Yıldıray OĞUR
“Sadullah Ergin: Bu Hüseyin Albay’ın durumu inşallah YAŞ’a yetişecek efendim, Şûra’ya! O 'bozma'dan sonra Yargıtay’daki Bozma’dan sonra, mahkeme 18’ine duruşmaya bıraktı. İstanbul Silivri Mahkemesi. 18’indeki duruşmada bitirilmesini öngörüyoruz inşallah. Başbakan Erdoğan: 20’sinde tatil başlıyor... Sadullah Ergin: Adli tatilden önce… Çıksa da, şûrada elimizi rahatlatır efendim. Başbakan Erdoğan: İnşallah. Sadullah Ergin: Peki efendim, hayırlı çalışmalar...
Başbakan’ın doğruladığı bu yasa dışı dinleme 'tape'sinde evet ‘yargı’ya bir müdahale söz konusu.
Peki tırnak içindeki ‘yargı’ya Hüseyin Albay için neden müdahale etmeye çalıştı Başbakan ve Adalet Bakanı?”
Geçen yıl 8 Mart günü bu köşede çıkan yazı böyle başlıyordu.
Yeni başlayanlar için “Albay Hüseyin”in kim olduğunu hatırlayalım önce. Kıdemli Kurmay Albay Hüseyin Kurtoğlu. Ağustos 2010’da Çanakkale’den İstanbul’a Jandarma Alay Komutanı olarak atandı. Ergenekon soruşturmalarının başladığı 2008-2010 arasında İstanbul Jandarması ona emanetti.
Kritik bir zamanda yapılmış kritik bir görevdi bu.
Başına gelmeyen kalmadı. Kısaca bir hatırlayalım:
Göreve başlamasından iki ay sonra önce Levent Ersöz’ü koruyan Teğmen intihar etti. Ersöz’ün kızıyla sevgili olduğu, hatta nişanlandığı (Ersöz ailesi bu iddiayı reddetti), Kurtoğlu’nun teğmene baskı yapıp intiharına neden olduğu iddia edildi. Akit gazetesi, Aktif Haber gibi sitelerde Ersöz’ün kızının intihardan sonra Jandarma komutanlığı kapısına koşup “Sen benimle evlenmek istiyordun, o yüzden yaptın” diye bağırdığı bile yazıldı. Hayatını kaybeden teğmenin ailesine yazılıp “Evladınızın ölümünden Albay Kurtoğlu sorumlu, neden hesap sormuyorsunuz” yazan imzasız mektuplar yazıldı.
Sonra Silivri Cezaevi’nin de bağlı olduğu Albay Kurtoğlu’nun Ergekon ve Balyoz tutuklarına yeterince kötü davranmadığıyla ilgili seri haberler geldi. Balyoz tutuklusu komutanları cezaevindeki ilk günlerinde ziyaret etmesinden, Haberal’a hastanede “lüks” imkanlar sunulmasına göz yummasına kadar haberler…
Haberler, 2011 YAŞ toplantısından önce arttı.
Haziran 2011’de İstanbul’da yapılan fuhuş baskınında iki teğmenin de adı karışınca olayı “Olur öyle şeyler” deyip kapattırdığı yazıldı.
Temmuz 2011’de ise Silivri Cezaevi’nde askerlerce gasp edildiğini söyleyen bir kuryenin şikayetini “Kimse duymasın. Terfi zamanı yapılacak iş mi?” diye kapattırdığı…
Haberlerin altında “bu yüzden Albay’ın da neden sorumlu tutulacağını” anlatan hukuki izahatlar yer aldı.
Emniyetin sesi Aktif Haber sitesinin Şubat 2012 tarihli haberi bu “parça tesirli haberciliği teşhir için tek başına yeterli:
“Albay Hüseyin Kurtoğlu’nun adının karıştığı skandallara bir yenisi daha eklendi. Makam odasından beylik silahını çaldırdığı, amirleri tarafından tehdit edilerek gasp edildiğini öne süren askerin şikayet dilekçesini 'Terfi zamanı yapılacak iş mi?' diyerek sümenaltı ettiği, komutanın ağır küfürlerini hazmedemeyerek intihar eden yetim er Faruk Gündüz’ün dosyasını kapattığı ve Mehmetçiğe ücretsiz dağıtılması gereken çelik yelekleri parayla sattığı iddialarıyla gündeme gelen Kurtoğlu, şimdi de kuvvet komutanı gibi davranmakla suçlanıyor.”
