M.Şükrü HANİOĞLU
Türkiye demokrasisinin kalitesi hakkındaki eleştirileri ciddiye almalı, ancak bunları global trendlere bağlama yerine yapısal nedenler üzerine odaklanmalıdır
Son iki yıldır akademik çevreler ve Batı basınında Türkiye'nin demokrasi karnesi hakkında son derece olumsuz değerlendirmeler yapılmaktadır.
Güncel örnekler verecek olursak, Larry Diamond'ın geçtiğimiz ay Journal of Democracy dergisinde yayınlanan "demokratik durgunluk" makalesi Türkiye'yi sadece seçime dayanan (liberal olmayan) demokrasiler ile otokratik yapılar arasında kalan "gri alandaki" rejimlerin önde gelen örneklerinden birisi olarak sunmaktadır.
Bu makaleden esinlenen yayın organları ise Thomas Friedman'ın geçtiğimiz hafta New York Times için kaleme aldığı yazıda yapıldığı gibi Türkiye'de "demokrasinin gerilemesinin" daha büyük ve kapsamlı bir sorunun yansıması olduğunu ileri sürmektedirler.
Diamond'ın temsil ettiği akademik ve Friedman'ın dile getirdiği popüler-siyasî yaklaşımların her ikisi de Türkiye'ye global bir trendin en çarpıcı örneklerinden birisi olarak yaklaşmaktadır. Buna göre demokrasi alanında global ölçekli bir gerileme yaşanmakta, bunun etkileri ise en belirgin biçimde Türkiye, Rusya, Botsvana, Kenya benzeri ülkelerde hissedilmektedir.
Türkiye'nin demokrasi alanında aynı kategoriye sokulduğu ülkelerin çoğu ile önemli farklılıklarının bulunduğu söylenebilir. Buna karşılık, "demokrasi"nin kalitesine getirilen eleştiriler "başarılarımızı çekemeyen bedhâhların iftiraları" olarak görülerek bir kenara bırakılmamalı, bunlar üzerinde ciddiyetle durulmalıdır. Yapılması gereken "sorun var" diyenle kavga etmek değil, onu gerçek nedenlerini kavrayarak cevaplama olmalıdır.
Global trendi mi izliyoruz?
Sorulması gereken ilk soru Türkiye'de demokrasinin "global trendlere bağlı olarak" mı değişime uğradığıdır. Başka bir ifadeyle Türkiye'nin demokratikleşme dalgalarının güçlendiği dönemlerde hızlı ilerlemeler kaydederken, Diamond benzeri akademisyenlerin savunduğu gibi "global durgunluk" süreçlerinde gerilediği varsayımını sorgulamak gerekmektedir.
Bu alanda mukayeseli bilgi sunulması ve sınıflamalar yapılması şüphesiz anlamlıdır. Buna karşılık Diamond benzeri siyaset bilimcilerin ortaya koydukları türde "trend"lerin global düzeyde genel eğilimlere işaret etmekle birlikte özgün örneklerdeki gelişmeleri açıklamada yetersiz kaldıkları vurgulanmalıdır.
Demokratikleşme alanında farklı nedenlerle sorun yaşayan toplumları aynı torbaya doldurduktan sonra onları "global bir trendin neticeleri" olarak sunmak, başka bir ifadeyle, onların hem "neden" hem de "netice" olduklarını iddia etmek yanıltıcıdır.
Bunun yanı sıra özgün örneklerdeki değişimleri genel trend üzerinden açıklama yaklaşımı, son tahlilde, "demokrasi"nin de "ekonomi" benzeri global belirleyicilerinin olduğu varsayımına dayanmaktadır. Bu kabul edildiğinde "ekonomik durgunluk"a benzer "demokratik gerileme"den de bahsetmek mümkün olabilmektedir. Ancak söz konusu varsayım ciddî sorunlar taşımaktadır.
İlk olarak "demokrasi," "ekonomi"de mevcut olanlara benzer global belirleyicilere sahip değildir. Buna ilâveten İkinci Dünya Savaşı sonrasında başarılı olduğu varsayılan "demokrasi ihracı"nın ne gibi sorunlarla malûl olduğu Irak'ın işgaliyle açık biçimde ortaya konulmuştur.
1905 sonrasında gerçekleşen anayasal ihtilâller, 1989 Doğu Avrupa devrimleri ya da Arap Baharı benzeri "dalga"ların domino etkisi yarattığı ortadadır. Ancak buradan yola çıkarak "demokratikleşme"nin temelde global trendler çerçevesinde gerçekleştiğini savunabilmek mümkün değildir.
