Cemil ERTEM
Dün gelen büyüme verisi üzerinde durmalıyız. Türkiye, 2016’da -15 Temmuz’un da etkisiyle- 2016 yılının 3. çeyreğinde 1.8 küçülmüştü. Ancak son çeyrekten sonra hızlı bir toparlanma görmeye başladık. Esasında şimdiki büyümenin ilk ivmesi 2016 yılının son çeyreğidir. 2016 yılının son çeyreğinde beklenti en çok 2 civarındaydı. Ancak gelen yüzde 3.5 büyüme hızı, iç tüketime bağlı hızlı bir toparlanma olduğunu ortaya koyuyordu.
İşte tam burada siyasetin payını tam şimdi konuşmamız gerekiyor. Çünkü Türkiye, Batı, siyasi olarak, kabul etmek istemese bile, siyasette daha güvenli, istikrarlı bir yola girmişti. Ekonomi politikalarında da, eskisi gibi, savrulmayan ve “bir adım ileri, iki adım geri” patinajından çıkan yeni bir yolun ilk işaretlerini görmeye başlamıştık. 15 Temmuz’un şokunu atlatan iç piyasa, 2016 yılının son üç ayında yeni dönemin uzun ve istikrarlı bir yolun başlangıcı olduğunu adeta kabul etti.
Siyaset ve büyüme...
Siyasi istikrar, terörle kararlı mücadele ve buna bağlı olarak, alınan sonuçlar, birbirini tetikleyen iki önemli gelişmeye yol açtı. Birincisi, yatırım ortamı iyileşmiş ve hem iç hem de dış yatırımcının iştahı yerine gelmişti; ikincisi, banka ve finans sistemi bu yatırım taleplerini karşılayacak kaynakları çekinmeden ekonomiye verdi. Böylece 2016’ın son çeyreğinden itibaren ekonomi hızla toparlanmaya başladı. Ancak bu toparlanmanın, kazaya uğramadan sürekli ve giderek hızlanan yeni bir büyüme patikasına oturması gerekiyordu.
2016 sonunda sanayici ve ihracatçıda çarkların duracağı endişesi çok yoğundu.
Bu tarihlerde konuştuğum sanayicilerin temel endişesi, uzun zamandır yenilemeyen yatırımlar için kaynak sorunu ve iç-dış pazarın eş zamanlı ve hızlı daralmasıydı. Bazı çevrelerin 15 Temmuz darbe girişimine dayanarak, kasıtlı istikrarsızlık tablosu çizmeleri sanayicinin ve yatırımcının endişesini yukarıda tutuyordu.
Ancak 2017’nin hemen başından itibaren siyasette ve ekonomide güven verici gelişmeler olmaya başladı. Buna bağlı olarak, ABD ve AB tarafındaki belirsizlik, İngiltere’nin Brexit süreci Türkiye’yi hızla yatırım yapılabilir en iyi ülkeler arasına getirdi. Ama yine de sanayici ve ihracatçı için bir hareket fiskesi gerekiyordu. Tam burada da Kredi Garanti Fonu (KGF) devreye girdi. Bu arada KGF’nin devreye girmesi, yalnız iç talep ve yatırım tarafını hızla düzeltmedi. 2016 yılındaki büyümede görülen ithalat ağırlığı, ihracat lehine, 2017’nin ilk çeyreği sonunda kendisini düzeltmeye başladı. Böylece 2017’de büyüme hızlanırken buna ihracat pozitif katkı yapmaya başladı. Nihayet 2017 ikinci çeyrek büyümesindeki sektörel bileşim katkıları istenilen düzeye ulaşmaya başladı.
Nicelik ve nitelik...
Tabii ki dün gelen ikinci çeyrek büyümesindeki en dikkat çeken büyüklüklerden biri Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumu'dur.
Kamu ve özel sektör yatırımlarının katkısının yüzde 9.5 seviyesinde olması, bize hem büyümenin geleceğiyle ilgili fikir veriyor hem de banka kaynaklarının -nihayet- doğru yerlere gitmeye başladığını gösteriyor. Burada hiç şüphesiz KGF ile birlikte sistemin kullanmaya başladığı yeni derecelendirme-ölçme- setinin payı büyüktür. Çünkü bu kredilendirme sisteminin onay mekanizmasında üretim ve yatırım niyeti ve yatırımın geri dönüşü öncelikli olarak ele alındı.
Burada niceliksel değerler üzerinden yorum yapmanın da çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Önemli olan, burada bu yeni büyüme yolunun genel trendi, bileşimi ve bu bileşimin hangi araçlarla tesis edildiğidir. Yani büyümenin bileşimi sanayi ve ihracat yönlü değişirken ve hızla yukarı çıkarken burada kamunun piyasa dışı bir müdahalesi olmamıştır.
Burada açıkça KGF uygulamasını devletin fiskesi olarak değerlendiren ve “KGF bitince ne olacak?” diye soranlara gönderme yapıyorum. Birincisi, KGF gibi uygulamalar münferit uygumalar olarak kalmayacaktır. İkincisi, KGF devletin değil, bizzat piyasanın bir gereği ve inşasıdır. Burada devlet, yalnızca piyasa gereklerine cevap vermiştir. Mesela bunun G. Kore uygulaması çok daha devletçi öğeler barındırırken, Türkiye uygulaması özgün bir örnek olarak piyasanın dinamiklerinden beslenir. Bu cümleden olmak üzere, KGF güçlenerek kurumlaşacak ve devam edecektir. Ve bu gibi piyasa regülasyonu araçlarının ortaya çıkmasında devlet, bundan sonra KGF örneğinde olduğu gibi, öncülük edecektir.
Sonuç olarak, bir ülkede yaratılan toplam gelirin, gelecek nesillerin de yararlanacağı şekilde, rekabetçi yatırımlara dönüştürülmesi kapsayıcı büyümenin temel niteliksel ölçütlerinden biridir. Ayrıca Türkiye gibi ulusal tasarruf dışında dış tasarrufları da kullanmak zorunda olan bir ülkenin dış sermayeyi, doğru ekonomi politikalarıyla hem güçlü bir şekilde içeriye çekmesi hem de bu sermayeyi doğru alanlara yönlendirmesi gerekir.
Bu büyüme temposu ve niteliği, Türkiye’nin bu temel bakış açısını nihayet yakalamaya başladığını anlatıyor.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018