Bunları terfi ettirilmemesi için Jandarma Komutanı’na ihbar edildiği haberleri izledi:
“Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu tarafından yapılması gereken atamaların, İstanbul Jandarma Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Kurtoğlu’nun imzasıyla gerçekleştiği iddia edildi. Kalyoncu’nun yetkisini kullanan Kurtoğlu’nun, aralık ayında kendisine bağlı birliklere personel atadığı öne sürüldü.”
Terfi ettirilmedi de. Ama bitmedi.
Şubat 2012. İstanbul Özel Yetkili Savcılığı, bir kumar çetesine yönelik soruşturma kapsamında Albay Kurtoğlu'nu ifadeye çağırdı. Gazetelerde “Çetenin İran asıllı liderinin Ergenekon bağlantısı araştırılıyor” haberleri eşliğinde. Ü. Ay sonra takipsizlik kararı geldi.
Sonra 2004 yılında çalıştığı Jandarma istihbaratta Genelkurmay talimatıyla bir 30 Ağustos törenine çağrılacak eski Savunma Bakanları’nın hangilerinin eşinin başörtülü olduğuyla ilgili altında imzası olan istihbarat raporu ortaya çıkarıldı.
Yüksek Askerî Şûra toplantısı öncesi Kurmay Albay’ın terfisini durduracak somut suç 2011 yılında bulundu(!)
Haberlerden okuyalım:
“Silivri 7 No'lu Kapalı Cezaevi'nde 'suç örgütüne üye olmak, dolandırıcılık, rüşvet' suçlarından tutuklu Özgür Balcan'ın babası 23 Kasım 2011'de vefat etti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Balcan'a 'yol hariç 2 gün izin' verdi. Bir astsubay, bir uzman çavuş ve iki er, Balcan'ı 24 Kasım sabahı cezaevi aracıyla Tekirdağ Muratlı'daki cenaze evine, cami ve mezarlığa götürdü. Defin işleminden sonra evine uğradıktan sonra geceyi geçirmesi için Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne konan Balcan'ın, ertesi gün cenaze evine uğradıktan sonra Silivri'ye getirildi. Bu olayın ardından memur suçları savcısı Mehmet Kurt, aralarında Hüseyin Kurtoğlu’nun da olduğu jandarma görevlilerine Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Balcan, mahkemede şikayetçi olmadığını söylese de Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 27 Haziran 2012'de Kurtoğlu ile beş personelin, 'Kamu görevinin sağladığı nüfuzu kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan mahkûm etti. Kurtoğlu ve 3 askere 2 yıl 6'şar ay, diğer iki askere ise 1 yıl 8'er ay hapis cezası verildi.”
Bir gece hürriyet kısıtlaması için, 2 yıl 6 ay hapis. Hem de şikayetçi bile olmamasına rağmen.
2012 Ağustos YAŞ toplantısı başlamadan Tuğgenerallik sırası gelmiş olan Kurmay Albay sanık sandalyesine oturtulmuştu sonunda.
Peki neden bu kadar uğraşılmıştı Albay Hüseyin Kurtoğlu’yla?
Bu sorunun cevabı Hanefi Avcı’nın son kitabı Cemaatin İflası’yla ortaya çıktı.
Gerisini İstanbul’da Hüseyin Albay’la tanışıp, konuşan Avcı’dan okuyalım:
“İstanbul Fatih Ormanı’nda zaman zaman kazılar yapılarak silahların çıkarıldığı sıralarda, bir gün köylülerin ormanda şüpheli görünen bir aracın bir şeylerle uğraştığını ihbar etmesi üzerine, jandarma olay yerine gitmiştir. Olay yeri araştırıldığında aracın arada olmadığı ancak bazı ağaçların orada olmadığı ve bazı ağaçların dallarının kırıldığı, tornavida ile bazı izlerin bırakıldığı görülür ve gömülmüş silahlar bulunur. Köylülerin verildiği plakaya bakıldığında sahte olduğu veya polis aracı olabileceği gibi birtakım iddialar ortaya atılır. Bunun üzerine Hüseyin Albay kendi motorize ekiplerine talimat verir ve birçok görevlisini ormanda görevlendirir…Tam o sıralarda jandarma motorlu ekipleri bir polis ekibini yakalar. Polis ekibi aniden silahlı jandarmayla karşılaşınca ormanda silah gömülü olduğunu, bununla ilgili öncü olarak keşif için geldiklerini, arkadaki bir ekibin mahkeme kararı getireceğini ve arama yapacaklarını söyler... Bir müddet sonra ellerinde aldıkları mahkeme kararıyla ikinci polis ekibi de gelir. Olay yeri araştırılır ama herhangi bir silah ve mühimmat bulunmaz. Daha sonra basına yansıyan bilgilerde, o arama kararında adı geçen Ulaş Özel’e ait silahlar için 'annesinin evinde bulundu' denilir. Yani o zaman mahkeme kararı getirilen ve ormanda aranan silahlar başka yerde bulunmuştur...”
