Aydın Ünal
Günün birinde, art niyetli bir savcı çıkıp Şehit Ömer Halisdemir’e Semih Terzi’yi vurma emri veren Zekai Aksakallı’ya dava açabilir. Hatta daha da ileriye gidip, Ömer Halisdemir’e de dava açabilir. Bu, hukuk tekniği açısından mümkün.
Bunun önüne geçmek amacıyla, 27 Temmuz 2016’da, yani 1,5 yıl önce, darbeyi bastırma kapsamında görev alan resmi kişilerin idari, hukuki, mali ve cezai sorumluluklarının olmadığına dair bir KHK maddesi yayınlandı.
Zaman içinde, siviller için de böyle bir ihtiyacın olduğu ortaya çıktı. Öyle ya, gün gelir, 15 Temmuz gecesi Anayasal düzeni korumak amacıyla meşru direniş hakkını kullanan kahramanlara, “kaldırımları söktünüz, araçları tankların önüne çektiniz, tanklara, askeri araçlara zarar verdiniz, Genelkurmay Başkanlığı’na kapıları, camları kırarak girdiniz, izinsiz gösteri ve yürüyüş yaptınız” diyerek, belediyeler tarafından, sigorta şirketleri tarafından, şahıslar tarafından, haksız fiil ya da ceza davaları açılabilir.
Sivillerin de 15 ve 16 Temmuz 2016’daki darbeyi bastırma kapsamındaki eylemlerinden sorumlu tutulamayacağı, son yayınlanan KHK aracılığıyla, 27 Temmuz 2016 tarihli KHK’nın ilgili maddesine eklendi.
Şurası son derece önemli: Yeni yayınlanan 696 No’lu KHK’daki tartışılan metin yeni bir metin değil. Bu metin, 27 Temmuz 2016 KHK’sında aynen var. Üstelik bu metin, 8 Kasım 2016’da TBMM Genel Kurulu’na geldi, tartışıldı ve aynen kabul edilerek kanunlaştı.
Şimdi soru şu: 1,5 yıldır tartışma konusu olmayan bir metin, niye şimdi tartışma konusu oluyor? 1,5 yıldır, “kardeş kanı akıtmaya”, “iç savaşa”, “paramiliter eylemlere” kapı aralamayan, suiistimal edilmeyen bir hak, bugün nasıl oluyor da böyle gürültü koparıyor?
27 Temmuz 2016’da, ilk yayınlandığında doğru anlaşılan, 8 Kasım 2016’da, TBMM Genel Kurulu’nda müzakere edildiğinde doğru anlaşılan bir metin, bugün nasıl oluyor da, kapsamıyla, süresiyle, amacıyla, niyetiyle, akla hayale gelmedik yorumlara, uç senaryolara ilham verebiliyor?
“Maddenin metni sorunlu” diyebilirsiniz, “1,5 yıldır fark edilmemiş olması sorunu ortadan kaldırmaz” diyebilirsiniz, “işin içine siviller girince durum değişir” de diyebilirsiniz… Ama bunlar tatmin edici cevaplar değil.
Metni sorunlu olsa da, kapsamı, amacı, niyeti son derece açık olan ilgili maddenin bu kadar gürültü koparma sebebi, CHP’nin gazına gelmekten, CHP’nin tuzağına düşmekten başka hiçbir gerekçeyle açıklanamaz.
CHP, her halükarda bu maddeye muhalefet edecek, FETÖ’nün yüklediği misyon icabı, Fetullah Gülen’in işine yarayacak böyle bir tartışmayı başlatmak isteyecekti.
Normalde, CHP’nin başlatmak istediği tartışma hiç büyümeyecek, birkaç cılız açıklamanın ardından sönüp gidecekti.
Ancak, CHP’nin gazına gelenler oldu. Kimi gazeteciler, hukukçular, yorumcular, daha maddeyi anlamadan, maddenin tarihi serüvenini, amacını, kapsamını, niyetini öğrenmeden CHP’nin kuyruğuna takıldılar.
Bir de, böyle münakaşalı ortamları pek seven, tartışma çıksın diye adeta pusuya yatmış bekleyen, risk varken ortada görünmeyip, “akil insan”, “vicdan sahibi insan” gibi görünmek için fırsatı hemen değerlendirip tartışmaya balıklama atlayan eski/emekli siyasetçi figürler var. Onlar da CHP’nin değirmenine su taşıdılar, ellerinde benzin bidonlarıyla tartışmaya koşturdular.
İnsan eliyle yazılmış hiçbir metin mükemmel değildir. O güzel, arı-duru Türkçesiyle muhteşem dizeler yazmış, hem de eliyle değil gönlüyle yazmış Yunus Emre’yi bile yerden yere vuran bir Molla Kasım çıkmış iken, hiçbir hukuki metni beğenmeyecek, “efradını cami, ağyarını mani” metinlere bile onlarca kusur bulacak sayısız Molla Kasım mutlaka çıkacaktır.
Hukuk metinleri esnetilmesin, amacı dışında yorumlanmasın, kapsamını aşmasın diye de zaten birçok denetim mekanizması kurulmuştur.
Gerek 27 Temmuz 2016’da yazılan ve TBMM Genel Kurulu’nda müzakere edilen metnin, gerekse son KHK’da bu metne yapılan ekin gayesi, amacı, niyeti, kapsamı son derece açıktır. Meseleyi “işkenceye, kafa kesmeye, iç savaş senaryolarına” götürmek sadece ve sadece art niyetli okumadır.
Fetullah Gülen’i Gölge Genel Başkan yapmış CHP’nin; ya da fırsatçı, vefa yoksunu, Fetullah Gülen’le arasına bugün bile net bir çizgi çizememiş eski siyasetçilerin kuyruğuna takılanlar sadece FETÖ’yü sevindirirler.
Hükümeti eleştirin, hatta isterseniz muhalefet de edin; ama Allah aşkına, bunu CHP’nin kuyruğuna takılarak değil, Fetullah Gülen’in kelimeleriyle değil; kendi düşüncelerinizle, kendi kelimelerinizle, kendi cümlelerinizle yapın.
“İç savaş” ifadesinin de, eyleminin de patenti CHP’ye aittir; başkasının dilinde ve kaleminde çok eğreti, çok samimiyetsiz duruyor.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2024
16.04.2024
6.01.2020
10.12.2019
21.01.2019
10.01.2019
3.02.2019
31.12.2018
27.12.2018