Fehmi KORU
Siyaset hepimizi ilgilendiriyor; ülkede iyi ve kötü ne oluyorsa hepsi siyasetin ürünüdür çünkü…
Okurlardan biri yazıma yorum niyetine kısa bir not yazmış, “Her gün siyaset yazmaktan bıkmadınız mı, yazılacak o kadar çok başka konu varken” diyor…
Yaptığımın bıkılacak bir iş olduğunun ben de farkındayım; başka bir tarihi zamanda, farklı bir ortamda yaşıyor olsaydım ve kendime yazarlık mesleğini seçseydim, herhalde en uzak duracağım konular siyasetle ilgili konular olurdu.
Dostlarım ve eski okurlarım bilir, birbirine bağlı entrikalar örgüsü bulunan gerilim-polisiye türü romanlar yazmayı uzun yıllar önce kafaya koymuştum. Agatha Christie veya Ahmet Ümit tarzı değil, Robert Ludlum ve Frederick Forsyth türü romanlar…
Ülkemizde her gün yaşananların yazılacak entrikalı romanlarda anlatılacaklardan çok daha gerilimli ve benim baktığım yakınlıktan bakan biri açısından da heyecan verici olduğunu keşfetmem fazla zaman almadı.
Öylece gitti benim gerilim romanı yazma hevesim…
İnanır mısınız, bu gerçek beni özendiğim türden romanlardan da uzaklaştırdı, akıllıca yazılmış cinayet romanlarını diğerlerine tercih etmeye başladım.
Siyaseti her gün yeniden yazılan bir gerilim romanı okur gibi heyecanla izlediğim için…
Entrikalar, oyun içinde oyunlar hepsi günlük siyasetin içinde var. Bu durum bizden başka ülkelere de sirayet etti. Entrika ve ayak oyunları her yerde azdı şu sıralarda.
Ne yalan söyleyeyim, dışarıdan bakanların ‘bıktırıcı’ bulabileceği işimi ben büyük bir zevkle yapıyorum. Yaptığımdan da iyi yazılmış bir eser okumak kadar keyif alıyorum.
Aksi halde, kuruş gelirsiz, cepten ve yakınlardan destekle yürütülen internet sitesi işini bunca zamandır sürdürür müydüm sanıyorsunuz?
Bu giriş, o notu yazma zahmetine katlanan okurun hatırı için…
Siyaset imparatorluk da kaybettirir, cumhuriyet de kurdurur
Çoğu kişinin “Politika işte” deyip küçümsediği, aslında o kişilerin de bugününü ve geleceğini etkileyen bir alandır. Kendi siyasi tarihimize baktığımızda şimdilerde bile övündüğümüz nice icraatın aslında politikacıların eseri olduğunu görürüz. Herkesi üzen, hatta bir yönden travmaya sokan yanlışlıklar da yine bir zamanların politik kararlarının sonucu değil midir?
1915’te ülkemiz politik zemininde yaşanmış bir olayın olumsuz etkileri bugün ABD’de aleyhimize karar tasarısı olarak karşımıza çıkıveriyor.
Geçmişte alınan kararlar sayesinde/yüzünden gülüyor veya endişeleniyoruz.
Muhtemelen -hatta mutlaka- içinde yaşadığımız günlerde alınan kararlar da yarınları olumlu veya olumsuz etkileyecek.
O kararları bugünün politik kadrolarının tek başlarına veya muhalefetin de desteğiyle aldıklarını da unutmayalım.
İşin daha da karmaşık yönü, politik kararları alanların, o kararları aldıkları sırada, kararlarının topluma yararlı olacağını düşünmeleridir. Sonradan vahim sonuçlar doğurmuş kararlar için de doğrudur bu; hiçbir politikacı, kendi çocukları, torunları ve onların arkasından geleceklerin zorda kalacaklarını göre göre yanlış bir karara imza atmaz.
Hepsi de iyi sonuçlar doğuracağı düşüncesiyle yanlış kararlar alır veya yanlış alınmış kararlara destek çıkar, oy verirler.
Politik çıkarlar devreye girer, cahillik rol oynar ve yanlışlıklar yapılır…
Kararların sonuçları ah bir öngörülebilse
Birinci Dünya Savaşı’na giriş (1914) büyük bir imparatorluğun sonunu getirdi. O kararları yabancılar değil bizden birileri aldılar. Dönemin gazeteleri üzerinde yapılan incelemeler sonucu yazılmış tezlerde, o günlerin kalem erbabının, gazetelerde köşeleri olanların, hem alınan savaş kararını, hem de yürütülmesini, sonucun kötü olacağı iyice görülene kadar desteklediklerini okuyabilirsiniz.
Pek az gazeteci ve yazar savaş tercihinin yanlışlığını görmüş, bunlardan da ancak birkaçı öngörülerini paylaşabilmişti.
Aynı durum 1 Mart 2003 tezkeresi öncesi ve sonrasında da görülmedi mi? O sırada Meclis’te yer alan milletvekillerinin yarıdan biraz fazlası tezkereye “Evet” oyu verebilmiş, medyanın öndegelenleri de tezkere çıkmadı diye hayıflanabilmişlerdi. ["Evet” oylarının daha fazla çıkmasına rağmen Meclis oylama usulünün bir inceliği sayesinde tezkere reddedilebilmişti.]
Dünya savaşına gidilirken o kararı veren üçlü, sonunda ülkeden kaçmak zorunda kalacaklarını ve gurbet cehenneminde suikastlarda can vereceklerini bilselerdi herhalde farklı davranırlardı.
[Talat Paşa kaçtıktan sonra yerleştiği Berlin’de, Cemal Paşa Tiflis’te Ermeni komitacılar tarafından öldürüldü. Enver Paşa Orta Asya’da Ruslara karşı mücadele veren Basmacı hareketinin başında savaşırken bugünkü Tacikistan’ın başkenti Düşenbe yakınlarında şehit düştü. Savaşa girme kararında imzaları bulunanlardan Sait Halim Paşa (başbakandı ve aslında sonuna kadar savaşa girmeme taraflısıydı) ile İttihat Terakki Partisi genel sekreteri Dr. Bahattin Şakir de suikastlarda hayatlarını kaybettiler.]
Kararlar alan siyasi kadrolar hep başarı bekleyerek ve ülke için hayır umarak bunu yapar, ancak o kararlardan bazılarının yanlışlığı ülkenin ve insanlarının rahatını kaçıracak sonuçlar doğurabilir.
İşte bunları da düşünerek, o değerli okurun kendi gözünden haklı olduğunu teslim etmem gereken tespitiyle ‘bıktırıcı’ bulunan siyasi konularda kalem oynatmak üzere yazı hayatıma ısrarla devam ediyorum.
Yarınlarda yazılacak tezlerde “Birileri de farklı yazmıştı” diye not düşülmesi umuduyla…
Yazarlar
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025