Fehmi KORU
Son zamanlarda sık karşılaştığım soru olmasa okuma düzenimi değiştirmem gerekmeyecek, güncel olaylarla ilgili kitaplar ve makalelere kendimi kaptırıp gidecektim.
Nerede bulunsam hep aynı soru bana yöneltiliyor.
Şu soru: “Bugün yaşadıklarımız daha önce de görülmüş müydü?”
Galiba Fatih Altaylı’nın gözaltına alınması ve çıkarıldığı duruşmada hapis cezası verilmesi bu soruyu daha güçlü biçimde gündeme taşıdı.
Kendi hayatımdan tanıklıklarla da soruya cevap verebilirdim, ama yeterince ikna edici olamayacağım düşüncesiyle geçmişten tanıklar aramaya başlayınca, başka amaçla sayfaları arasında dolaştığım bir kitap imdadıma yetişti.
Hüseyin Cahit Yalçın’ın imzasını taşıyan ‘Tanıdıklarım’ kitabı (Ötüken Yayınevi)…
Bayağı uzak bir geçmişin insanı Hüseyin Cahit Yalçın. Türk basınının en önemli isimlerinden. 1875 doğumlu, vefatı 1957 yılında.
Osmanlı dönemini, İstiklal Savaşı günlerini, Tek partili Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü dönemlerini ve çok partili dönemi, siyasete olabildiğince yakın bir gazeteci olarak yaşamıştı o.
Binlerce makalesi, çok sayıda telif ve bir o kadar da tercüme kitabı var…
Hayatına eğilirken yalnızca Türk basın tarihinin inişli çıkışlı safhalarını değil,
İttihat Terakki’den CHP’ye ve Demokrat Parti’ye uzanan dönemlerin basına dönük uygulamalarını da öğrenebiliyoruz.
Kendisinin adıyla anılan ve ölene kadar da ilgisini sürdürdüğü gazetesinin adı Tanin…
Hayatı hakkında daha geniş bilgi için ansiklopedilere bakılabilir.
Kendisiyle aramda hemen hiçbir benzerlik bulunmuyor. Hem inanç hem de yaşayış tarzı olarak farklı dünyaların insanlarıyız. Yazdığı dönemlerde yaşamış olsaydım günlük makalelerini okur muydum, kuşkuluyum. Ancak, vefatı üzerinden geçen bunca yıldan sonra bile, hakkında okuduklarımdan edindiğim gazeteci kimliği benim için her şeyden daha önemli.
En iyisi ‘Tanıdıklarım’ kitabının en başına yayınevinin eklediği nottan aktarmalarla sizleri baş başa bırakayım.
‘‘Tanin gazetesi ilk devresinde (1 Ağustos 1908 - 31 Ekim 1918) 3550 sayı neşredilmiş, bu devrede 1914’e kadar Hüseyin Cahit’in yönetiminde kalmıştır. Tabii bu yayın faaliyeti, bazı kesintilere de uğramıştır: 31 Mart Vak’ası’nda Tanin’in matbaası dağıtılmış ve Hüseyin Cahit, isyancıların Lazkiye mebusu Mehmed Aslan’ı o zannederek öldürmeleri üzerine Selanik’e kaçmak
zorunda kalmıştır. Hareket Ordusu’nun şehre girişinden sonra
geri dönebilen Hüseyin Cahit, sonraki yıllarda da İttihatçı karşıtı
hükümetlerce kovuşturulmuş, gazetesi kapatılmış ve Kasım
1912’de bu defa Viyana’ya kaçmak zorunda kalarak, ancak Babıali
Baskını sonrasında geri dönebilmiştir. İlginçtir ki bu defa da İttihat
ve Terakki’nin bazı icraatlarını eleştirmekten geri kalmayan
Hüseyin Cahit, 1914 Ocak’ında gazeteyi İttihat ve Terakki Fırkası’na
devretmek zorunda bırakılmıştır.’’
Görüyorsunuz, Osmanlı’nın son yılllarında bir gazeteci neler yaşamış…
Bu kadar mı?
