Ergun BABAHAN

HDP'Yİ ELEŞTİRENLER SİZİN ÖNERİNİZ NE!
30.12.2015
1702

 Demokratik Toplum Kongresi’nden çıkan ortak bildiri, başta Selahattin Demirtaş olmak üzere Kürt Siyasi Hareketi liderlerinin yaptığı konuşmalar sadece AKP ve havuz medyasının değil, seküler liberallerin de dengesini bozmuş. Erdoğan’ın ‘cici çocuk’ diyerek aşağılamaya çalıştığı Demirtaş’a hep bir ağızdan sallıyorlar. 


Türkiye’ye sadece cumartesipazar günü yapılan Demokratik Toplum Kongresi açısından bakarsanız, haklı olduklarını düşünebilirsiniz. Oysa, 7 Haziran’dan hemen önce başlayan gelişmelerin ışığında bakarsanız, HDP ve Kürt Siyasi Hareketi’nin Parlamento’dan umudu kesme nedenlerini net olarak görürsünüz. 

Seçimden önce başlayan ve 7 Haziran’dan sonra dalga dalga artarak süren tutuklamalar, kadınlara yönelik cinsel istismar dâhil, işkence iddialarının artması, Kürt Siyasi Hareketi’nin etkili olabileceği ve demokratik bir çözümü dayatabileceği bir parlamento ve hükümet modelinin, AKP’nin derin devletle yaptığı iş birliği sonucu gerçekleşen darbeyle geçersiz kılınması. 

Seçim öncesi HDP’nin il ve ilçe binalarının saldırıya uğraması, bu saldırılarla ilgili bir tek kişinin tutuklanmaması, seçim öncesi HDP’nin mitinglerinin IŞİD’li olduğu iddia edilen ama güvenlik güçlerince korunup kollandığı ortaya çıkan tipler tarafından bombalanması… 

Siz Kürtlere her türlü hakareti, baskıyı, zulmü yapmayı kendinizde hak göreceksiniz, şaibeli bir seçimle Kürtlerin Meclis’teki sesini kısacaksınız, yapacağınız düzenlemelerle seçilmiş yerel yöneticilerin etkisini sıfırlayacaksınız ve sonra çıkıp HDP’yi parlamenter sisteme saygısızlıkla suçlayacaksınız. 

HDP ile AKP’nin dümen suyunda gitmeyi iyi bilen MHP’yi karıştırmanın kaçınılmaz bir sonucu bu değerlendirme oluyor. 

Bugün Türkiye’nin batısında ağzını açan, muhalif duruş sergileyen hemen herkes ne olduğu belirsiz bir Paralel Yapı suçlamasıyla tutuklanıp cezaevine konuluyor. 40 yılın Can Dündar’ı bile Paralel ilan edildikten sonra gerisini siz düşünün artık. 

Batıdaki insanlar, devletin bu baskısı karşısında sinip susuyorlar; görmezden, duymazdan geliyorlar. Sabiha Gökçen’e havan topuyla saldırıyı da Haydarpaşa’da çıkan yangını da haber yapmayan, yapamayan havuz medyasının zırhlı araçla Sur’a gidip tarihe tanıklık etmesini kabulleniyorlar. 

Ama Kürtler etmiyor, belli ki de etmeyecek. Ana dilini konuşma, kendi kendini yönetme talebinden vazgeçmeyecek. Kobane’de, Erbil’de akrabaları bu hakkı özgürce kullanırken kendisinin bu haktan mahrum bırakılmasını kabul etmeyecek. 

Türkiye, Ortadoğu’da tarihin akışını tersine çevirmeye çalışan, Ortadoğu’yu radikal İslam’ın pençesine bırakmak isteyen bir çizgiyi savunageldi. Bunun için Suriye’de de Irak’ta da kaybediyor. 

Demokratik bir anayasa yapamaz, Kürt sorununu askerin yöntemleriyle çözmekte ısrar ederse, korkarım ki, Türkiye’de de kaybedecek. Aslında hepimiz kaybedeceğiz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar