Ahmet TAŞGETİREN
Vikipedi’de “Mentor” şöyle tarif ediliyor: Daha az deneyimli veya gelişmiş bir kişi için danışman veya koç olarak hareket eden, daha deneyimli bir bakış açısıyla uzmanlık ve profesyonel bilgi sağlayan kişi.
Mentör, işe yeni başlayanlara ya da yeni bir sorumluluk üstlenenlere tavsiyeler verir ve kendi bilgi, birikimlerini aktarır. Aynı zamanda kişinin karşılaşması muhtemel durumlarda kriz yönetimini nasıl yapacağı konusunda da deneyimlerini aktarabilir. Mentörlük yapılan kişiye de “Menti” deniyor.
….
Türkiye’nin şu anda Suriye’deki görüntüsü “Mentörlük” olarak tanımlanabilir ya da dışardan bakınca öyle göründüğü söylenebilir.
Şu andaki Suriye gerçeğine bakıldığında, Rusya ve İran’ın böylesine kolay diskalifiye olması çok ilginç. Bunca yıl bu iki ülkenin Suriye’deki etkinliklerinin sürmüş olması da ilginç.
HTŞ’nin “Hadi yürüyelim, Esed’in düşme vakti geldi” diyerek karar anına gelmesi de ilginç olmalı. Bu kararların da Dünyanın, özellikle Türkiye’nin bilgisi dışında olması söz konusu olmamalı.
Her durumda, yaşanan Suriye olayında Türkiye’nin belirleyici rol oynadığı açık.
Türkiye ne kadar zamandır HTŞ liderliği ile sıkı temasta bu bilinmese de son operasyondaki birlikteliğin çok yeni olmadığını tahmin etmek zor değil.
Mentörlükte Türkiye’nin ana çıkış noktasının “Suriye’nin toprak bütünlüğü” tezi olması oldukça stratejik bir basamak. Bu, kimse tarafından kolay karşı çıkılamayacak tutarlı bir tez.
Suriye için hayati, Türkiye için hayati.
Bu arada, Türkiye’nin mentörlükte, HTŞ’nin alana hakim olması ve bunda Türkiye’nin rolünün farkında olması gibi hususları da dikkate alacağı tahmin edilebilir. Çünkü her durumda Türkiye’nin süreçte belirleyici rol oynadığı açık.
Türkiye’nin Suriye önceliklerinden birisinin “PKK’dan gelecek güvenlik tehdidi”ni bertaraf etmek olduğu açık. Dışişleri Bakanı Fidan bütün açıklamalarında bunun altını çiziyor.
Suriye’nin toprak bütünlüğü ayrıca, en uzun sınırların bulunduğu bir ülkenin “istikrarı” için elzem. Çünkü o istikrar, Türkiye’nin komşusundan emin olması imkanını da sağlamış olacak.
Türkiye’nin mentörlüğü, “mezhep, etnik aidiyet vs. her bakımdan çok renkli” bir komşunun bu renkleri ahenkli bir harmoni haline getirme becerisi olarak ete-kemiğe bürünecek.
Şu ana kadar gerek HTŞ lideri Golani’nin, gerek Türkmen asıllı Suriye Geçici Hükümet Başkanı Abdurrahman Mustafa’nın açıklamaları, bu çok renkliliğe saygı boyutunu korur nitelikte.
Tabii, Suriye deyince Türkiye kamuoyunun “PKK - PYD – YPG” hassasiyeti ekseninde bir “terör gündemi”ne sahip olduğu açık. Belli ki Suriye’de her şey normalleşse de “PKK – YPG -PYD” varlığına dokunulmasa, “Türkiye’nin Suriye sancısı” bitmiş olmaz.
Onun için Türkiye, Dışişleri Bakanı Fidan’ın açıklamaları ile dosta – düşmana bu tavrı ilan ediyor.
Belli ki Türkiye’nin bu işi halledeceği masa, Türkiye ile Amerika arasında kurulacak. Şu anda Rusya’nın ve İran’ın göreceli olarak devre dışı kaldığı Suriye’de, Amerika hâlâ etkili. Trump gelince ne olur, o kısım flû olsa da, bölgede bir Amenikan nüfuzu en azından “İsrail’in güvenliği” ayağıyla devam edecek. Belki “Kürt kartı” da onun bir boyutu olarak sürecek.
Ama şimdiki halde PYD-YPG, ABD’nin “IŞİD ile mücadele” gerekçesiyle meşrulaştırmaya çalıştığı bir olgu.
Türkiye bugüne kadar bu konudaki hassasiyetini ABD’nin önüne koydu, ama ABD tarafı Nuh ile Peygamber arasında bir türlü irtibat kuramadı.
Şimdi… Bugün… Şayet Türkiye’nin Suriye’deki etkinliği Washington tarafından da görülüyorsa, ki öyle olmalı, PYD-YPG olayı bir hale yola koyulacak. En son Hakan Fidan, NTV’deki açıklamalarında PYD-YPG’ile ilgili “Terörden arındırma formatı”nı dünyaya ilan etti.
Masaya oturulacak. Ankara’dan bakıldığında Amerika’nın iki alanda etkin olmak istemesi ihtimal dahilinde görünebilir:
1.-Yeni Suriye yönetiminin İsrail’e tehdit barındırmaması
2.YPG – PYD’nin statüsü.
İlk maddenin öncelikli ikincinin opsiyonel olması mümkün.
Türkiye Gazze ve Lübnan’dan sonra Suriye’de de devam eden İsrail saldırganlığı konusunda ABD’ye ne der, “Türkiye’ye yönelik İsrail tehdidi”ni gündeme getirir mi, bu alanda esnemeler olur mu, muhtemel.
YPG – PYD konusunda ise Türkiye’nin kararlılığı ABD’yi geriletebilir. Fiili durumda Türkiye daha belirleyici konumdadır. Tabii Suriye zemini istikrar arayışında daha epey mesafe alma ihtiyacındadır. Karıştırmak isteyen karıştırır. Uygun aktör bulur. Zemin kaygandır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “2 bin yıllık devlet aklı ile hareket ettiklerini” açıkladı. 2 bin yıllıksa o bir yerlerde yazılı duruyordur, onu günün gerçeğine taşımak yine de güncel aklı gerektirir. Geçtiğimiz yıllarda o “Akıl” her zaman arşivlerden çıkarılıp alana yansıtılabildi mi, sorusunun cevabı çok tatmin edici değil. Gene de şu an olumlu gelişmeler var.
Böyle dönemlerin en büyük riski, erken zafer gösterileri ve iç politikada hasılat elde etme hesaplarıdır. Bunun da işaretleri görülmüyor değil. Bakılırsa “2 bin yıllık devlet aklı” içinde onun da uyarılarına rastlanacaktır.
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025