Amberin ZAMAN
Portre: Neçirvan Barzani
1996 yılından beri aralıklarla Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) başbakanlık görevini sürdürenNeçirvan Barzani pragmatik zekâsı ve şakacı mizacıyla tanınıyor. 1966 doğumlu Neçirvan IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin merhum abisi İdris’in oğlu. Mesut Bey’in de kızıyla evli. Annesi Süleymaniye’nin en seçkin ailelerinden Rahman Ağa’larından gelin gelmiş. Dolaysıyla Neçirvan Barzanilerle her daim rekabet eden Süleymaniye elitleriyle de köprü görevi görebiliyor. Basın dünyasına da el atan Neçirvan’ın Kürtçe, Türkçe ve İngilizce yayın yapan Rudaw adlı tv kanalı ve internet sitesi var. IŞİD’in köle aldığı yüzlerce Yezidi kızın özgürlüğünü kendi cebinden ödeyerek satın aldığı halk arasında konuşuluyor.
***
Erbil’e son geldiğimde IŞİD şehrin 23 kilometre yakınına kadar dayanmıştı. Eylül ayıydı. IŞİD canavarları ABD’nin müdahalesiyle geri püskürtülmüştü. Şengal, Kerkük, Mahmur’da Peşmergeler PKK ve Suriye kolu YPG güçleriyle birlikte IŞİD’e karşı savaşıyordu. IŞİD Peşmerge güçlerini ilk etapta gafil avlamıştı. Peşmergeler Şengal’den geri çekilmişti. Irak Kürdistan’ında derin bir travma yaşanıyordu. Daha düne kadar protokolde ABD’yi dahi sollayan “büyük müttefik” Türkiye ise ortalıktan kaybolmuştu. Hayal kırıklığını hatta öfkesini gizlemeyen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim (IKBY) Başkanı Mesut BarzaniTürkiye’yi sert bir dille eleştirirken Kürtlerin imdadına yetişen İran’a teşekkür ediyordu. Türkiye ile ilişkiler büyük darbe almıştı. En azından dışardan bakınca öyle görünüyordu.
Ama olayın perde arkası tam da öyle değildi. Konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kurduğu sıcak ilişkilerle tanınan IKBY’nin 49 yaşındaki güçlü ve pragmatik başbakanı Neçirvan Barzani’yle görüştük. Iran nüfusunun Irak’ta gitgide daha da yoğunlaştığı bugünlerde Türkiye’nin daha etkin bir rol almasını isteyen Barzani ile özel sarayında gerçekleşen bir buçuk saatlik röportajımızdan bazı satırbaşları şöyle:
***
Son geldiğimizde Türkiye’ye karşı büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordunuz. Türkiye ile ilişkileriniz ne durumda?
Belli bir hayal kırıklığı yaşandığı doğru. Ancak ağustosta olaylar patlak verdiğinde Türkiye’de son derece kritik başkanlık seçimleri vardı. AK Parti yeni bir genel başkan seçiyordu. O geçişin sancısız yaşanması gerekiyordu. Ve tabii aynı zamanda IŞİD Türkiye’nin Musul Başkonsolosluk görevlilerini rehin tutuyordu. Ama yine de Türkiye’den yüksek beklentilerimiz vardı.
Tam olarak neydi?
Hemen, anında havadan IŞİD mevzilerini bombalasın istiyorduk. Zaten Irak Kürdistan sınırları [sınırın hemen ötesinde Barmarne bölgesini kastediyor –AZ] dâhilinde Türkiye’nin askerî güçleri, tankları var. Bunların anında müdahil olabileceklerine inanıyorduk.
Böyle bir talebiniz var mıydı?
Olmaz olur mu? İlk telefonu ben açtım. Hem Sayın Cumhurbaşkanı [o zamanki Başbakan] Erdoğan’la hem de Başbakan [o zamanki Dışişleri Bakanı] Davutoğlu’yla görüştüm. Davutoğlu’yla görüşmelerimiz sabahın 3’üne kadar sürdü.
Peki, Türkler neden bir şey yapmadılar?