Hayır.
İstanbul’u işgal eden İngilizlerin Malta adasına sürdüğü aydınlar arasında da vardır Hüseyin Cahit…
Sonrasında yeniden çıkarmak istediğinde gazetesini Tanin adıyla yayınlamasına izin verilmediği için ilk 38 sayı Renin adıyla okurlara ulaşabilmiştir.
Öncesinde yasaklamaları ve cezaları göze alarak savunduğu Cumhuriyet’in ilk döneminde de, muhalif kişiliği yine ağır basınca, Hüseyin Cahit kendisini İstiklal Mahkemesi önünde bulmuştu.
Mahkemede kendisinden af dilemesi beklenirken, onun yargıçlara “Ben sizin yerinizde hakim olmaktansa bu yerde maznun olmayı tercih ederim” dediği biliniyor.
Hem de suçlanması çok ciddi olduğu halde…
‘Vatana ihanet’ ile suçlanmaktaydı çünkü…
Sürgün cezasını Çorum’da geçirdi Hüseyin Cahit…
CHP’ye karşı savunduğu Demokrat Parti’nin iktidarında da, artık çok ileri yaşlarda olduğuna bakılmaksızın, kendisini yeniden cezaevinde buluvermişti…
Tam 79 yaşındayken mahkeme önüne çıkartılarak yargılanmış ve 26 ay hapis cezasına çarptırılmıştı…
Kaynaklar, bu karara bütün basının şiddetle karşı çıkması üzerine, 3,5 ay sonra serbest bırakıldığını belirtiyorlar.
Yazıyı uzatmaya gerek yok.
II. Meşrutiyet, İttihat ve Terakki, CHP ve DP dönemlerinin gazetecisi Hüseyin Cahit Yalçın’ın meslek hayatı boyunca başına gelenlerin kısa özeti bu. Arada yıllarca mesleğini icra edememek zorunda bırakılışlar da var.
Bana yöneltilen “Daha önceleri böyle olaylar yaşandı mı?” sorusuna cevap olsun diye yazdım, Hüseyin Cahit’in başına gelenlerin özetini…
Bir de, belki birileri bugünlerde yaşananların da yarın kendilerine olumsuz gözlerle bakılmasını getirecek şekilde değerlendirileceğini düşünerek, yanlışlarını fark edip yol yakınken dönerler diye…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBeton Fikret’in 13 Yıldır Değişmeyen Hikâyesi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDöndün dolaştık yeniden ‘End game’ yokluğuna dayandık 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYeni aşama başladı mı? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"TKP 7. Kongresi "Üzerine Çözümleme ve Eleştirel Değerlendirme... 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUHiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBarış sürecinde iç siyasetin sahne alma zamanı… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALÜcret asgari, yoksulluk azami… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURCHP’nin `Kürt Sorunu´, Kürtlerin sorunlarını çözebilir mi? 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERKanun önünde eşitlik 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTürkiye Yüzyılı okullarda zorbalığı niye durduramıyor? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAdaletsizliğin böylesi 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTepki oylarını yönetmek başka, iktidar olmak başka 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANZor ve kırılgan sürece girdik! 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşu5 Aralık tecavüzü… 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan‘Terörsüz Türkiye’ye evet ama mış gibi yaparak mümkün mü? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİşte faturalar: Şirketi kurduğu gibi ESK ile anlaştı! ‘Genç boğalar’ hep ondan alınmış 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBahçeli–Öcalan görüşse... 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciErdoğan ne zaman iktidara gelecek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergil“Hakikat Sonrası” dünya: “Post-truth” ne demek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBireysel borçluluk gerçekten düşüyor mu? 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezBüyüme Buysa Niçin Şikâyet Ediyorlar? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUHaksızlık mı dediniz? 2.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.12.2025
4.12.2025
2.12.2025
30.11.2025
28.11.2025
27.11.2025
25.11.2025
23.11.2025
21.11.2025
20.11.2025