Elif ÇAKIR
Anayasamızda ülkemizin devlet özelliğini “hukuk devleti” olarak tanımlamış olması, ülkemizi hukuk devleti yapar mı?
Çok basit iki soru soralım:
l Hukuk devletinde mahkemeler “terörist”, “ajan” suçlamasıyla tutukladığı insanları, sonra siyasi gelişmelere göre serbest bırakılabilir mi?
l Peki, hukuk devleti ilkesinin geçerli olduğu bir ülkenin mahkemeleri dün “ağırlaştırılmış müebbetle” yargıladığı insanların bugün tahliyesine karar verebilir mi?
Hukuk devletinde bunlar yaşanmaz diyorsunuz değil mi?
Yaşanmaz. Çünkü, hukuk devletiyle yönetilen ülkelerin mahkemelerinde hakimler adalete, hukuka aykırı kararlar vermezler.
Peki, çok basit bir soru daha...
Ülkemiz gerçek anlamda bir hukuk devleti devleti olmuş olsaydı, Adnan Menderes idam edilir miydi?
Ülkemizde 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat darbeleri ile bir utanç tablosu oluşur muydu?
Devlet kurumları vesayet kurumlarına dönüşür, yargı güç odakları tarafından ele geçirilen bir yapıya dönüşür müydü?
Ülkemiz hukuk devleti olmuş olsaydı, bu ülkede “başörtüsü” “katsayı” sorunu yaşanır mıydı?
Gördünüz mü?
Adaletin tecelli etmesi için de, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması için de, bir ülkede demokrasinin var olabilmesi için de önce “hukuk” un var olması gerekiyor.
Hatırlayın, AB Bakanı Ömer Çelik, 16 Temmuz’un akabinde katıldığı bir televizyon programında, Kanada’da kendisine yöneltilen “Tercih etmek zorunda kalsaydınız öncelikli olarak tercihiniz ne olurdu, demokrasi mi, hukuk mu” sorusunu hiç düşünmeden “hukuk” diye yanıtladığını anlatmıştır. (Kasım 2016)
Çünkü, bir ülkenin gelişmişliğin, medeniliğinin ölçüsünü, yolları, köprüleri, sahip olduğu modern kurum binaları vermez, bir ülkenin gelişmişliğinin ve medeniliğinin ölçüsünü o ülkede hukuk devleti ilkesiyle yönetiliyor olması verir.
Peki, bir ülkede hukuk devletinin güvencesini kim sağlayacak?
Elbette Ali Fuat Başgil’in dediği gibi bir ülkede hukuk devletinin güvencesi ve denetleyici olan doğrudan doğruya hakimler ve savcılardır.
Demek ki, bugün yargıçların vermiş olduğu yanlış kararlar hem yargıya olan güveni azaltırken Türkiye’nin hukuk devleti tanımına da zarar veriyor. Çünkü, verdikleri yanlış kararlar aynı zamanda, mahkemelerin bağımsız olmadığı, dolayısıyla ülkemizde kuvvetler ayrılığı ilkesinin sadece sözde olduğu, dahası yargının siyasallaştığı görüşünü hakim kılıyor.
Ve Türkiye’nin hukuk devleti tanımına zarar veriyor.
Halkın yargıya olan güvenini zedelemesine, hukuk devletinde böyle şeyler yaşanmaz sorgulamasına ve adalet talebinin yükselmesine sebep olan bir dava örneği verelim...
Dün, İbrahim Okur’un yargıdaki bütün sorunların müsebbibi olduğunu söyleyen, dahası yargıya güven olmadığını, yargıçların hukuka göre karar vermediğinden şikayetlenen, bugün ise yargıda önemli yerlerde olan, hakim savcılara soralım...
Eski HSYK Başkanı İbrahim Okur’un gerçekte terörist olup olmadığını neden ortaya çıkartmıyorsunuz?
İbrahim Okur neden 22 aydır içeride tutuklu
Biliyorsunuz, eski HSYK Başkanı İbrahim Okur, FETÖ’nün kritik adamlarından olduğu gerekçesiyle 15 Temmuz darbesinden hemen sonra gözaltında alındı. Sonra tutukluğuna karar verildi.
Yargıda FETÖ yapılanmasını sağladığı iddiasıyla 22 aydır tutuklu bekletilen İbrahim Okur hakkında mahkemeler hiçbir işlem başlatmıyor...
Neden böyle diye bir yazı kaleme almıştım.
İbrahim Okur’dan bir mektup geldi...