Hiçbir şey yapmadıkları doğru değil. Türkiye ilk günlerde bizlere kamyon dolusu mermi, havan topu yolladı. Kara yoluyla gönderdiler. Ardından da askerî giysiler, botlar vesaire. Tabii zaman aldı gelmeleri. Ve Türklerin kendileri de yeterince hızlı davranmadıklarını itiraf ettiler sonradan ama daha önce sıraladığım engelleyici faktörler vardı. Şu anda bildiğiniz gibi Türkiye mülteciler konusunda bizlere büyük destek veriyor. [AFAD’ın Dohuk’ta yönettiği] kamplar var. Türkiye IKBY’ye nakdî yardımda bulundu. Geçtiğimiz yıl yarım milyar dolar verdi. Bir yarım milyar dolar daha yolda. Yakında elimize geçer. Ve tabii petrolümüzü Türkiye üzerinden ihraç ediyoruz. Bu çok ama çok önemli. Ancak son zamanların en kapsamlı ve görünür jesti Kobane’de gerçekleşti. Peşmergelerimiz Türkiye üzerinden Kobane’ye geçti.
Ama bizim aldığımız duyumlara göre özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan bu talebinize direndi. Eğer ABD bastırmasaydı olmayacaktı.
Elbette Sayın Erdoğan’ı ikna etmemiz gerekti. Telefonda epey konuştuk. Ama siz neticeye bakınız. Önemli olan netice. Düşünsenize peşmergelerimiz askerî üniformalarıyla, Kürdistan bayraklarıyla ta Zaho’dan Kobane’ye kadar Türkiye toprakları üzerinden geçiş yaptılar. Bu siyasi açıdan son derece hassas bir olaydı. Bunun ehemmiyeti gözardı edemeyiz. Eğer Kobane kurtulduysa bunda Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve Sayın Başbakan’ın da mutlak payları var. Amerika’nın da ve tabii ki kahramanca direnen Kürtlerin de.
Peşmergeler Urfa da bazı sıkıntılar yaşamış. Türk askerleri fazla misafirperver davranmamışlar.
Doğru, bazı sıkıntılar yaşandı. Başımız ağrıdı. Peşmergelerin rotasyonunda da bazı pürüzler yaşandı ama bunlar geçelim. Neticeye bakalım.
Musul’daki rehineler özgür, Süleyman Şah Türbesi tahliye edildi. Türkiye’nin IŞİD’e karşı mücadelede elini bağlayan bir şey kalmadı. Sizce yeterince aktif bir rol alıyor mu bu mücadelede?
Bildiğiniz gibi bizim peşmergelere Türk askerleri silah değil ama eğitim veriyorlar. Soran bölgesinde, Diyanah’da, Süleymaniye’de Kalaçolan yakınlarında. Bu yöndeki ek taleplerimize olumlu bakacaklarını bildirdiler.
Önümüzdeki sınav Musul. Şii milisler ve İran’ın artan gücü karşısında Türkiye’den beklentiniz nedir?
Türkiye Musul operasyonuna mutlaka dâhil olmalıdır.
Muharip güçlerle mi?
Şart değil. Ancak böyle bir ihtiyaç doğarsa Irak hükümetiyle koordineli olarak Türkiye muharip kara güçleriyle Musul’u özgürleştirme operasyonunda tereddüt etmeden yer almalıdır.
Alacak mı?
Bilmiyorum ama bence yer almalıdır. Başbakanınıza spesifik olarak kara gücü yollaması gerektiğini söylemedim ama Türkiye’nin bu operasyonda yer alması gerektiğini söyledim. Musul, Sünni güçler ve Irak ordusunun birlikte yer aldığı bir operasyonla özgürleştirilmelidir. Bizler tek başımıza girsek Kürt- Arap savaşına döner. Şii milisler girerlerse Sünni- Şii çatışmasına döner. Durum çok hassas.
Geçen günlerde KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık’la görüştüğümde PKK güçlerinin Musul operasyonda yer alabileceğini söylemişti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Komik buluyorum. Çok komik. Bu kadar.
Ama PKK ile son dönemde önemli işbirliğiniz oldu.