Benzer şekilde iki büyük savaş arası dönemde otoriterliğin yükselişi benzeri zamanın ruhu ile bağlantılı gelişmeleri inkâr etmemekle birlikte "demokratikleşme alanında geri viteste yol alınması"nın sadece bununla açıklanması mümkün değildir.
Özgün sorunlar
Tarihî süreç içinde ele alındığında Türkiye'de demokratikleşmenin sürekli biçimde ileriye giden bir çizgiye sahip olmayıp iki yönlü geliştiği görülecektir. Bunun yanı sıra "ileriye gidiş" dönemlerinde "demokratikleşme" hızının da kısa süreli ivme kazanmalar bir kenara bırakılırsa fazlasıyla yavaş olduğu da ortadadır.
Çok partili yaşam ve serbest seçimleri 1908'de hayata geçirmiş bir geleneğin mirasçısı olan Türkiye günümüzde aynı süreçleri ileri tarihlerde başlatan pek çok ülkenin gerisindedir. Soruna daha yakın dönemleri kapsayan süreçler üzerinden baktığımızda da 1974'te toplam kırk altı demokrasiden ve Batı dışındaki nadir örneklerden birisi olan toplumumuz günümüz sıralamalarında kendisine oldukça aşağılarda yer bulabilmekte, tasniflerde "liberal olmayan" demokrasi kategorilerine dahil edilmekte, bu alt sınıflama içindeki yeri de yükseklerde olmamaktadır.
Bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye'nin demokrasi liginde kısa süreli yükselişler sonrasında irtifa kaybetmesinin global trendlerden ziyade yapısal sorunlardan kaynaklandığını belirtmek gerekir. Bir asrı aşkın bir süreç ele alındığında Türkiye'nin demokratikleşme alanında bazen global trendlerle uyumlu, bazen de onlarla ters düşen çizgileri izlediği görülebilir.
Günümüz Türkiyesi'nde "demokrasi"nin sorunları değerlendirildiğinde de "global trendler"in, tamamen etkisiz olmamakla birlikte fazla da açıklayıcı olmadığı görülecektir. Türkiye'deki demokrasinin sorunlarının Vladimir Putin ve Ian Khama benzeri otoriter liderlerin uygulamalarının global düzeyde yaygınlık kazanmasına indirgenmesi fazlasıyla basitleştirici bir açıklama sunmaktadır.
Dolayısıyla sorun, Türkiye'nin bir asrı aşan bir çabaya karşılık neden "liberal demokrasi"ler arasına giremediği, toplumun "kimin tarafından" değil "nasıl" yönetileceğini kurallara bağlama ve hayata geçirme alanında sınıf atlayamadığıdır.
Nedenler ve çözümler
Bunun cevabının demokrasi teorisi uzmanlarının "Konfiçyüscü toplumlarda demokrasinin farklı şekillendiği," liberal demokrasinin temel değerlerinin benimsenemediği benzeri "kültür"e aşırı belirleyicilik yükleyen, ya da Wittfogel'in "hidrolik toplum" kuramı üzerinden ulaştığı "Doğu Despotizmi" benzeri "coğrafî determinist" genellemelere sapılmadan verilmesi gerekmektedir.
Benzer şekilde "sistem"i sorunu kökünden halledecek bir "gümüş kurşun" olarak sunmanın da fazlasıyla mekanik bir cevap olduğu ortadadır. Yakın tarihimiz, demokratikleşmenin istikametini "liderlik"e bağlayan yaklaşımların da anlamlı olmadığını ortaya koymaktadır.
Dolayısıyla global trendler, kültürel uyumsuzluk, liderlerin karakteri, "sistem" benzeri nedenler yerine "çoğulculuk," "iktidar paylaşımı," "kuvvetler ayrılığı," "sivil toplum," "yatay katılım kanalları" ve "özerk yapılar" benzeri konular üzerinde ciddî değerlendirmeler yapılması gerekmektedir.
Son yıllardaki gelişmeler bu alanlarda dönüşümler sağlanamadıkça demokratikleşmenin önünü tıkayan bürokratik vesayet ve logokratik söylem gibi büyük engellerin kaldırılmasına karşılık demokrasi liginde ilerleme bir yana gerileme durumuyla bile karşı karşıya kalacağımızı ortaya koymaktadır.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları



















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2018
12.11.2018
5.01.2018
29.10.2018
22.10.2018
15.10.2018
24.09.2018
16.09.2018