Sadece Google’a Ulaş Özel diye yazınca, Reşadiye Baskını’ndan, JİTEM’e her konuda itiraflarda bulunan bu ismin Ergenekon davasına nasıl monte edildiğini görüp, Albay Hüseyin Kurtoğlu’nun neye değdiği için hedef haline geldiğini görmek mümkün.
Ama Albay’ı hedef yapan sadece bu değil. Daha doğrusu asıl sebep bu değil.
Hanefi Avcı’nın kitabından okumaya devam edelim:
“Bir gün yardımcısının kendisine getirdiği bir evrakta, 5 tane telefon dinlemesiyle ilgili mahkemeden dinleme kararı talep ediyorlardır. Yardımcısına sorar 'Bunlar neci, neyin nesi niçin alıyoruz' Yardımcısı da 'Telefonları savcı Muammer Akkaş verdi, bir örgüt mensuplarıymış, onlarla ilgili karar alacağız' der. Hüseyin Albay’ın dikkatini çeker. 'Bunu araştırın, kim kullanıyor, nasıl kullanıyor, hangi faaliyetlerde kullanıyor, ondan sonra teklif edelim' der. Araştırıldığında bu beş numaranın Başbakanlığa ait olduğu, Başbakanlık ve onlara yakın çevre tarafından kullanıldığı anlaşılır. Bunun üzerine öyle bir dinlemenin uygun olmayacağını düşünerek, savcıyı da rahatsız etmemek adına 'Biz Jandarma Genel Komutanlığı’na her dinlememiz, her faaliyetimiz hakkında rapor vermek mecburiyetindeyiz. Bunlarla ilgili ne rapor verelim, ne yazmamız lazım' diye savcıya sorarlar. Savcı, Jandarma Genel Komutanlığı’na böyle bir rapor verileceğini duyunca, 'vazgeçin' der ve telefon dinleme talebi yazısı iptal edilir...”
O kadar büyük suçlar işlemişti ki, 2012 YAŞ’ı öncesi uyduruk bir davayla sabık yapılması yetmedi, iş şansa bırakılmamak için. Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu’ya küfür ettiği iddia edilen bir ses kaydı komutana verildi. Komutan YAŞ’ta terfiye bu ses kaydını gerekçe göstererek “Ya o ya ben” dedi. Albay Kurtoğlu terfi ettirilmedi.
Avcı’nın kitabından bu ses kaydının montaj olduğu konusunda İTÜ’nün verdiği rapor ve davasının Yargıtay’daki temyiz duruşmalarında yaşanan hukuk savaşlarının detayları da var.
Son olarak Albay Kurtoğlu terfi alamayınca koskoca YAŞ’tan bir Albay’ın terfi alamamasını seçip haber yapmış Zaman ve Vakit’in haberlerini hatırlayalım:
Zaman: ''İstanbul Jandarma Komutanı, kızak görevde.''
Vakit: “Kurtoğlu, makam odasından beylik tabancasını çaldırmış ve 'Kendi makam odasındaki hırsızlığa engel olamayan jandarmanın, halkı nasıl koruyabileceği endişesi' kamuoyu tarafından yaşanmaya başlanmıştı.”
Filmin sonunu da hatırlayalım. Adalet Bakanı’nın Başbakan’a YAŞ’a yetişir dediği dosya YAŞ’a yetişmedi. Albay Hüseyin Kurtoğlu hakkında beraat kararı ancak 9 Aralık 2013’te çıktı.
17 Aralık’tan sonra nereden döndüğümüzü ve cemaatin son HSYK seçimlerinde 5000’e yakın oy aldığını yeniden hatırlatan hafta sonu yaşanan mini yargı operasyonunun rutin olduğu günlerden eski bir filmin ilk karesini izlediniz…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025