Fehmi KORU
Bir yandan ‘dünyanın en hızlı internet bağlantısı’na sahip olmakla övünülüyor ülkemizde, bir yandan da o bağlantıyı tırnaklarımızı yedirecek derecede kısmayı da biliyoruz…
İnternet hızı düşürülüyor ve sosyal medya denilen (YouTube, LinkedIn, FaceBook ve Twitter’a) giriş de imkânsız hale getiriliyor…
Programlara girişi engelleyici tedbirleri aşmaya yarayan Tor ve VPN gibi yardımcılara erişmek de artık paket içerisinde; ne yaparsanız yapın kendinizi yurtdışındaymış gibi gösteremiyor.. o yüzden de yukarıdaki tedbirlerle engellenmesi amaçlanan görüntüleri izleyemiyorsunuz…
‘Koruyucu devlet’ diye bir kavram yoksa bile.. bizdekine pekâlâ bu ad verilebilir…
Bebekler emeklerken yanlışlıkla kendilerine zarar verecek bir şeyler yapmasın diye bazı tedbirlere başvurulur ya, işte o hesap…
Devletimiz biz bebekleri yanlışlıklardan koruyor.
Sebebi biliyorsak.. görmüş kadar oluyoruz demektir
Anlaşıldığı kadarıyla, dünkü olağanüstü tedbirler, IŞİD’in videosunu yayınladığı görüntülere erişmememiz içinmiş…
İçimden o görüntüleri görmek için şu kadarcık bir heves geçtiyse, ne olayım…
Sınırlarımız dışında yaşayan vatandaşlarımıza işlemeyeceği için o engeller.. herhalde yüzbinler istese o iğrenç propaganda malzemesini görme imkânına sahipti; birkaç meraklı turşucu dışında kendisini o zahmete sokan olduğunu sanmıyorum.
Fakat hepimiz alınan tedbirler yüzünden böyle bir videonun varlığından haberdar olduk; görmesek bile içeriği hakkında da bilgi sahibiyiz.
Bizi ‘bebek’ yerine koyan devletimiz sayesinde…
Siber alanda yasakçılık uygulayanların bugünün dünyasının özelliklerini bilmedikleri kesin. Bilgileri kulaktan dolma şeyler. Aksi halde, ellerindeki şalteri bu kadar kolay indirip kaldırmamaları gerekirdi.
Her şeyden önce şunu düşünmeleri gerekiyor: Gözünüzü kırpmak nasıl sadece size dünyayı karartıyor, ama dünyayı karanlığa gark etmiyorsa.. internete getirilen kısıtlama da yine yalnızca sizin için koruyucu bir etki yapıyor; o siteleri, mesajları, görüntüleri esas görmemesi gerekenlere sökmüyor…
Yabancıların hepsi.. yurtdışında yaşayan vatandaşlarınız.. ve koyduğunuz her engeli aşmayı kendilerine iş edinen herkes.. uyandırılmış meraklarıyla önünü kesmeye çalıştığınız her ne ise.. ona rahatlıkla ulaşabiliyor bugünün dünyasında…
Büyük şirketler, sözgelimi Google, bizim gibi ülkelerde yaşayan kısıtlama mağdurları için, kısıtlama ve yavaşlatmaları aşma konusunda yardımcı olmaya başladılar ve bayağı sonuç da alıyorlar.
ABD her yıl 20 milyon Doları Broadcasting Board of Governors’un (BBG) kullanımına veriyor, BBG’nin ‘anti-sansür birimi’, başka ülkelerde uygulamaya konulan sansürü aşmanın yollarını arıyor o parayla…
İnterneti yavaşlatma tedbiri.. artık hemen her alanda bağımlı hale geldiğimiz için.. işlerini internet üzerinden gören şirketleri, bankaları, devlet dairelerini zora sokuyor..
Haberleri ve sevdikleri yazarları internet üzerinden okumaya alışmış sıradan vatandaşları ise küfüre alıştırıyor…
İnternet üzerinden medya hizmeti sunanları da sinirlendiriyor tabii…
Görmüş kadar olmanın getirdiği ekstra sıkıntı da cabası..
Hemen hiçbirimiz görmedik erişmemiz istenmeyen görüntüleri..
Görmedik ama, başta ana-muhalefet partisinin lideri olmak üzere siyasetin içindeki pek çok isim “Nedir bu?” diye sormaya başladığı için.. televizyonlarda görüş açıklayan ve her şeyden haberdar olması gerektiği izlenimini vermeyi görev sayan birileri okuduklarından öğrendiklerini ayrıntılı biçimde aktardıkları için..
Hepimiz görmüş kadar olduk.
Artık yetişkinleri korumaktan vazgeçin derim.
Bir Suriye hatırası
Yıllar önce, Beşşar Esad ile kanka olduğumuz bir dönemde, başbakan düzeyinde gidilen bir resmi seyahatte, yazımı göndermek için kullandığım programa Suriye’de erişim engeli getirildiğini görünce şok olmuştum.
O zaman Suriye ile ilişkili her konuda devlete yardımcı olmayı görev bilen Hüsnü Mahalli, sağolsun, beni devletin haber ajansına (SANA) götürmüştü sorunun çözümü için…
Ajansta, internete Suriye üzerinden girmek yerine Lübnan’daki bir ‘server’a telefonla bağlanıldı ve sorunum ânında çözüldü.
Döndüğümde bu kötü tecrübeyi yazmadan edememiştim.
Nasıl olurdu bu günün dünyasında ‘Google’a erişimi yasaklamak…
Şimdi benzer türden yazıları Türkiye hakkında yabancı basında okumanın beni nasıl bir ruh haline soktuğunu herhalde anlarsınız.
[Bu arada, Hüsnü Mahalli neden cezaevinde?]
Belki bilinmiyordur, hatırlatayım: Bir ülkenin ‘özgürlük skalası’ndaki yeri için en önemli göstergelerin başında geliyor o ülkede internete yaklaşım… 2010 yılına kadar, Türkiye, interneti ‘özgür’ ülkeler arasında sayılıyordu Freedom House’ın yıllık raporlarında.
Geçen yıl (2015) açıklanan listede ‘kısmen özgür’ statüsüne düşmüş görünüyorduk; bu yıl, ‘Net’te özgürlük: 2016’ raporunda, utanarak yazıyorum, Türkiye ‘özgür değil’ statüsüne itilmiş görünüyor.
100 üzerinden verilen notlarda 61 aldı ülkemiz; 100’e ne kadar yakınsanız durumunuz o kadar kötü demek… (Geçen yıl notumuz 58’di).
Çok mu önemli?
Önemli tabii.
Özellikle de parasını nereye yatıracağını, yatırımını hangi ülkeye yapacağını karar verme aşamasında olanlar açısından önemli.
‘Boz Doları’ kampanyası yapmaya mecbur kalmamızın bir sebebi de, internete yaklaşımımızdır.
Ekonomiyi olumsuz etkileyen unsurlardandır internet bağlantımızın durumu.
Faydası olmuyor
Son 5 yıl içerisinde herhalde en az 10 kez bu okuduğunuza benzer yazı yazdım, bir faydası olmadı.
Her yazıda interneti özgür sayılmayan ülkelere bakıp uyarılarda bulunmuştum. Şimdi başka ülkelerde internet özgürlüğü konusunu ele alanlar için kötü örnekler arasında bizim ülkemiz de sayılıyor.
Yani?
Freedom House listesinde Çin ve Kuzey Kore sınıfına doğru yol almak ağırıma gidiyor, daha ne diyeyim?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025