMANN ve PENTAGON aynı çizgiye doğru kaymakta... HIZLA...
Yarını kimse bilemez...
Bildiğimiz tek bir şey var: BU KAVGA DÜN BAŞLAMADI, YARIN DA BİTMEYECEK!
Biz de bunun içinde yer alacağız.
Çünkü biz bir köşede sessizce kalsak bile adamların niyetleri bu coğrafya ile ilgili...
İster istemez dahil olduk, olacağız... Bu kavga ABD'nin "2019 OCAK'ından önce Türkler'e vize yok" açıklamasıyla aslında ilan edildi...
2018'de inşallah tansiyon yükselmez ama görünen birilerinin niyetlerinin kötü olduğu...
Bize bir şey olmaz. Sadece enerjimizi ve zamanımızı çalarlar. Gönül bunu istemiyor!
Ama geleceklerse de boş dönecekler.
Bilseler çok ama çok iyi olur!.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2018
31.10.2018
30.10.2018
25.10.2018
24.10.2018
23.10.2018
18.10.2018
12.10.2018
11.10.2018
10.10.2018