Güldalı COŞKUN
En azından, bir kısmımız öyleyiz… Derinlik yoktur düşüncelerimizde, felsefeyi sevmediğimizden olsa gerek. Neden - niçin gibi sorular ve sonuç ilişkisi kurmakta zorlanırız. Fazla da düşünmeyiz, çıkamayız hülasa işin içinden…
Taksim Gezi Parkı eylemlerini ilk başlatan yaşları 18 ila 25 olan gençlerin talebi, çevrenin yanı sıra küçük bireysel taleplerden oluşan taleplerdi. Polisin akıldışı bir biçimde ve şiddetle eylemcileri vazgeçirmek yerine, Hükümetin bunlara kulak vermesi ve projeyi tanıtıp, karşı çıkanlar kadar bunu destekleyenlerin de olduğunu zira, seçim programında yer aldığını, direkt o gençleri muhatap alarak anlatabilmiş olsaydı, iş yine bu noktalara gelir miydi; evet gelirdi. Çünkü, bu kez bir B planları da şüphesiz vardı…
Gelirdi; ama en azından, hükümetin başta doğru davrandığını kayıt altına alır, bazı çevrelerin bu şiddeti bahane ederek, eylemin amacının dışında başka mecralarca sapmış olmasını belki de daha kolay anlatabilirdik…
Genç çocuklara gelince, TV de dinlerken onları ve taleplerini, ergenlik döneminde anneye babaya isyan ettiğimiz günlerdeki benzer talepler geldi aklıma… “Karışmayın bana, kendi tercihlerimi kendim yaparım, özgür bırakın beni, saygı duyun bana vb gibi…”
Bu taleplerin şimdi, kuruluşundan beri otoriter olan devlet babaya karşı yapılmasının iyi bir tarafı var. Bu durum, bir çok konuda ilerlemiş bir demokrasimiz olduğunu gösteriyor. Çünkü; despot ve diktatörlükle idare edilen bir yönetimde, asıl talep edileceklerin yanında bu taleplerin son derece minik ve keyfi talepler olduğunu darbeci ve baskıcı rejimleri yaşayan bizim kuşak çok iyi biliyor. Bu açıdan “Yeni Türkiye” kavramını kullanabiliriz.
Ancak aynı gençlere bir gazetecinin sorduğu, “ayladır tek bir şehit cenazesi ve ölüm yok; siz bu süreç hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıt: “Detayları bilmiyoruz, o yüzden cevap veremeyiz” olması da ilginç değil mi!
Yine TV de Yeni Anasaya için ne düşünürsünüz sorusuna ise verilen cevap, AKP yapmasın oluyor da kim yapmalı sorusunu, sunucu sormayı akıl edemiyor!
Oysa, darbe Anayasasının değişmesi için muhalefeti ikna etmekle uğraşan ve 30 yıllık bir sorunu çözmeye çalışan bir partiden bahsettiklerinin fakında bile değiller.
Gelelim romantik 68 kuşağının, kendi hülyalarını, gerçekten çok sevimli, iyi niyetli ve benim çocuklarımın da yaşıtı olan bu gençlere yüklemelerini, yine her zamanki gibi slogan solculuklarının dışına çıkamadıklarını, oradaki festival havasından etkilenerek bu eyleme “devrim” anlamı yüklemelerini şaşırarak izliyorum…
Kendinizi kandırmayın bu sadece, bizden çok farklı, baskı görmemiş ve özellikle orta-üst sınıfa ait olan gençlerin gittikçe bireyselleşen toplumumuzda haklı olan bireysel taleplerden öte bir şey değil. Haklıdırlar, çünkü, Erdoğan’ın evinin salonunda konuşur gibi her konuda şahsi fikrini söyleyip ve yaşam biçimlerini eleştirip, tanzim eder biçimde konuşmasından hoşlanmıyorlar.
Muhafazakar bir partinin mensupları için, bu düşünceler normal olmakla beraber, başka insanların benimsemeyeceğini algılaması çok önemli bir gerekliliktir ve artık bunu görmeliler..
İlk günlerdeki polis şiddetinin yansıması olarak, gençleri anlayıp onlara destek olanları ve diyalog ve sağduyu çağrılarını önemserken, işin içine karışan ve yine TV de gençlerin de söylediği “gri halka” diye tanımladıkları, karanlık emelleri olan ve bulundukları yerden şiddeti teşvik eden, yöneten, yönlendirenleri tasvip etmezken, farkına varmazlar ki, bu karanlık güçler, direkt kendilerini paravan olarak kullanarak, bir kitle psikoloji yaratıp, şiddet ve kargaşayı arttırarak, defalarca oynanmış bir oyunu tezgaha koyma çabasındalar.
