Ahmet TAŞGETİREN
Ergenekon - Balyoz operasyonlarının yapıldığı ve onlarca insanın kafile kafile tutuklandığı dönemde,“Kurunun yanında yaşın yanması”ndan söz etmek zordu.
Mesela Türkan Saylan’ın evinin sabaha karşı basılmasını eleştirmek, “yaşlı, hasta bir kadına böyle bir operasyon yapmak şart mı?” diye sormak darbe soruşturmasına mani olmak gibi suçlanabilirdi. Aynı şekilde tutuklanan askerler arasında emir komuta disiplini içinde yer alanlar bulunabileceğini söylemek de “Sürece taş koymak” ithamına yol açabilirdi.
O dönem, “Cemaat medyası” televizyonu - gazetesi ile fırtına estirmekte, deyim yerinde ise kılıcının iki tarafı da kesmekte, Hükümete yakın medya da aynı tempoda yayın yapmakta idi.
Ben yazdığım yazılarda, çıktığım TV programlarında “delil değerlendirmesi yapmayacağımı” ancak “Türkiye’de bir darbe geleneği bulunduğunu ve bununla mücadele edilmesi gerektiğini” ifade ederek geldim. Buna karşılık “Cemaat medyası”na,“Davalara bu kadar sahiplenmenin davaları gölgelediğini” söyledim.
Henüz bugün“FETÖ” diye tanımladığımız, o günlerde “F Tipi” diye ifade edilen yapının polisi -savcısı - yargıcı ile “önce tasfiye edilecek hedef kişiyi belirleyip, sonra suç üretimi yaptığı”nı bilmiyorduk.
O dönem, Başbakan Erdoğan’ın İlker Başbuğ’un “Terör örgütü lideri” suçlaması ile tutuklanmasını yadırgamasının bile “cesaret meselesi” olarak algılandığını hatırlıyoruz. Aynı şekilde bir gün Başbakan’ın en yakınlarından birisi olarak Yalçın Akdoğan’ın“kumpas” değerlendirmesinin müthiş bir sürpriz olarak görüldüğünü biliyoruz.
Ergenekon, Balyoz, Türkiye’nin bilinen darbe geleneği ve kumpas... Bir gün geldi kumpastan kurtulmaya çalıştı Türkiye.
Bugün...
Bir darbe girişiminin içinden çıktık, deyim yerinde ise ülke ipten döndü, şehitler, gaziler var ve onun olağanüstü duyarlılığı var.
O yüzden olağanüstü hal içindeyiz.
Tabii ki, soruşturmalar, takibatlar oluyor, olacak.
Üstelik darbede devletin kılcal damarlarına nüfuz etmiş bir yapının rol aldığı biliniyor ve soruşturmalar onun tasfiyesini öngörüyor.
Bir kere darbe girişimini çözmek lazım.
Asker ayağını, sivil ayağını, siyasi ayağını, iç - dış ayağını tespit edip, yargı huzuruna çıkarmak lazım.
“Kılcal damarlara sızma”deyince devletin önüne onbinler, yüzbinler çıkıyor. Buna bir de, o yapının, toplumun kılcal damarlarına ulaşmış olması gerçeğini ilave etmek lazım.
Tasfiyeler olağanüstü halin sağladığı operasyon imkanıyla gerçekleşiyor.
Bahçeli’nin söylediğine göre 1 milyon insan etkilenmiş durumda. O “mağdur” diye tanımlıyor bu 1 milyonu.
“Mağdurlar”diye bir gündem oluştu.
Kim mağdur kim değil? Bu sorunun cevabını bulmak da kolay değil.
Bir yandan darbe - şehit - gazi hassasiyetini dikkate almak lazım, bir yandan da mağduriyetlerin bir toplumsal problem haline gelme riskini.
“Öldür öldür”, “Daha çoğunu daha çoğunu” demekle de olmuyor, sızmalara gözü kapatmakla da...
Denge de kolay değil.
Böyle dönemler, köşelerin, manşetlerin, TV söyleşilerinin yargı makamına dönüştüğü, geçmişte “F Tipi”nin Ergenekon - Balyoz davaları sırasında sergilediği dil ile ortaya çıktı. Daha önceki darbe dönemlerinde de -ki ben 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan operasyonlarında medya içindeydim- benzeri kampanyalar - medya infazları gerçekleşmiştir.
Ben bugün de medya haberlerinden yola çıkıp delil değerlendirmesi yapmamaya itina ediyorum. Yargı süreci “sağlıklı” işlesin -kötü işlemesinin örnekleri kumpaslar sırasında görüldü- suçlular cezasını çeksin, mazlumiyet ve haksız mağduriyet oluşmasın.
Bahçeli “Bu sosyal bir yara açabilir” diyor ya, haklı.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın valilere, “Adil olun, at izi it izine karışmasın” çağrısı ile ve Sayın Başbakan’ın “Sapla samanı birbirine karışmasın” ifadesiyle “mağduriyet” konusunu önemsemiş olmaları da önemli.
Tespit etmek zor, tespit edememek tehlikeli, yanlış tespit yapmak toplumsal risk taşıyor.
Allah karar vericilerin tehlikelere karşı basiretini, ferasetini, insanlar hakkında hüküm verirken de hukuk hassasiyetini ve adaletini diri kılsın.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025