Bizim YPG [PKK’nın Suriye kolu] ile çok yakın işbirliğimiz olduğu doğru. IŞİD’e karşı mücadelede çok değerli katkıları oldu. Gerçekten. Ve kendilerine son derece minnettarız. Şengal’de, Mahmur’da, Rabiya’da, Kobane’de birbirimize yardım ettik. Dayanıştık. Ve bu işbirliğimiz halen sürmekte.
Peki, ya PKK? Sanırım aranızda bazı gerginlikler yaşındı. Örneğin Cemil Bayık IKYB Başkanı Sayın Mesut Barzani’yle geçtiğimiz yılın sonunda Erbil’de biraraya gelmişti. Gelecekte işbirliği konusunda olumlu bir görüşme olduğundan bahsetti. Ancak hemen akabinde Şengal’deki Yezidiler kendi meclislerini kurduklarını ilan edince bu süreç durmuş. Sayın Barzani Bayık’ın diyalogu yeniden başlatma talebini içeren geçtiğimiz günlerde yolladığı bir mektuba cevaben Yezidiler meclislerini feshetmeden görüşmelerin yeniden başlayamayacağını bildirmiş.
Şengal Irak’ın bir parçası. Şengal’de [Rojava tarzı] kantonlar kurmaktan bahsederseniz bunun kimseye faydası olmaz. Şengallilerin Irak meclisinde kendi temsilcileri var. Kendi meselelerini kendiler çözerler. Irak içerisindeki geleceklerini kendileri tayin ederler. PKK’nın bizim topraklarımızda bizim işlerimize karışma hakkını kendilerinde görmeleri yanlış bir tutum.
Şöyle de bir gerçek var. IŞİD’e karşı savaşta ABD ile PKK ve PKK’ye yakın güçler fiili işbirliği içerisindeler.
Bizim buna itirazımız yok. Biz büyük tabloya bakıyoruz. Kürt halkının menfaatlerine bakıyoruz. Aksine Batı’yla, ABD’yle ilişkiler onları [PKK’yı kastediyor] daha pragmatik daha gerçekçi bir çizgiye çeker. Ama sonuçta PKK’nın faaliyet alanı Irak’ın içerisinde, değildir. Olmamalıdır. Suriye’de de gördük PKK’nın dayatmacı bir yanı, tek güç olma hırsı var, bunu doğru bulmuyoruz. Diğer Kürt gruplarıyla da diyalogu olmalıdır. Yine de hepsinin [YPG’yi de kastediyor] katkılarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Bakın sahiden çok büyük katkıları oldu. Bunu asla gözardı edemeyiz.
Sanırım MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da olumlu katkıları oldu bu süreçte.
Gerçekten de öyle. İtiraf etmeliyim; MİT müsteşarlığından ayrıldığından hayal kırıklığına uğradım. Hakan Fidan’ın MİT’e dönmesi bizleri çok sevindirdi. Bildiğiniz gibi [Abdullah Öcalan ve devlet arasındaki] barış sürecinde önemli katkıları var.
Sizin ve Mesut Bey’in de var. Erdoğan’ı Öcalan’la görüşülmesi gerektiği noktasında sizin de devreye girdiğinizi, kendisini ikna ettiğinizi biliyoruz.
Doğrudur. Mütevazı katkılarımız olmuştur. Bu yönde uzun zamandır telkinlerimiz vardı. Ve netice ortada. İki yıldır silahlar konuşmuyor artık. 10 maddelik bir barış müzakere taslağı var. Bunun üzerinden müzakere edilerek nihai ve kalıcı bir barışa doğru yol alınabilineceğine inanıyorum. Bu müzakerelerin farklı ayakları var. HDP, İmralı, Kandil. Ancak kanaatimce bu üçlüde son söz halen Öcalan da.
Cumhurbaşkanı’nın “Kürt sorunu yoktur “diye açıklamaları oldu. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın da Erdoğan ve AK Parti’ye yönelik gayet sert açıklamaları var.
Seçim atmosferinde bu gibi açıklamalar olabilir. Siz neticeye bakın.
Size “Bay Netice” diyebilir miyiz artık?
Evet diyebilirsiniz. [Gülüyor]
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018