İbrahim Okur diyor ki:
l Aleyhime tek delil olmadan tutuklandım, delillerim savcılıkta toplanmıyor. Tam bir kısır döngü içerisindeyiz. Hakim yeni delil yok diyor, kurumlar delilleri bana vermiyor, savcılık delillerimi toplamıyor. Sonraki ay yine aynı gerekçeyle, tahliye taleplerini inceleyen hakim, lehime yeni bir durum çıkmadığı gerekçesiyle tahliye talebimi reddediyor.
l Mahkeme delillerimi toplayın diyorum, toplamıyorlar. O zaman tutuklama bir tedbirdir bırakın tutuksuz devam etsin süreç diyorum, bırakmıyorlar.
l Tarafsız ve adil bir yargılama yapıldığında suçsuz olduğumun ortaya çıkacağına inanıyorum. Bu hain örgüte hiçbir şekilde üye olmadım. Emir alıp talimat vermedim. ByLock kullanmadım. Bank Asya’ya para yatırmadım. Hukuksuz uygulamalarına engel olmaya çalıştım. 2012’den itibaren bu yapıya karşı ciddi bir mücadele yürüttüm.
l 7 Şubat MİT Krizinde, dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin durumu bildirdiği andan itibaren bu krizin aşılması için çaba sarfettim. İstanbul ve Ankara başsavcı ve başsavcı vekilleri ile görüşüp, yasa değişikliği gerçekleşene kadar Müsteşara süre verilmesini sağladım.
l Ergenekon ve Balyoz davalarında, bu yapının yargıçları için soruşturma izni vermeyen HSKY 3. Dairenin soruşturma izni vermeyen kararlarının kaldırılması için oy verdim. Bu yapının savcı ve hakimlerine olan Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Cihan Kansız, Ömer Diken, Sedat Sami Haşıloğlu gibi pekçok isim için istikrarlı bir şekilde 2012, 2013, 2014 yıllarında soruşturma izni verilmesi için oy kullandım.
l Ahmet Şık ve Nedim Şener’in yargılandıkları dosyada tahliye sağlanabilmesi için örgütün önerdiği Mehmet Karababa’yı değil, geçmişte mahkeme başkanlığı ve CMK tecrübesi olan Mehmet Ekinci’yi mahkeme başkanlığına atayarak iki gazetecinin tahliyesine vesile oldum.
l 17 Aralık dosyasında Zekeriya Öz’ün hukuk dışı adımlar atmasını engellemek için Turan Çolakkadı’yı arayıp emniyete çift imzasız evraklara işlem yapmamaları talimatını verdirdim.
l 25 Aralık dosyasında başsavcıyı atlatıp hukuk dışı işlemler yapan Muammer Akkaş’ın bu dosyadan alınmasını sağladım. Muammer Akkaş’ın adliye önünde bildiri dağıttığını görünce Turan Çolakkadı’Yı arayıp basın açıklaması yapmasını ve olayın iç yüzünü kamuoyu ile paylaşmasını temin ettim.
l 7 Ocak’ta Zekeriya Öz ve 16 Ocak’ta Fikret Seçen ve örgütün diğer önemli isimlerini İstanbul dışına atanmalarını sağladım.
l Kamuoyunun iyi bildiği davalardan olan Kurtoğlu Davası, Fethullah Gülen’in kumpas kurdurduğu İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı Hüseyin Kurtoğlu’na verilen haksız ve hukuksuz cezanını kaldırılması için Yargıtay Başsavcısı ve 14. Ceza Dairesi başkanlarıyla görüşerek davanın bozulmasını sağladım.
Sadece bunlara bile bakıldığı zaman bugün de İbrahim Okur’a büyük bir haksızlık yapıldığını, Okur’un büyük bir hukuksuzlukla, adaletsizlikle karşı karşıya olduğu ortaya çıkıyor.
“Adil ve tarafsız” bir şekilde yargılandığım zaman suçsuz olduğum ortaya çıkacak diyor İbrahim Okur.
Yegana görevi, gerçeklerin ortaya çıkmasını ve adaletin tecelli etmesini sağlayacak olan hakimler neden Okur’un mahkeme karşısına çıkmasını sağlamıyor.
İbrahim Okur’la benzer durumda olanlar tutuksuz yargılanırken 22 aydır neden tutuklu olarak bekletiliyor?
Diyelim ki İbrahim Okur gerçekten suçsuz, masum olduğu ortaya çıktı, toplum Okur’u suçsuz bir şekilde 22 ay içeride bekleten mahkemelerin adaletle hükmettiğine inanır mı?
Hakim ve savcıların hukuka göre karar verdiğini düşünür mü?
Sabah akşam Adalet Bakanı çıksa bu ülkenin hukuk devleti olduğunu, yargının bağımsız olduğunu söylese, inandırıcı olur mu?
Yine söylüyorum, FETÖ davası bu ülkenin bekasını ilgilendiren bir davadır. Bu davada tali yollara sapılmamalı, kişisel hesaplar görülmemeli, konjonktürel hesaplara girişilmemelidir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları







































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.11.2025
19.11.2025
11.11.2025
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025