Ergun BABAHAN
17 Aralık operasyonu olduğunda dönemin Başbakanı Erdoğan ve AKP kadroları ayağa kalkıp Reza Zarrab'a sahip çıktı. Hayırsever bir işadamı olduğuna dair kefalet verildi. AKP'li bakanlar birbiri ardında kameralar önüne geçip bunun bir yolsuzluk soruşturması olmadığını, hükümeti devirmeye yönelik bir darbe girişimi olduğunu iddia etti.
Hatırlarsanız, dönemin İstanbul Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı'nın yürüttüğü soruşturmada, aralarında iş adamları, bürokratlar, banka müdürü, çeşitli düzeyde kamu görevlileri ve dört bakan ile üç bakan çocuğunun olduğu kişiler hakkında "rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık" suçlamaları yöneltildi. Operasyonda adı geçen şüpheliler, Reza Zarrab ile adamlarının yanı sıra bakanların oğulları Salih Kaan Çağlayan, Abdullah Oğuz Bayraktar ve Barış Güler idi.
Ortalık ayağa kalktı ve Türkiye hukuk sistemini yerle bir eden bir gelişmeye tanıklık edildi. Yolsuzluk iddiaları takip eden polisler ve savcılar, dosyalara bakan hâkimler “paralel” ilan edildi. Hukuka yapılan bir darbe ile mahkemelerin kararları uygulanmadı. Kararları veren savcı, yargıç ve polisler önce görevlerinden alındı, ardından tutuklandı veya haklarında davalar açıldı.
Aradan zaman geçti, İran'da yönetim değişti. Zarrab'ın İran'daki ortağı Zencani benzer suçlardan yargılandı ve idama mahkûm edildi. İran yönetimi, kayıp 3 milyar dolara yakın parayı getirmesi halinde af teklifinde bulundu. Bu arada, Zencani kimlerle, nasıl iş tuttuğunu İran yönetimine anlattı.
Zencani meselesinin üzerinden çok geçmeden Zarrab'ın Miami'si tuttu. Uçağa atlayıp gitti ve ayağının tozuyla tutuklandı.
Hakkındaki iddianamenin 15 Aralık'ta hazırlandığı Tolga Tanış'ın Hürriyet'teki haberiyle anlaşıldı. Mühürlü dosya, Zarrab'ın tutuklanmasıyla açıldı. Şimdi 4 Nisan'daki ilk duruşmasını bekliyor.
Ama bu kez, Erdoğan da, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da, AKP sözcüleri de sessiz. Tık çıkmıyor. Altın ticareti yaparak, Türkiye'nin cari açığını kapatan hayırsever vatandaşına sahip çıkmıyor.
SABAH'ın deli saçması haberinden başka Amerikalı Savcı Preet Bharara'yı Paralel Yapı'nın üyesi olmakla suçlayan, FBI'ın FETÖ'cülerin eline geçtiğini iddia eden de yok.
Kurbanlık bir koyunun kesilmesini bekler gibi bekliyorlar. Suçluların telaşı ve sessizliği var tavırlarında. Amerikan hukukunun devreye girmesi, Milli ve Yerli Hukuku ve onun saçmalıklarını devre dışı bıraktı.
Bu davadaki gelişmelere bakınca, Can Dündar ve Erdem Gül'ün MİT tırları haberinden niye bu kadar rahatsız oldukları ve paniğe kapıldıkları anlaşılıyor. Bu tırların davası da sonunda milli ve yerli hukuk dışında görülecek elbette bir gün. Rusya ve Amerika'nın Suriye politikasındaki yaklaşım, Zarrab üzerinden AKP yönetimine gidebilecek bir yolun açılması bunun göstergeleri.
Dünyanın hızla değiştiği bir dönemde, gücünüzü aşırı görüp boyunuzdan büyük işlere kalkışmanın elbette bir bedeli olacaktı. Şimdi o gün geliyor. Çember daralıyor ve korkunuz artık yüzünüzden okunuyor abiler. Bakalım kaçınız gönül rahatlığıyla Amerika'ya gidebileceksiniz bundan sonra, göreceğiz.
Not: Bugün Can Dündar ve Erdem Gül'ün duruşması var. Dünya görüşü ne olursa olsun, hukuka saygı duyan herkesin orada olması gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021