Fehim TAŞTEKİN
Fransa gibi ülkelerin tutum belirlemesi kolay kolay bir Fransız askeri konuşlanmasını beraberinde getirmeyebilir. Bu ne oranda ABD ile eşgüdüm içinde olduklarına da bağlı. Fakat Macron’un tutumu iki bakımdan ortamı değiştirebilir.
ABD Başkanı Donald Trump’un “Suriye’den en kısa sürede çekileceğiz. Biraz da diğerleri ilgilensin” diyerek kendi yönetimini ters köşeye yatırmasına paralel olarak Fransa, Kürtlere ‘kalkan’ pozu verdi.
Güya öngörülemezliği Ortadoğu’nun alamet-i farikası sayardık. Dünyayı öngörülebilir olduklarına inandırmış ‘gelişmişler’ kulübü de ‘yanardöner’ patronları sayesinde öngörülemez oldular.
Esasen sapmaların ne zaman ve nasıl başladığı dikkatle izlendiğinde olup bitenler şaşırtıcı olmaktan çıkıyor. Sözün gelişi Trump’ın orijinal düşüncesi Amerikan askerlerinin Ortadoğu’da bulunmasının bir şeye değmeyeceği yönünde(ydi). İş adamı kafasıyla ‘ne verdim ne aldım’ denklemine bakıyor. Ve “Önce Amerika” sloganına uygun olarak Irak ve Suriye’deki savaşların kârlı olmadığını düşünüyor.
Bir paradoks olarak aynı zamanda orijinal planda İran’la hesaplaşma, Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan’da palazlanan İran bağlantılı güçleri bertaraf etme ve İsrail’in güvenliğini güçlendirme hedefi de dış politikanın öncelikleri arasında. Asker çekmeyi vaat eden bir lider sahada olmayı gerektiren bir dizi hedefi de önüne koyuyor. İşte sapmalar burada başlıyor. Pentagon’un Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) eğitimi, donatımı ve IŞİD’le savaştaki koordinasyonu için yürüttüğü faaliyet aylar öncesinden bütçelendirildi. Sadece 2018 değil 2019’daki bütçe de onaylandı. Bu da Amerikan askerlerinin en az 2 yıl daha Suriye’de kalacağının resmen teyididir. Üstelik kovulan Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Savunma Bakanı James Mattis bundan böyle sadece Pentagon değil diplomatik misyonun da sahada olacağını, Suriye’nin petrol ve doğalgaz rezervlerini barındıran yüzde 25-30’luk bir toprak parçasını pazarlık kartı olarak ellerinde tutacaklarını deklare ettiler. Şimdi Trump orijinal söylemine yatarak Pentagon ve Dışişleri’nin planlı çalışmalarına ‘nanik yapıyor’. Yine beklentinin aksi bir durum da şurada: Tillerson’ın yerine atanan Mike Pompeo ve Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’na getirilen John Bolton çekilme değil daha fazla müdahaleyi savunuyor. İkisi de bölgede IŞİD’le savaşı yeterli görmeyip mücadelenin kapsamının İran’la yüzleşmek dahil Amerikan karşıtı rejimlerin değiştirilmesi yönünde genişletilmesini istiyor. İşte bu yüzden Trump, Dışişleri’ne “Haberimiz yok” dedirten çekilme planıyla evvela kendi ekibinin önüne berbat bir pirinç yığdı; şimdi ayıklayıp dursunlar.
***
Trump, ABD’nin yükünü azaltmayı hedeflerken bir şey daha yapıyor: Körfez ve Avrupa’daki ortaklarından ellerini taşın altına koymalarını istiyor. “Biraz da siz bedel ödeyin” kıvamında bir yaklaşım. Bu noktadan sonra Fransa gibi ülkelerin reflekslerine bakmak yerinde olur.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geçen haziranda daha koltuğuna ısınmakta olduğu sırada düşüncesi şuydu:
“Beşşar el Esad’ın ayrılmasının her şeyin önkoşulu olduğunu söylemiyorum, henüz kimse bana meşru bir halef gösterebilmiş değil… Benim çizgilerim net: İlk önce bütün terörist gruplarla tam savaş. Onları ortadan kaldırmak için herkesle işbirliğine ihtiyacımız var, özellikle Rusya ile.”
Yani prensipte neo-conların Fransa’yı Libya benzeri bir çöktürme senaryosuna sürüklemesine karşıydı. Yeni anahtar “Suriye’de istikrar ve güvenliğin sağlanması” idi. Bu bakımdan Macron’a göre Rusya doğru yoldaydı!
Halbuki selefi François Hollande, Esad gitmeden Suriye’de hiçbir sorunun çözülemeyeceği konusunda en katı tutumu benimseyen Avrupalı lider olmuş ve Suriye Ulusal Konseyi’ni Suriye’nin tek meşru temsilcisi olarak tanımıştı.
Fakat hep ilk vuruşu yapan güç olmayı önemseyen Fransa diğer taraftan ‘devrim’ denemelerinde karşılaşılan hezimetler, ABD’nin IŞİD’le mücadelede liderliği üstlenmesi, Rusya’nın sahaya inip dengeleri bozması ve Suriye’ye yönlendirdikleri cihatçıların Avrupa’yı vurmaya başlaması gibi faktörlere bağlı olarak Ortadoğu’daki profilini düşürdü.
