A.Turan ALKAN
Parlamenter sistem herkesin gözü önünde çatır çatır çöküyor; umurumuzda mı? Değil! Umurumuzda değil çünkü borsacı tabiriyle halkımız vaktiyle parlamenter sisteme yatırım yapıp, hisse satın almadı.
Aslında ilgilenmedi bile: 1876’da meşruti monarşiye geçilirken halktan sual edilmemişti, ertesi yıl II. Abdülhamid sistemi askıya alıp yeniden monarşiye döndüğünde de kimse ses çıkarmadı. II. Meşrutiyet’te sözüm ona ilân edilen “Hürriyet”te halkın hissesi yoktur; kezâ aynı hürriyet, 1913 Bâbıâli baskınında üç diktatöre teslim edildiğinde de...
Kimseler duymasın, Cumhuriyet ilânında da ahalinin dahli yoktur; 1925’in Takrir-i Sükûn’uyla tek adam-tek partiye geçildiğinde “büyüklerimiz bizden iyi bilir” ilgisizliğini yine müşahede ederiz. Çok partili hayata geçişimiz, halkın memnuniyetsizliğinden ziyade II. Dünya Harbi’ni demokrasi blokunun kazanmasıyla ilgilidir: Sevimsiz ama doğru.
Size yakın tarihimizden minik bir anekdot nakledeyim. II. Abdülhamid rejiminin istikrarlı yıllarında, fukara takımından talebenin “Beş beş yapmak” diye tabir ettikleri bir öğün geçirme şekli varmış: Beş paralık helvayı beş paralık ekmeğin arasına yatırıp on paraya karın doyurmak anlamına gelen bu tâbiri, yoksul insanlar, ancak Abdülhamid’in vefat ettiği tarihte hatırlayabilmişlerdi. Cenaze alayını uzaktan seyreden yoksul kadınların pencerelerden, “Beş paraya kömür yaktıran padişahım, bizi bırakıp da nereye gidiyorsun?” diye feryad ettikleri söylenir. Aydınların bir hürriyet-istibdad çatışması gibi gördüğü uzun Abdülhamid’li yıllar, ahalinin zihninde tam tamına “istikrar”a tekabül etmekteydi!
Uzatmayayım. Parlamenter sistem, iktidardaki çoğunluk partisi tarafından çatırdatılmakta ve alenen ve resmen Başkanlık modeline geçilmekte iken ahalinin, “İlle de bu sistem, ölürüz de vazgeçmeyiz” gibi türlü yollara düşeceği beklenmemeli.
Ahaliyi suçlamıyorum. Son on yılda ilk defa, yıllardır uzaktan seyredip durduğu batılı refah unsurlarından bir kısmını fiilen kendinde hayata geçmiş buldu. Artık, kaybedecek bir şeyleri ve geleceğe dair şahsi beklentileri olan bir orta sınıfımız var. Orta sınıf, batılı ülkelerde demokratik altyapının en sağlam muhafızıdır; bizim için o merhale şimdilik biraz uzakta. Parlamenter sistem veya Başkanlık modeli arasındaki tercihte yükselen orta sınıfın evvelemirde istikrar araması tabiidir.
Kötümser de değilim; son birkaç yılda hükümetin otoriterleşmesiyle güçler ayrılığı denilen soyut kavramın aslında ne mânâya geldiğini fiilen anlamaya başladık en azından. Güçler ayrılığı dün, camlı vitrinlerdeki likör takımı gibi hâcet duymadığımız bir aksesuardı, kısa bir zaman sonra pilav tenceresi, su bardağı kadar aslî ihtiyaçtan olduğu fark edilecektir. Boşuna “Hukuk ekmektir” demiyorlar!
Parlamenter sistemimizin arızaları vardır; başkanlık, bu arızaları gidermez, aksine derinleştirir; aynen dar bölge seçim sisteminin daha âdil ve demokratik temsil sağlamayacağı gibi. Sistemin aksayan yanını onarmak, eninde sonunda bir demokratik kültür meselesidir; meclis çoğunluğu pekiştirip ilelebed muhafaza etmek için seçim sistemiyle dilediği gibi oynama kurnazlığı için demokratik kültür değil, şekil A’da göründüğü üzere siyasi zekâ yetiyor.
Güçler ayrılığı, devlet karşısında kendini mümkün olan en geniş hürriyet dairesinde ifade etmek isteyen “ferd”in ihtiyâcı: Kendini devletin ulviyeti, “Bekaa”sı ve gücü içinde inşâ ve idrak edenler için elbette vitrindeki likör takımından farksız bir avadanlık. Devletle bir şekilde samimi temas kurmuş olanların “Hukuk”a ihtiyaç duymaması da böyle bir şeydir: Tanıdıklarınız, yârenleriniz, ahbaplarınız vardır bir yerlerde, hakkınızı sizin adınıza gözetir, icabında koltuklarlar. Devlet fikrinin kutsanmasını pratik bir çıkara bağlayan bu tablodan hukuk devletine ulaşmak biraz zaman alacak gibi görünüyor.
Beş paralık helva deyip geçmeyin yani...
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016