Ceren KENAR
Başka bir yazı için bilgisayar başındayken aldım haberini. Doğan Tarkan, Doğan Abimiz hayatını bir kalp krizi sonucunda kaybetmişti.
Zor günlerde tanıdım ben Doğan Abi'yi. 27 Nisan muhtırası günleri, Genç Sivillerin hızlı zamanlarıydı. Sokakta muhtıra girişimine direnen bir avuç insandık. Türkiye’nin seyrinin nereye gittiğinin bilinmediği bir dönemde, ufuk henüz flû, her an bir araba kazası tehlikesi vaki idi. Ama’lar, muğlak sözler, her dengeyi gözeten hassasiyetler sezonun modasıydı. Şu anda norm kabul edilenlerin, radikal ve marjinal göründüğü bir dönemde; net olmak, keskin duruş almak dürüst olmak gerekirse cesur ama izansız bir tavırdı.
Türkiye gibi hayali tehditler karşısında aslan kesilip, gerçek tehditler esnasında susanların mebzul miktarda olduğu bir ülkede, Doğan Abi bir azınlık üyesiydi.
DSIP Genel Başkanıydı. Hayalindeki sosyalist devrimdi. Cidden bir gün olacağına inanıyordu, bunun için yaşıyor, bunun için mücadele ediyordu.
Fakat başka ilkeleri ve değerleri de vardı hayatta. Ve bu ilkeler, bu değerler onun dünya vizyonunu paylaşmayan, onun istediği sosyalist devrim fikrinden hiç hoşlanmayan insanlar ve gruplar ile bir araya gelmesi önünde mani teşkil etmiyordu.
Darbelere, askerin siyasete müdahalesine, amasız, şartsız, şurtsuz karşıydı. Ayrımcılığın her türlüsüne karşıydı. Ne favori mağduru, ne favori darbesi, ne de favori diktatörü vardı. Türkiye’de sekülerlerin kanına işlemiş İslamofobi’den nasibini almamıştı. Başörtüsü yasağına karşı mücadelede de o vardı, Hrant Dink Kürtlere “devrimden sonra sizi de görürüz” diyen, Kürtlerin bir araç dışında başka bir anlam ifade etmediği, “Kürtlere rağmen, Kürtler için” diyen bir sol anlayışın anti tezi idi. Mısır’da darbe karşıtıydı. Suriye’de en başından beri Suriye halkının dostu, Esad’ın düşmanıydı.
Yetmez ama Evet kampanyasının liderlerindendi. Darbelere karşı 70 milyon koalisyonun öncülerindendi. Hayatı, tüm meşgalesi politik mücadele idi.
Darbeciliği, ırkçılığı, diktatör seviciliği kendine yakıştırabilen, ancak herhangi bir konuda AK Parti ile aynı noktada olmayı kendine yediremeyen Türk solunun hedefindeydi.
Ucuz saldırılar, yaftalar ile itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. İkbal peşinde koştuğu iddia edildi. Maddi menfaat dışında motivasyon bilmeyenlerin gözünde o olsa olsa bir “satılmıştı.”
Bir dikili ağacı olmadan gitti bu dünyadan.
Onun ne Türkiye’ye, ne de dünyaya borcu kaldı yaptıkları ile. Ancak Türkiye demokrasisinin ona çok borcu oldu.
Türkiye demokratikleşmesini, normalleşmesini böylesi mütevazı ancak büyük insanlara borçlu biraz da.
Toprağı bol olsun.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017