Ne var ki huylu huyundan vazgeçmez. Eski bir sömürge gücü olarak Fransa, Macron’ın temel çizgilerine rağmen kartlarını yeniden karmaya ve profilini yükseltmeye başladı.
Yeniden işe el atabileceği iki çıkış noktası var: Olası bir kimyasal faciayı bahane ederek hava saldırılarıyla oyuna dönmek ve Amerikalıların yaptığı gibi Kürtler üzerinden yürümek.
Macron, geçen yıl Trump’tan sonra “Kimyasal saldırı olursa Suriye’yi vururuz” diyen ilk Avrupa lideri oldu. Bu çıkışıyla, “Bush’un Fino Köpeği” unvanını kazanmış Blair’i anımsattı.
Kısa bir süre sonra Trump’la görüşen Macron, ABD ile Suriye’de savaş sonrası yol haritası üzerine çalışacaklarını açıkladı.
Paylaşım sürecine gecikmeden dahil olma heveslerinin yanı sıra Fransızlar açısından daha saldırgan bir duruş için kışkırtıcı bir neden daha ortaya çıktı: Türkiye’nin Fırat Kalkanı ile yetinmeyip Zeytin Dalı ile oyunun kurallarını değiştirmesi. Afrin ve ardından atış menziline konulan Menbic bir kırılma noktası sayılıyor.
***
TSK, Afrin’e girmeye başladığında Hollande ile görüşen Suriyeli Kürt temsilciler, Şubat 2015’te ve giderayak Mayıs 2017’de Elysée Sarayı’nda kendisini ziyaret ettiklerinde verdiği taahhütleri hatırlatıp desteğin sürmesi konusunda yardım istedi. Bu teması 29 Mart’ta Asya Abdullah ve Redur Halil’in de aralarında bulunduğu Kürt heyetinin Macron’u ziyareti izledi. (Bu buluşmada Hollande’ın da parmağı olabilir.) Elysée’nin resmi açıklamasında ‘Macron’un SDG ile Türkiye arasında arabuluculuk yapabileceği’ vurgulandı. Kürt temsilciler ise Macron’un Türkiye’yi durdurmak için Menbic’e asker gönderme sözü verdiğini belirterek suları dalgalandırdı. Tabi ki Elysée Sarayı, Ankara’nın sert çıkışı üzerine Fransa’nın uluslararası koalisyona desteğinin ötesinde Suriye’nin kuzeyinde bir operasyon hazırlığının olmadığını açıklama gereği duydu.
Bu, bir siyaset biçimi. Kürtler üzerinden Ankara’ya mesaj verilmiş oldu. Erdoğan’ın “Siz kim oluyorsunuz ki terör örgütü ile Türkiye arasında arabuluculuk ifadesini ağzınıza alıyorsunuz. Fransa’nın hiçbir terör örgütünden şikâyetçi olma hakkı kalmamıştır” şeklindeki tepkisi mesajın görüldüğü anlamına geliyor.
Bu noktada Türkiye’nin Afrin’e müdahalesinin Batı’da nasıl görüldüğünü de anlamak önemli. Özellikle Fransa IŞİD’in sarsıcı saldırılarının hedefinde. Bu eylemlerde bugüne dek 230’un üzerinde insan öldü. Afrin’e taşınan grupların bazıları da IŞİD’in soldurulmuş ya da sulandırılmış versiyonları. Türkiye bu gruplarla birlikte yürüyerek cihatçıların destekçisi konumuna düşüyor. Erdoğan’ın sözleri, açıkçası, “Üzerimize gelmeyin, IŞİD gibi örgütleri üzerinize salarız” diye algılanıyor. Paris’te kiminle konuşursanız konuşun yapılan çıkarım budur. Afrin’den başlayarak vurulan YPG de IŞİD’le en etkili mücadele eden örgüt olarak görüle geldi. Ankara’da öfke patlamasına yol açsa da işin bağlamı böyle.
***
Gerek Fırat Kalkanı gerek Zeytin Dalı’nda işlerin Ankara’nın arzu ettiği şekilde ilerlemesinde harekâta yakılan yeşil ışıkların, açık ya da zımni mutabakatların veya gönüllü-gönülsüz desteklerin rolü yadsınamaz. Bunlar propaganda edildiği gibi falan ya da filan güce rağmen olup biten şeyler değil. Fransa gibi ülkelerin tutum belirlemesi kolay kolay bir Fransız askeri konuşlanmasını beraberinde getirmeyebilir. Bu ne oranda ABD ile eşgüdüm içinde olduklarına da bağlı. Fakat Macron’un tutumu iki bakımdan ortamı değiştirebilir: Birincisi sahadaki potansiyel riskleri harekete geçirebilir. İkincisi uluslararası kamuoyunun duruşunu etkileyebilir.
Türkiye’nin sahadaki askeri varlığı, Batılı ortakların plan ve beklentilerine uyumlu olacak şekilde yeni bir forma kavuşturulabilir. Ancak bu senaryo için koşulların oluştuğunu söylemek zor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025