Mümtazer TÜRKÖNE
“Tarihe not düşmek”, irade ve güç eksikliğine işaret ediyor. Niye not düşüyorsun? Ya çarklara çomak sokar zamanı durdurursun veya elindeki manivelayı takar dünyayı yerinden oynatırsın. Not düşmek, elinde kaleminden başka bir şeyi olmayan benim gibi adamların işi. İktidar sahibi tarihe not düşmez, müdahale eder ve tarihin akış istikametini değiştirir.
Bu yüzden Erdoğan’ın tam dokuz gün bekledikten sonra Bahçeli için söylediği “Devlet Bey feraset ve tecrübesiyle, cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle tarihe not düşen, istikamet çizen bir liderdir” sözünün yarısı yanlış. Bahçeli tarihin akışına çomak soktuğu konuşmasıyla not düşmüş olmadı, istikamet çizdi. Muhtemelen Erdoğan, bu çizilen istikamete rotasını çevirdi.
İç ve dış şartları, bilhassa bölgede yüzümüzü yalayan alevleri dikkate alınca, devletin varlık sebebine uygun olarak güvenlik endişelerine (beka sorununa) karşılık gelecek hamle için iki farklı istikamet var. Kürt siyaseti ile uzlaşarak emperyal tezgâhta kotarılan Kürt kartını geçersiz hale getirmek. Karşınızdaki poker oyucusu olduğuna göre, bu hamleniz masaya royal flush açmak demek. İkincisi, aynı şekilde karşınızdakinin elindeki kartı geçersiz kılmak için kartı da o kartı tutan eli de kırmak. Maliyetli ve zor bir yol. Şiddet yüküyle kulağa hoş gelse de bu istikamette başınıza neler gelebileceğini öngörmek çok zor.
Bahçeli’nin birincisine, Erdoğan’ın da ikinci istikamete girdiğine dair bir tereddüt hali oluştu. Erdoğan dokuz gün gecikerek bu endişeyi besledi, ancak sonunda rotayı kırarak Bahçeli’nin çizdiği istikamete teslim oldu.
Ortaya çıkan tablo böyle; ancak bu yorum ne ölçüde doğru?
Doğruyu bulmak için müracaat edebileceğimiz zengin bir tecrübe birikimi var.
KULLANIŞLI BİR SORUN
2013-2015 arasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bütün kurumlarını harekete geçirerek terör örgütü ile “Çözüm Süreci” adıyla müzakereler yürüttü. PKK’yı muhatap aldı, terörist dediğimiz adamlar ellerinde silahlarla güvenlik güçlerinin karşısında adeta geçit resmi yaptı. Devlet kendi devletliğinden fedakârlık etti. Nihayetinde on maddelik “Dolmabahçe Mutabakatı” adıyla bir uzlaşma metni yayımlandı. Sonrasında, Kürt siyaseti “seni başkan yaptırmayacağız” çıkışı ile masayı devirdi. Demek ki, başka bir masada, sivil planda parti rekabetine ve seçime yönelik bir uzlaşma yer alıyordu.
Kürt sorunu ve onun yakıcı tezahürlerinden olan terör sorunu, devlet gücü kullananlar açısından sadece bir güvenlik sorunu değil; aynı zamanda siyaseti tanzim etmek, iktidar denklemi oluşturmak için de çok kullanışlı. 2015’te yapılan iki seçim arasındaki oy farkı, doğrudan kurulan bu denklemin eseri oldu.
Demek ki devletin beka sorunu ile iktidarların beka sorunu, yani oy hesabı Kürt sorununda oldukça geniş bir kesişme alanına sahip. Eğer böyleyse, Bahçeli’nin istikameti ile Erdoğan’ın tereddütleri arasında iktidar bilmecesine getirilen çözüm açısından esaslı bir fark mevcut. Hiç olmazsa, Kürt sorununun yeni anayasa gemisine, rüzgârı bol bir yelken direği olarak dikilmesi bile tek başına dengeleri değiştirecek bir durum olmalı.
BAHÇELİ’NİN ÇİZDİĞİ İSTİKAMET ‘YUMUŞAMAYI’, ERDOĞAN’INKİ SERTLEŞMEYİ ESAS ALIYORDU
Kısaca Bahçeli’nin çizdiği istikamet her hal ve şartta çözülmese bile Kürt sorununun yumuşatılmasını, Erdoğan’ınki ise örtük de olsa sertleşmeyi esas alıyordu. PKK hedeflerine yönelik operasyonların artmasının, Esenyurt Belediye başkanının tam da bu ara gözaltına alınmasının arkasında, Erdoğan’ın elindeki araçlara uyan böyle bir dinamik olmalı.
Erdoğan’ın Bahçeli’nin çizdiği istikamete teslim olması, diğer istikametin bütünüyle gözden çıkarıldığı anlamına gelmiyor. Çözüme yönelik yumuşama adımları atılırken, Kürt siyasetine ve silah bırakması istenen PKK’ya yönelik sert hamleler gelebilir.
CHP’nin iktidarla olağanüstü uyumunda da, bu çerçevede bir farklılık var. Özgür Özel Bahçeli ile değil Erdoğan cephesi ile uyumlu mesajlar veriyor. Bahçeli bütün tarafların hesabını ve hazırlıklarını yerle bir ederken, CHP henüz bu konuda yığınağı henüz tamamlamamış, stratejisini olgunlaştırmamıştı. Savrulmaların, tutarsızlıkların ve Bahçeli’nin gerisinde kalmasının sebebi bu hazırlanma eksikliği.
Gündelik siyasî hesaplar, bilhassa oy hesapları ile beka sorununa devlet aklıyla getirilen çözümler kafa kafaya çarpışacak. Gelişmeleri kişilere ve partilere indirgenen entrikaların üzerinde düşünmeye ve anlamaya çalışmamız lâzım.
İki istikametten biri daha önce yaşandığı üzere Türkiye’yi daha ağır bedeller ödemeye, hatta felakete sürükleyebilir.
Çözümü bu aşamada boş verin, istikameti izleyin.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları







































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
21.12.2025
16.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
7.12.2025