Aydın Selcen
Idlip’te Morek’ten sonra Surman’daki TSK gözlem noktasının daha Rusya’dan (RF) hava destekli Suriye ordusunca çevrelenmek üzere olduğu anlaşılıyor. Maaret El Numan yerle bir, Carcanaz el değiştirdi. Suriye ordusunun bu ikinci Idlip harekâtı France24 gibi kimi uluslararası haber kanallarının bültenlerinde ilk sıradan giriliyor. Sayısı elli bine varan yeni bir Suriyeli göçmen dalgasının ülkemizin sınırına doğru yollara düştüğüne dair sahadan uzun araç konvoyları görüntüleri eşliğinde.
Değindiğim haberlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa Birliği’ne (AB) yönelik Yunanistan’ın da ilk aşamada etkileneceğine dair uyarıları da paylaşılarak, Ankara’nın Moskova nezdinde bir son dakika diplomasi girişiminde bulunduğuna da dikkat çekiliyor. Oysa, biliyoruz ki, sık sık yapılan yüz yüze görüşmelerden en yenisi, 2020’nin ilk haftalarında Ankara’ya gelecek olan RF Devlet Başkanı Putin’le kararlaştırılmıştı. Putin bu ikili zirveye “hazırlığı” sahada böyle tecelli etti tevekkeli.
Perşembenin gelişi, çarşambadan belli değil miydi? Idlip’i çarmıh şeklinde bölen M-4 ve M-5 yollarından vs kaç kere söz etmedik? O denli sık anlattık ki, okuru sıkmaktan korkar duruma geldik. Biz, derken kendimden kraliyet ailesi mensubu gibi çoğul söz etmiyorum: Fehim Taştekin başta, Musa Özuğurlu, Prof. Dr. İlhan Uzgel kaç kere yazdı. Saha ayrıntısını da, Türkiye-ABD ve Batı, Türkiye-RF-İran, Türkiye-Suriye ve Türkiye-Kürtler boyutlarını da.
Yetmedi üzerine Libya’ya çıkartma konuldu. Yetmedi arkasına Montrö’yü çöpe atmak eklendi. Yetmedi Doğu Akdeniz’e savaş ve sondaj gemileri gönderildi. Yetmedi S-400 alındı, ABD’nin yaptırımlarına meydan okundu. Suriye’ye iki askeri harekât yapmak ve Idlip’e anlaşmalı gözlem noktaları kurmak yetmedi, üçüncü de yapıldı. Yetmedi içeride “Kıran”, kayyımlar derken diğer komşu Irak’a “Pençe” 1-2-3-4 her neyse sürekli ve kalıcı harekât konumuna geçildi. Şam’la köprüleri atmak yetmedi, Kahire, Tel Aviv, Abu Dabi, Riyad, bölgemizde kim var, kim yok karşımıza alındı.
Şimdi paça tutuştu AB’ye yeniden meydan okunuyor: “Ya açarız kapıları, boğarız Yunanistan’ı; ya benim dediğime gelirsiniz, ‘YPG=PKK=terör’, öyleyse Fırat’ın Doğusu’na Türkiye’deki milyonlarca Suriyeli sığınmacıyı zorla yerleştiririz” diyoruz. Maliyeti AB tarafından karşılanmak üzere TOKİ uydukentler yapacak oraya, hem ziyaret hem ticaret hasıl olacak. “Biz tek, siz hepiniz”, yedi düvele kök söktürmeye, duman attırmaya devam ediyoruz. Eski edilgen, çekingen, sonuçsuz politikalar yok artık. Anlatı bu; dinleyen kaldıysa.
Kıbrıs, İsrail ve bizim dışımızda tüm dünyanın “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak tanıdığı AB üyesi GKRY, 2 Ocak’ta doğal gaz boru hattı anlaşması imzalayacaklarını duyurdular. İsrail gazını RF’ye alternatif yaratmak üzere Avrupa’ya taşıması tasarlanan hattın 2025’e dek tamamlanması öngörülüyor. İtalya, Kıbrıs açıklarında sondaj yapan gemisini korumak üzere savaş gemisi gönderdi. Yunanistan Libya büyükelçisini sınırdışı etti. ABD de, İHA’lardan ateşlediği, patlayıcısı çıkarılıp, çarpma anında açılan bıçaklarla donatılmış “Uçan Ginsu” takma adlı Hellfire R9X tanksavar füzeleriyle Suriye’de hedef gözeterek cihatçı avını sürdürüyor.
O arada, Ankara’nın desteğini alan Trablus’taki Başbakan Fayiz Sarraç’ın hükümetinin (GNA) ise Çeçenistan Başkanı Kadirov’a yakın olduğu öne sürülen RF’nin hasım General Hafter’in LNA’sıyla ilişkileri yürüten temsilcisi Leo Dengov’u devreye sokmaya çalıştığı öne sürüldü. Libya Uzmanı Jalel Harchaoui’ye göre Moskova, GNA ile (bizde de yakından tanınan) Savunma Bakanı Şoygu, LNA ile ise adıgeçen temsilci Dengov aracılığıyla çift hattan temasta ve bu iki hattan belirli bir vadede kesişmesi üzerine kurulu bir diplomasi yürütüyor.
Rusya’nın Libya’da ne yapmak istediğini ve satır arasında dolaylı olarak Ankara’nın orada yaptıklarına ne gözle baktıklarını Ankara Büyükelçisi Erkhov, Daily Sabah’a mektubunda çok veciz ve anlaşılır ifade etmiş. Hafter, Scud-B füzeleri edinirken, Izvestia gazetesi Rusya’nın aradığı cihatçıları Türkiye’de buluverdiği haberini veriyor.
Bizde böyle efemine, çıtkırıldım monşer incelikleri yok. Bodoslamadan dalıyoruz, yeri geldiğinde kesip atıyoruz. Balyoz-Ergenekon mağduru eski komutanların da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu dış politika yaklaşımına coşkuyla destek verdikleri görülüyor. Nasıl bir ortamda olduğumuzu bir önceki yazımda betimlemeye gayret etmiştim. Bu vahim halin teşhirinde Sayın CHP Genel Başkan Yardımcısı Büyükelçi Ünal Çeviköz, hem TBMM kürsüsünden, hem medyadan kişisel bir çaba içinde. Ancak anamuhalefete daha yoğun, daha devamlı, daha doğrudan biçimde kamuoyunu aydınlatma görevi düşüyor.
Aralık sonunda gündönümü fırtınası derken ocak ayı başında da malum her sene olduğu üzere zemheri soğukları geliyor. Bunlar hep takvime kayıtlı, bilinen, öngörülebilir, olması değil olmaması şaşırtıcı olacak gelişmeler. İşte 2020, dış politika da meteorolojiyle atbaşı gidiyor. Madem at dedik, büyük ulusal şairin aziz hatırasına hürmette kusur etmeden şöyle bağlayabilir miyiz sözümüzü bu durumda: Idlip’ten gelip, Mavi Vatan’a uzanan, bu perperişan Suriyeli göçmen dalgası bizim…
*Dileyen okurlara, Doç. Dr. Serhat Erkmen’in Idlip konusundaki ayrıntılı yazısını öneririm.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024