O halde onlara düşen, bu haklı eylemi, tekrar yapma hakkını saklı tutarak sonlandırmak olmalıydı.
Ne var ki, oradaki eğlenceli komin hayatı; danslar, şarkılar, yogolar, bedava karşılanan her türlü ihtiyaçları, iyi eğitim almış bıcır bıcır çocukların, masum eylemlerinin arka planının ne derece karanlık olabileceğini anlamalarına engel oluyor… Zira; herkesin kendi hayallerini giydirdiği bu genç çocuklar, Türkiye’nin “derin” gerçeklerini anlamanın çok ötesinde bir hayatın içindeler.
Aksini iddia ediyorlarsa, “Taksim Platformu” denilen çoğu meslek örgütü olan ve ne hikmetse, bu çocuklardan bir tekinin bile Arınç ile görüşmede yer almadığı bu platformun ne zaman nerde durduklarını ve hangi ideolojiyle beslendiklerini bir araştırsınlar…
Bu arada; “Türk tarihinin en gerçek, en unutulmaz, en etkileyici halk direnişi yaşanıyor bugün bu ülkede.”Diyen Ahmet Altan’a da bir hatırlatma yapmadan geçemeyeceğim. Sanırım geçici bir bellek kaybı yaşıyorsunuz, bu ülkede en etkili halk hareketi, Kürt Hareketinin yanı sıra, statükoyla mücadele eden dindar kesimin hareketidir. Size benzemedikleri için bu hareketleri küçümseyebilirsiniz ama bir yazar, romantik duygularına yenilip, hayatı romandan ibaret sanma gafletine düşmemeli…
Şimdi efendim bir direniş de benden olsun…
Düzene karşı bir direniş. Benim de taleplerim var Hükümetten ve desteklemeniz için gaz yemem gerekmez umarım. Belki, Gezi’nin talepleri daha cafcaflı, cicili bicili ama bir şans da ben istesem…
1-Darbe Anayasasının bir an önce değiştirilip sivil ve demokratik bir Anayasa yapılması
2-Barış sürecinin başarıyla sonuçlanması ve Anadilde eğitim hakkının tanınması
3-Anayasada kapsayıcı bir vatandaşlık tanımının yapılması
4-Yerel yönetimlerde adem-i merkeziyetçilik ilkesinin benimsenmesi
5- Kişi hak ve özgürlüklerinin yasal güvence altına alınması
6- AB hedefi için daha çok çalışılması, siyasi kriterlerin yerine getirilmesi.
7- Tekke ve zaviyelerin açılıp, cemevlerinde ibadathane konusunun Alevilerin tercihine bırakılması, din derslerinin zorunlu olmaması.
8- Başlattığınız azınlıklarla ilgili vakıf mallarının iadesi yanı sıra Taksim’de Gezi Park’ın işgal ettiği Ermeni Mezarlığı’nı temsilen oraya bir anıt yapılması
9- AKM nin yıkılıp, yerine şehre yakışan yeni bir kültür merkezi yapılması. Şehirlerle ilgili büyük projelerde referandumla (seçim dönemleri dışında) halkın onayının alınması
10- Bütün bu maddelerin Taksim eylemcilerine sunulup, kesinlikle (!) onaylayıp hatta değerli katkıları olacağının unutulmaması…
Naçizane benim talep listem de bu…Yok! Bize uymaz bu maddeler diyorsanız Sayın Hükümet, ben de bu yazıyı Altan gibi bitiririm…
Hiç olmazsa böyle taleplerle daha orantılı durur!
“….
1939 İspanya'sında değil 2013 Türkiye'sindeyiz, bu tarihte bu ülke, kendi “Bastil zindanlarını” esprilerle yıkıyor, zekâları ve cesaretleri karşısında kazanmayı umduğunuz zafer sadece bu ülkeyi yakmak olur.
Bunu size yaptırmazlar.
Sadece Türkiye değil, bütün dünyanın demokratları bir arada bağırıyor çünkü.
“No pasaran.”
Geçiş yok.
Geçemeyeceksiniz.” (A.A.)
Aşk olsun bana aşkolsun!
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.06.2018
3.02.2018
27.05.2018
21.05.2018
14.05.2018
29.04.2018
23.04.2018
15.04.2018
9.02.2018
2.02.2018