Necati KUR

“TKP GÖLCÜK DAVASINDA ORTAK SAVUNMALAR VE TANIKLIKLARI” kitabını partinin kuruluşunun 100. Yıldönümüne gelmesi için 2020 yılında basımını geçekleştirdik. Şimdi farklı yerlerde duran yoldaşlarımız olsa da bu tarihte “Biz de vardık” dediler. Kitabı kolektif olarak birlikte yazdık.
Ağır işkenceler gördük. Uzun süren gözaltı ve tutukluluk süreçleri yaşadık. Konca Askeri Ceza ve Tutukevi’nde onbir yıl hüküm giyenler oldu. İl dışına sürüldük. Eşimizden, çocuklarımızdan ayrı kaldık. Mesleğinden atılan, işinden, aşından edilen, politik göçmen olarak yurdundan uzakta yaşamak zorunda kalanlar oldu. Bunları daha önce, kitabın tanıtımı için “Marmara Yerel Haber” gazetesinde yazmıştım. Bu kitapla ilgili, farklı görüş belirtenler oldu. Sosyal medyada tartışmalar yaşandı. Amacımız, birlikte yaşadıklarımızı tarihe not olarak düşmekti. Günü anlamamıza yardımcı olacağı gibi, gelecekte yaşamımıza da katkısı olur düşüncesiydi. Sosyal medyaya üye olmadığım için tartışmaları, dışarıdan yazılanlardan izledim. Çok üzülmüştüm.
Kısa bir süre önce de Nabi YAĞCI’nın “Elele Özgürlüğe” kitabının 2. Baskısı çıkmış. İki yıl önce Altınoluk’ta kitap ile ilgili “söyleşi ve imza günü” düzenlenmişti. Toplantının moderatörlüğünü Süleyman KARAKAŞ yapmıştı. Ülke genelinde aranmasına rağmen kitap bittiği ve bulanamadığı için, birçok arkadaş kitabı edinememişti. Bu nedenle yeni baskı yapılması gerektiğini ısrarla önermiştim. Öğrenebildiğim kadarıyla 2. baskıda sadece editör tarafından bazı yazım hatalarını düzeltmesi dışında kitap aynen basılmış. Nabi YAĞCI, kitabında daha önce TKP’nin programında yer alan “Birlik, Yasallık ve Yenilenme Politikaları”nı ve çalışmaları kendi gözüyle aktarmıştı. Bunları da eleştirel bir yorumla yazmıştı. Özellikle yasallaşma doğrultusunda Türkiye’ye dönmek istiyorlardı. Devlet ve diğer sol gruplar dönüşlere karşıydı. Her türlü bedel ödemeyi göze alarak dönüşler gerçekleşti. Bunu çok önemsiyorum. Dönüşlerin 20. yılı için Kocaeli’nde 22 mart 2008 de Nabi YAĞCI’nın da katıldığı bir söyleşi düzenlemiştik. Söyleşi kitap olarak TÜSTAV tarafından 2009 yılında basılmıştı. Söyleşide şöyle bir konuşma geçmişti. YAĞCI, “Komünist sözcüğüne bile duyulan nefretin ve tabunu yıkılması için, yurt dışından raporlarla sağlıklı bir biçimde parti yönetmenin olanaklı olmadığını” söylemişti. Türkiye’ye dönüp birlikte mücadele etmenin önemli olduğunu söylediğini anımsıyorum.
Halk dilinde “Lafla peynir gemisi yürümez” diye bir deyim vardır. Konuşmayı çok severiz. Güzel, büyük büyük laf etmeyi iyi biliriz. İşe sıra gelince biraz zora ve hele bir de bedel ödemeye gelince iş, “tornistan” yapmayı çok iyi beceririz. Hem de karşıdakini yok etmeye çalışarak. Bunu ne vicdan ne ahlak ne de insani değerlerle anlatabilmek olanaklı değil diye düşünüyorum. Yaşamımızda bunları gördük, görüyoruz da.
Dönüşler sürecinde il dışında sürgündeydim. 1988 şubatında Kocacaeli’ne geri döndüm. Duruşmaları izlemek için iki kez Ankara’ya gittim. Duruşma salonundaki kalabalık ve katılım, salonda yargılananların duruşları ve ifadelerindeki kararlığını gördüm ve dinledim. Salona giremeyip dışarıda bekleyen yüzlerce insan vardı. Dönüşler ve yargılanmalar sürecinde ağırlıklı olarak partililerin ve demokrasi güçlerinin kararlı duruşlarını gözledim. Birçok ilde ve Kocaeli’nde de “açlık grevleri” ve çalışmalara tanık oldum. Yasallaşma sürecinde gündemi elimizde tuttuk ve biz belirledik. Biraz vicdanı olan herkes bunu biliyor. Sosyal medyaya üye olmadığımı yazmıştım. İçinde olmadığım için tartışmaları izleyemiyorum. Bu nedenle iyi yaptığımı düşünüyorum. Yıllarca ortak kavga verdiğimiz bazı arkadaşlarımız, farklı ideolojilere ya da siyasi anlayışlara yönelmiş olabilirler. Normal karşılarım. Ama yapılanlar ve ödenen bedelleri yok saymayı kabullenemem.
Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP)nin kurulması birlik adına önemli bir adımdı. Ahmet KARDAM’ın da belirttiği gibi TBKP’nin dört yıllık mücadelesinin yarattığı o sinerji “Sosyalist Birlik Partisi’ne neden taşınamadı?” sorusuna yanıt vermek ve tartışıp konuşmak çok önemli. Örneğin Kocaeli ve diğer illerde bu konuda ne tür çalışmalar yapıldı? Ellerinde bilgi ve belge olanlar bunu tartışmalı. Kocaeli’nde bu konuda yapılanlarla ilgili bir çalışma yapabileceğimizi düşünüyorum. Yapmamız gereken de bu. Bu yüzden sosyal medyada laf yerine iş üretelim. İş üretenlerle her zaman bir arda olalım. Birlikte tanıklıklarımızı aktarmak önemli. “Söz uçar yazı belgedir.” Halk dilinde söylendiği gibi “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.”
Özgür ve sağlıklı günler dileğiyle.
Necati KUR
02.09.2021
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
15.12.2024
10.12.2024
24.01.2024
24.12.2023
4.09.2021
6.03.2021
15.01.2021
31.10.2017
10.04.2015