A.Turan ALKAN
Normal gazete boyutundan vazgeçip, medya tabiriyle tabloid ebadlarına döndüğünde hiç memnun olmamıştım. Ben Radikal gazetesini o haliyle daha çok seviyordum.
Tabloid, yani normal gazetenin ikiye katlanmış şekli Türkiye dışında hayli yaygındır ama Türkiye’de pek kadri bilinmedi. Daha ziyade gazeteyle dergi arasında mütereddid, kadersiz bir algısı var tabloidin.
Tam tabloide alışıyoruz derken kötü haber duyuldu: Radikal kapanıyormuş, daha doğrusu web üzerinden yayına devam edeceği ama artık kâğıt baskıya elveda diyeceği konuşuluyor. Gazetelerin bir maliyet çehresi vardır ve biz okuyucular o sevimsiz yüzle pek ilgilenmeyiz. Külfeti getirisinden fazla her yatırımda olduğu gibi gazetelerin de patronlarına kazanç bakımından mâkul bir şey anlatması gerekir. Demek ki Radikal’in yükü, artık taşınamayacak kadar ağırdı diye düşünmekten başka çare yok. Yine hakşinaslıktan vazgeçmeyelim; patronlar çoğu zaman kâr-zarar bilançosuna pek aldırış etmeden yola devam ederler. Gazete çıkaranların yakın zamanlarda bankacılıktan inşaata, emlaktan pazarlamaya kadar pek çok yan dallara yatırım yapmalarında zararına gazete satış gerçeğinin büyük hissesi vardır.
Radikal artık satıcılarda olmayacak; habercileri ve yazarları şüphesiz başka mecrâlarda yazmaya devam edecekler ama bundan sonra aynı tarzda tabloid boy gazete çıkarmak isteyenler iki kere düşünecek. İşte bu fenâ.
KONUYU BİRAZ ŞAHSİLEŞTİREBİLİR MİYİM LÜTFEN?
Belki bazılarınız ayıplayacak, “Konuyu şahsileştirme kardeşim” diye bana çıkışacak; başa gelen çekilir: Radikal’in kapanmasıyla bir alışkanlığım sekteye uğrayacağı için çok endişeliyim. Öteden beri Radikal’in çapraz bulmacalarını, her defasında yeni bir meydan okuma ve rekabet hissiyle çözmeye başlamak gibi bir küçük ve mâsum zevkim vardı; artık olmayacak gibi görünüyor bundan sonra.
Meydan okumaktan kasdım şu: Çapraz bulmaca, mürekkepli kalemle çözülmeli bana göre. İyice düşünüp cevabı kesinleştikten sonra kutucuğun tam ortasına gelecek şekilde düzgün bir kaligrafiyle doldurulmalı ve mutlaka büyük harf kullanılmalı. “A, bu yanlış olmuş, düzelteyim” diye bir şey yok benim kurallarımda. Düzeltmeye kalkıştığınız an yenilmişsiniz demektir. İşte bu kurallar çerçevesinde, takriben 15-20 dakikada bütün soruları doğru cevaplandırırsanız altına imzanızı atıp, “Yendim seni!” diye kendinize küçük bir iftihar böbürlenmesi armağan edebilirsiniz.
Yendiğiniz kişi kimdir? Çapraz bulmacaları, çoğu kere adı bile zikredilmeyen birileri hazırlar ve künyede esâmileri okunmaz. Radikal’deki uygulama farklıydı, hem adı belliydi hazırlayıcının hem de e-mail adresi: Nedret Erdoğdu.
Ara ara kızdığım, eleştirdiğim olmuştur. Bulmacacıyı yanıltmaya bayılır; birden fazla karşılığı olan sorularda ustadır. Kelimenin yakın karşılığından ziyade pek belli etmeden uzak ve pek akla gelmeyen diğer karşılığını sorarak mandepsiye bastırmayı sever. Beni ara-sıra kızdıran bu özellikleri, aslında onun üslûbunu ve meziyetini teşkil eder. Okuyucuya her defasında, “Bakalım bugün hazırlayıcıyı yenebilecek miyim?” merakını telkin ettirmesi ise ustalık sırrıdır.
