Murat BELGE
MHP’nin HDP söylemini epey akıldışı buluyorum; dün de bu konuda birkaç şey yazdım. Burada tam ne olduğunu anlamadığım –ama “bir şeyler” olduğunu sezdiğim– kaymalar, politika değişiklikleri olduğunu sanıyorum.
Türkiye gibi bir toplumda, MHP gibi bir parti, Kürt sorunu gibi bir sorun karşısında çok büyük gaileler başlatabilirdi. Ama böyle davranmadı; bazı kritik konjonktürlerde tabanını şiddet eylemlerinden uzak durmaya çağırdı vb. Çoğumuz yazılarımızda buna değindik.
Ama şimdi HDP’ye karşı “akıldışı” dediğim bir düşmanlık politikası başlatmış durumda. Neden? Nereye varmak istiyor, nereye varacağını hesaplıyor?
Adı değişen, sonunda “Çözüm Süreci” olan gidişata MHP başından beri eleştireldi –“eleştirel”den öte, sert bir muhalif tutum almıştı. Ama bu sertlik gün geçtikçe arttı.
Başlangıçta bunun HDP’den çok AKP’ye karşı alınmış bir tavır olduğunu söylemek yanlış olur mu? Sanmıyorum. MHP, hükümete ateş püskürüyordu. Kürt sorunu, “barışçı çözüm” vb. hükümeti köşeye sıkıştırmak için bulunmuş saldırı kanallarından biriydi.
Belki MHP o zaman da Tayyip Erdoğan’lı AKP’nin bu alanda gerçekten “barışçıl çözüm” üretemeyeceğinin bilincindeydi. Üretemeyince ne olacak? PKK yeniden silâhlı ataklar başlatacak; belki, sık sık söylendiği gibi, Türkiye’nin batısında eylemlere girişecek. O zaman MHP hükümete dönüp, “İşte! Sizin politikanızın sonu! Bunları yapan adamlarla ‘müzakere masası’na oturma fikri, sizin fikriniz! Şimdi gördünüz mü? Beceremiyorsunuz!” diyecekti.
İki üç yıl önce böyle düşmek, bana göre doğru değildi, ama gerçeklikten büsbütün kopuk da değildi. Nitekim, böyle bir tasarım var idiyse, bunun AKP tarafı doğru çıktı. Tayyip Erdoğan, zihninde gerçek bir “çözüm” olmadığını gösterdi. Onun “çözüm”den anladığı “Hepimiz Müslüman’ız! Oturun oturduğunuz yerde!”
Ama denklemin öbür ucunun HDP hanesinde önemli bir değişim oldu. Bu değişim de son bir iki yılda belirmiş bir şey değil; önceden de vardı ama sesini yükseltemiyordu, oldukça cılızdı. “Türkiye Partisi olmak” klişesi altında, hepimizin bildiği şeylerden söz ediyorum. Bu eğilim vardı, ama bu eğilim son seçimde ciddi bir geçerlilik kazandı. HDP’nin yüzde 10 barajını geçmesinde, “AKP bedava oy kazanmasındiye HDP’ye oy verelim” diyenlerin bir payı var herhalde. HDP’liler de hemen onların varlığını kabul edip medeni sözler söylediler. Ama partiyi barajın beri tarafına bu oyların taşıdığı kanısında değilim. Bu, daha çok, Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir “çözüm” istediğini daha net gören Kürtler’in oylarıyla oldu.
Ama sonuçta oldu. Bu “olan”, Kürtler’in demokrasi mücadelesini silâhın egemen olduğu kanaldan siyasetin egemen olduğu kanala taşımak isteyenlerin göz dolduran kazanımıdır. Dolayısıyla, bu harekete, bu mücadeleye hiç sempati duymayanların da kutlaması gereken bir olaydır.
Ama tam bunlar olurken, MHP’nin hükümete etkili bir muhalefet için “çözüm süreci”ne karşı çıkma politikası, doğrudan doğruya “HDP’ye düşmanlık” politikasına dönüştü. “HDP’linin tarlasından geçmiş ineğin sütünü içmem” tarzında bir absürditeye varırken, AKP’ye muhalefet politikasında da yelkenler iniverdi.
Bu HDP’yi “görmeme” politikasıyla ne istemiş oluyor MHP? Kürtler’e ne istediklerini sormadan gerçekleşecek bir “çözüm” mü? Yani biz Türkler “otur” diyeceğiz, Kürtler oturacak; “kalk” diyeceğiz, Kürtler kalkacak. Bu mu çözüm? Diyelim ki öyle, çözüm bu; bunca yıldır niçin çözülemedi? Denenmedi mi? Denendiği için buraya gelinmedi mi?
Gerçekten, bu işin içinden çıkmak zor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025