Eser KARAKAŞ
Bugün aklımda, planlarımda Artı Gerçek için başka bir yazı yazmak vardı ama iki gündür gözlerim fal taşı gibi açılmış vaziyette izlediğim “İmamoğlu’nun Erzurum kayak tatili” saçma sapan, anlamsız, çirkin tartışmaları nedeniyle bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Türkiye ilginç bir ülke, gündemi de ilginç; burada ilginç ifadesini çok da olumlu bir anlamda kullanmadığım umarım aşikârdır.
Türkiye bu haftayı şu üç konuyu tartışarak geçirdi:
1-Deprem vergileri nereye gitti?
2-Vergiden kaçınmak da nereden çıktı?
3-İmamoğlu neden karısı ve çocuklarını aldı da kayak yapmaya gitti?
Bu üç soru da maalesef Türkiye’nin geldiği, sürüklendiği yerin göstergeleri.
Deprem vergileri nereye gitti diye sormak anlamsızdır çünkü tüm vergiler, kamu maliyesinin kadim kuralı doğrultusunda adem-i tahsis yani tahsis yapmama kuralına tabidir, bir verginin, deprem vergisi adı altında özel iletişim vergisinin de bir gidere (mesela deprem önlemleri) tahsisi demokrasiye, demokrasinin özü olan bütçe hakkına aykırıdır.
Vergiden kaçınma tartışması da anlamsızdır, bu kaçınma meselesi çok eski bir kamu maliyesi tabiridir, Kızılay’ın böyle bir işte aracı kılınmasını tartışmak yerine bu tabiri tartışmak gerçekten çok sıkıntılı bir durumu işaret eder.
Ancak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Elazığ ziyareti sonrası eşi ve çocukları ile birlikte Erzurum’da kayak yapmaya gitmelerinin yarattığı tartışmalar seviyesizlik açısından ilk iki skandal tartışmayı bile geride bıraktılar.
Besleme basının internet, selüloz ya da ekran figürlerinin bu konuyu çok çirkin bir biçimde sömürmeye çalışmaları beni şaşırtmadı, vazifelerini yapıyorlar, diyecek bir şey yok ve yaptıkları da yakışıyor, hiç ilginç değil.
Daha ilginç olanı ise muhalefet ekseninin yaygın bir bölümünün de bu konuda besleme basın ile aynı çizgide olmalarıdır.
Ancak, CHP’ye daha yakın kesimlerin bile, en basit haliyle, meseleye “ben olsam gitmezdim” mealindeki tepkileri ile yaklaşmaları bana yakın bir gelecekte CHP içinde su üzerine çıkacak bir anti-İmamoğlu rüzgârının ilk esintileri olarak geliyor.
Oysa, tamamen şahsi kanaatimdir, bir çok konuda, mesela ihale sisteminde radikal adımlar atmaması, daha demokratik yerel yönetim gelirleri önerileri ile gelmemesi konularında eleştirdiğim İmamoğlu bu Erzurum kayak gezisi konusunda mükemmel davrandı.
Eleştirilere yönelik yanıtları gerçekten yeni bir siyasetçi ile karşı karşıya olacağımız ümitlerini ve ihtimalini bende yükseltti.
“Kızımın bu yaşlarını kaçırmak istemiyorum, ergenlik yaşındaki oğlumla daha fazla vakit geçirmek istiyorum, siyasetçilik bir meslek değildir, aile hayatım en az siyaset kadar önemlidir, ben olduğum gibi davranıyorum” ifadeleri, ne yalan söyleyeyim, o düzeysiz siyasi tartışmalar, dedikodular arasında kulağıma çok hoş geldiler.
Bazı CHP’lilerin “keşke bir özür dileyip meseleyi kapatsa idi” mealindeki mahcup muhalefetlerine karşı açık açık, bir adım gerilemeden verdiği yanıtlar kanımca Türkiye’nin geleceği için çok önemli.
Gelelim tekrar CHP meselesine.
İmamoğlu’nun performansının, yaşının, tavırlarının, başarılarının CHP içinde bir sıkıntı yarattığını ama 24 Haziran ezici zaferi sonrası şimdilik bu sıkıntının buzluğa konduğunu düşünüyorum.
Burada, Kılıçdaroğlu’nu bu eleştirinin dışında tutuyorum çünkü İmamoğlu’nu bir ilçe belediye başkanlığından alıp İstanbul’a taşıması, bu kararı çok cesurca ve önemli bir muhalefete rağmen yapması çok önemli idi.
Yazımı şöyle bitirmek istiyorum: 1949’dan günümüze sayısı otuzu çok aşan imar afları ile deprem faciaları arasında bağ kurmak, kurdurtmak istemeyenler Erzurum konusunu sabahlara kadar dillerine dolayabilirler.
Aklı başında insanların ise yapması gereken, çok eskilere gitmeye gerek yok, mesela 2018 İmar Barışı (!!!) ile deprem facialarını ilişkilendirmektir.
2018 İmar Affı Kanununun özü şudur: 'İmar Barışı' kanunu imar ve gecekondu mevzuatına aykırı yapılmış olan bütün yapıları kapsar.
Bu yasayı çıkaranların Erzurum kayak tatilini tartışmaları “Cambaza bak” demektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları









































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
18.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025