Nedret Erdoğdu’ya gecikmiş bir teşekkür borçluyum. Kitap okumaya geçmeden önce bana her defasında sonu belirsiz bir oyun gerilimi sunduğu için ona teşekkür ediyorum. Defalarca eleştiri mektubu gönderip, “Böyle olmaz kardeşim, bak bu böyle olur” diye ukalâlık etmeye niyetlendimse de elim varmadı.
Sağ ol Nedret Erdoğdu; Radikal’i özleyeceğim fakat –diğer yazarlar lütfen darılmasın!- bulmacalarını ayrıca arayacağım da muhakkak.
Şöyle böyle bir ay kadar idare edecek bulmaca stokum var neyse ki. Her hafta salı günleri saat 16’da program yaptığım Burç FM yöneticisi kardeşlerim, yıllardır bu küçük kaprisimi anlayışla yerine getirdiler; bir önceki haftanın bulmacalarını kesip bana hediye etmek nezaketi gösterdiler. Henüz çözemediklerimi kitap düzeninde bir araya getirip tutkalladım. Ne kadar idare eder bilmem.
“İdare etmek” deyince 80’li yıllarda çekilmiş bir yerli film sahnesi aklıma geliyor. Sosyete mensubu sekiz-on genç tekneyle gezinirken motorları bozuluyor, ıssız bir adaya düşüyorlar. İlk akşam ateş etrafında toplanıp yemek yerken gençlerden biri önemli bir ikazda bulunuyor,
-Rakıyı idareli içelim arkadaşlar; yarın ne olacağımız belli değil!
Benimkisi de üç aşağı-beş yukarı o hesap, tebessüm edilesi bir durum!
BİR TARİH DERGİSİNDEN DAHA FAZLASI: “# TARİH”
Geçen sene Gezi olaylarında Türk basınının iyi bir imtihan verdiğini söyleyemeyiz; özellikle NTV, Türkiye’yi sarsan önemli olaylar cereyan ederken penguen belgeseli gösterdiği için daha ilk günlerden itibaren protestolara hedef olmuştu. Aynı grubun yayınladığı NTV Tarih dergisi ise bağlı olduğu grubun yüzünü ağartırcasına adeta koleksiyonluk bir Gezi sayısı çıkararak bütün dikkatleri üzerine çekmiş, ne var ki dergi, yayın grubu tarafından -iktidarın hışmını çekmemek için olsa gerek- kapatılmıştı.
Dergiyi yayınlayan ekip, çok iyi dergicilik ve gazetecilik yaptıkları bir esnada altlarındaki zeminin çekilmesinden ötürü elbette çok üzüldüler ama pes etmediler. Aynı ekip ve aynı yayın çizgisiyle bu Haziran başında dergiyi, “# Tarih” adıyla yeniden okuyucusuyla buluşturmayı başardılar. İlk sayıyla birlikte geçen yıl yayınlanan ve derginin kapatılmasına sebep olan son sayının yan yana aynı paket içinde verilmesi çok akıllıca bir tanıtım çalışması oldu.
Radikal’e elveda derken, olup bitenleri doğru anlama çizgisinde gayretini sürdüren “# Tarih” dergisine hoşgeldin diyorum.
Yeri gelmişken bir küçük itirazımı belirtmek isterim. Twitter nesli, derginin başındaki (#), yani “hashtag” işaretine şüphesiz âşina; ne var ki benim gibi sosyal medya özürlüler için bu işaretin (font?) adını bulmak hayli araştırmadan sonra mümkün olabildi. Dergi alırken bayiye, “Hashtag Tarih dergisi var mı?” diye sormak garibine gider benim gibilerin.
O kadarcık kusur nazarlık olsun. Dergi, popüler tarih dergicilik çizgisinin vadettiği kolaycılığa iltifat etmeyen yaklaşımıyla dikkatimi çekti. Tarih denilen birikimin, esasen bugünü anlamak için gerekli olduğunu vurgulayan bir yayın anlayışına sahip. Şu esnada olup biten hadiseleri doğru anlamak için okuyucuya kestirmeden tarih vizyonu veya daha doğrusu tarihi derinlik hizmeti sunan yorumunu çok beğendim.
Her eve rahatlıkla girebilecek bir dergi. Alıcı nazarla incelemenizi tavsiye edebilir miyim?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016